Öncelikle bu biyografinin ödüllü bir çevirmenin elinden çıktığını söylemeyi bir borç bilirim. Uzun zamandır #biyografi okumuyordum ve canım arkadaşımın beğeneceğimi umarak bana hakkında hiçbir şey bilmediğim, hatta bilmemekle de kalmayıp saçma ön yargı içinde olduğum #stephenhawking 'in kendi ağzından olan biyografisini hediye etmesi harikaydı. Kendisine zaten çok teşekkür ettim. Çünkü beni cehaletten bir adım daha uzaklaştırdı. Bu adamı fena yanlış anlamışım. Sanırım günümüz bilim insanlarını yanlış anlamanın altında yatan sebep, yine çağın ileri seviyede ancak magazinsel yönünün tartışılamaz boyutta olmasından kaynaklı.
Bilime birçok katkısı olan Hawking'in kısa hayatını okurken hastalığı ile mücadele edisinden daha çok bilime kendini adayisina hayran kaldım. Öyle ki tamamen kipirdayamayacak hale gelene kadar, hatta geldiğinde bile kendini bilime adamasi ne bileyim, bir başkası olsa çoktan psikolojik olarak kendini öldürmüştü. Tabi bu süreçte pek çok destekçisi de olmuş ve böylece insanlarla iletişim kurabilmeyi hala başarıyor.
Aynı zamanda bilim insanları arasında bir kibir ne bileyim rezil oldum korkusu da yok. Ortaya attığı çoğu teorinin doğru çıkmama olasılığını bile ummuş tatlı bir rekabetçilik var burada. Kibirden ziyade eğlenceli bakış açısı da var diyebilirim.
Bu arada öğrendiğim en önemli konu şu oldu: Çocukken oynadığı oyuncaklar sayesinde merak dürtüsü onu bilime, araştırmaya itmiş. Demek ki gerçekten de oyuncaklar önemliymiş. Üstelik matematiği pek sevdigi söylenemez. Yani neymiş, deha olmak için her şeyi çok iyi bilmek gerekmiyormuş.
Dehşet ve ibretle tavsiye ederim