Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben! Çocukları sevdim yaşadım. Dünyaya alışmadım Kuru güller gibi yersiz ve inceydim biraz. Hep bunu duydum. Bunu yaşadım.
Sayfa 290 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Tilki: Gidip güllere tekrar bak. Senin gülünün dünyada tek olduğunu anlayacaksın. Bana veda etmeye geleceksin, ben de sana bir sır armağan edeceğim. Küçük prens tekrar gülleri görmeye gitmiş. - Siz benim gülüme hiç de benzemiyorsunuz, onun yanında bir hiçsiniz, demiş onlara. Sizi kimse evcilleştirmemiş, siz de kimseyi evcilleştirmemişsiniz. Siz de benim tilkimin önceki hali gibisiniz. O da diğer yüz bin tilkiden farksızdı. Ama ben onunla arkadaş oldum ve o artık dünyada bir tanecik. Ve güller çok rahatsız olmuş. - Güzelsiniz ama boşsunuz, demiş onlara. Kimse sizin için canını vermez. Elbette herhangi biri benim gülümün size benzediğini sanacaktır. Ama o, sadece o, hepinizden daha önemli, çünkü o benim suladığım gül. Çünkü fanusun altına koyduğum gül o. Çünkü rüzgardan koruduğum gül o. Çünkü tırtıllarını (kelebek olabilsinler diye bir iki tanesi hariç) öldürdüğüm gül o. Çünkü yakınmasını, böbürlenmesini, bazen susmasını dinlediğim gül o. Çünkü o benim gülüm....
Reklam
Hayale ve ya hakikate dair
     Başlamadan biten bir oyun bu, güldürmeyen, ağlatmayan bir oyun. Kader bazan çok ahmak bir rejisör. Biz de rollerimizi beceremiyoruz galiba. Güller ıtır olur dağılmadan. Acılar hatıralaşınca güzelleşir. Şair, "kendi rüyamı çaldım kalbinin boşluğunda" diyor. Rüyalarımızı çalacak gitar? Işığa borcumuz yok, o bizim için doğmuyor ki, güneş bizi ısıttığının farkında bile değil, ırmağa teşekkür borçlu değiliz. Şükrün bir şuurun, bir niyetin, bir fedâkârlığın aksi sedasıdır. ? Şair, "ben kadehimi diktiğim zaman ziyafet sona erdi, şarap kalmışsa uşaklar içsin", diyor. Boş bir kadehi dudaklarına götürmek. Hazin olan bu. Kadehte bir cür'a* bile yok. Hatta kadeh de yok ortada. Hem kadeh, hem bade, hem bir şuh sakidir gönül. İçtiğin hayal kadehindeki rüyalarındır. Neden bu rüyaları sen de görmedin? Yaşamak yaralanmaktır. Yaralanmak da güzel.
Acıta acıta, yaka yaka gidiyordun Bir gül el sallansın istemiyordun ardından Güller ve eller dönecekler içindi sen de biliyordun Gidişini seyreden bir çift göze aldırmadan Gidiyordun Ve ben yine şehre saklanıyordum
Bahar Şarkısı
Titrek bir damladır aksi, sevincin Yüzünün sararmış yapraklarında; Ne zaman kederden taşarsa için Şarkılar taşırsın dudaklarında. İşlerken hülyanı sesten örgüler, Bir çini vazodan dökülen güller Gibi hayalinde şafaklar güler, Buruşmuş bir çiçek, parmaklarında. Gözlerin kararan yollarda üzgün Ve bir zambak kadar beyazdır yüzün Süzülüp akasya dallarında gün Erir damla damla ayaklarında. Sesin perde perde genişledikçe Solan gözlerinden yağarken gece, Sürür eteğini silik ve ince Bir gölge bahçenin uzaklarında. Sen böyle kederden taştığın akşam, Derim: dudağında şarkı ben olsam; Gözlerinde damla ve içinde gam, Eriyen renk olsam yanaklarında!
Güller açtıkça kesilmeli diyor annem Oysa, Tabiatın kanunlarına hiç alışamadım ben. Ve rüyamda çok gerekmedikçe bir şey görmem.
Sayfa 18
Reklam
Büyük Saat
Tarihi bir olmaz akış gibi, Oh sanki evrenin en son gecesini yaşadım Sanki dinozorlar ve ben ve en hızlısı öburlerinin Bir ilkel eşitlikte buluştuk. (Evrenin kendi kurduğu gecesini.) Ben! Çocukları sevdim yaşadım. Dünyaya alışamadım Kuru güller gibi yersiz ve inceydim biraz. Hep bunu duydum. Bunu yaşadım.
Sayfa 48 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bazen, yeterince uzun baktığımda, tavan yıldızlarla dolu devasa bir gökyüzüne dönüşüyordu; ben de rüzgârla oradan oraya savrulan, küçük, önemsiz bir zerre oluyordum.
Sayfa 481Kitabı okudu
Ben Olmayınca
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
o plajda onsuz
- 1. İki beyaz martıdır ellerinle gelirsin Gizli bir yerinden tutuşmuş yanar Kederinle gelirsin Yorgun bir yelkenliyim hayatının ufkunda İntihar ihtimali gözlerinle gelirsin Sinsi bir deprem sürer gider Durgunluğunda 93 senesinin en uzun
Reklam
"O buraya umutla bakıyordu; ben ise öfke dışında hiçbir şeyle bakamıyordum."
Sayfa 336Kitabı okudu
Bir imlâ hatası çoğa malolur, Düşlerde yaşarım, düşsüz koyma gel! Dağların da kara ihtiyacı var, Kar yağdır, dağları kışsız koyma gel! Elime demir ver, eğer-bükerim, Dilime kuş kondur, ne dil dökerim; Belime dağ bindir, sanma çökerim, İşim bu, garibi işsiz koyma gel! Dün gece uzakta bir kuş ağladı, Bütün beyaz güller kara bağladı.
Sayfa 126
Bir Mektup
Aziz Muhterem kardeşim... Mademki İslam'ın her derdine razı olduğunu bildiriyorsun, bu müjdenle bize aşk ve şevk veriyorsun, o halde iyi dinle: Vazifen: Dikenler arasında güller toplayacaksın. Ayağın çıplaktır, batacak. Elin açıktır, ısıracak. Buna sevineceksin! Firavunlar kucağında büyüyen çocuk Musaları safına alacaksın. Aldığın için
Ben!Çocukları sevdim yaşadım.Dünyaya alışamadım.Kuru güller gibi yersiz ve inceydim biraz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.