Tepegöz'ün olduğu Salahana Kayası'na geldi; gördü, Tepegöz güneşe karşı arkasını yermiş, yalnız. Çekti, belinden bir ok çıkardı, Tepegöz'ün iki kürek kemiğinin arasına bir ok vurdu. Ok geçmedi, parçalandı. Bir daha attı, o parça parça oldu. Tepegöz ihtiyarlara: "Bu yerin sineği bizi rahatsız etti" dedi. Basat bir daha attı, o da parçalandı, bir parçası Tepegöz'ün önüne düştü. Tepegöz sıçradı, baktı, Basat'ı gördü. Elini eline çaldı, kah kah güldü. İhtiyarlara der: "Oğuz'dan yine bize bir turfanda kuzu geldi," dedi.
Sayfa 178 - KORİDOR YAYINCILIK İstanbul 2020 Hazırlayan: Salih Mehmet ArçınKitabı okudu
Alfabetik hediyeleşme “E”
Dört arkadaş olarak başladığımız bu güseelll geleneğimize kaldığımız noktadan devam ediyoruz :)
Sevgili 
Tuanaynay bizlere “ekmek” almış:) bu akşamki ekmeğimizi almaya gerek kalmadı saolsun:)) hatta eve varmadan okul çıkışı şök toplantısında bi arkadaşımızın karnı acıktı, ekmek paketini çantamdan çıkarıp teklif ettim ama güldü:) sanırım şaka yaptığımı düşündü:)
Fundamentalist ise eldiven almış, baya iyi fikir olmuş bence:) aşırı iyi ve marjinal:)) kendisini kutlarım ahhahaha:))
Anı Biriktiricisi kankamız ise çok kullanışlı ve mantıklı bir yatırım olan El havlusu; ve ismini vermek istemeyen arkadaşımız ise Et bulyon almış. Canlarıma ısrarla bu hediyelerin E harfini ihlal ettiğini söyledik ama yine de kendileri bilir:) kabulümüzdür:) yine, örtünün altından neler çıkacak heye canı ve mutluluğu yaşandı:) hayatımıza renk kattığımız iÇin bizleri tebrik eder, ve devamını dilerim. “F” harfinde görüşmek üzere.. :) teşekkürler dinlediğiniz içün:)
Ağlamak bile elimden gelmiyordu. Aptal bakışlarla ve ne istediğimi bilmeyerek dolaşıyordum. Bir gün odamda aynaya baktığım zaman tanınmayacak kadar değişmiş olduğumu gördüm: Gözlerim içeri kaçmış, derim sarı ve kirli bir renk almış. sakallarım uzamıştı. Aynadaki hayalime karşı acı acı güldüm, o da bana güldü.
Sayfa 123
"Fakat bu teessürünü, kalbinde yavaş yavaş geliştiğini hissettiği aşkını kendi kendine ve özellikle bana karşı itiraf etmek istemediği için mübalağalı bir surette güldü."
Sayfa 83 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Onu severdim, insan sevdiğini öldürür mü?”
Acı acı güldü Yıldız.
“Öldürür. Hatta öldürülenlerin çoğu sevdiklerinin eliyle can verir.”
Sayfa 68Kitabı okudu
"Ne yaptın da aşık ettin beni kendine?"
"Bilmem," diye güldü genç, "sadece sevdim seni. O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadının kalbini, taşı bile eritmeye yeterdi aşkım."
Sayfa 207Kitabı okudu
“B”...”İZ”.....BİZ :(
“Biz n’olucaz?” dedim anlamsızca güldü.
“Biz mi? Nasıl kullandın öyle sen o kelimeyi? Nasıl kolay söyledin, hiç zorlanmadan hem de BİZ derken. Sen izin vermedin ki biz olalım! Dikkatli baksana bi kelimeye. “BİZ.” Başta ki “B” harfi sensin, geri kalanı ben. Anlıyor musun bıraktığın izleri?”
Sayfa 117 - CavideKitabı okudu
İçtiğin şarap, öptüğün dudaklar,
Her şey onlarla başlar ..
O zaman düşün neydin dün, nesin bugün ?
O vakit anlarsın yarında olacaksın, ancak bu kadar.
- Ne kadar zekice dedi Hasan Sabbah, Meryem okumayı bitirince. Hepimiz geleceği çok fazla düşünüyoruz. Bu sebeple de bugünümüzü heba ediyoruz. Dört dizde muhteşem bir dünya görüşü... Devamm et! Okumanı bölmek istememiştim. Meryem'de devam etti.
Gel, doldur kadehi, sarıl bahar ateşine
Boğulma kışın acı verici hüznüne
Zaman kuş gibi uçup gitmek ister
Yakala onu al eline.
- Hasan Sabbah güldü ama gözleri nemlenmişti. Eski dostum Ömer Hayyam dünyada neyin mutluluk verdiğini gayet iyi biliyormuş dedi. Elinde bir kadeh şarap, gözlerinin dibinde güzel bir sevgili, işte gerçek mutluluk budur.
Sayfa 162 - Koridor yayıncılık, Ömer Hayyam...Kitabı okudu
- Cemal’i ben öldürmedim. Onu severdim,insan sevdiğini öldürür mü?
Acı acı güldü Yıldız.
+ Öldürür. Hatta öldürülenlerin çoğu sevdiklerinin eliyle can verir.
Sayfa 68Kitabı okudu
Herkesten çok güldü. Belli ki acı çekiyor. 
Lev Tolstoy
Canı sıkıldı güldü, kalbi incindi güldü.
Göklerin yüzü güldü mü
Dünyaya geldiğin zaman?
Sayfa 53 - YKY
