Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
‘Sofraya krallar gibi kurulurdum. Bizler bu birkaç saatlik şölenin kralları, güneşleriydik. Zira bu ziyafette gelecekleri belirlenecek, şef olma umutlarının trajik şekilde uzak yahut hoş şekilde yakın ve parlak ufukları çizilecekti. Alkış tufanına tutulmak üzere arenaya giren imparator misali salona girip “Şölen başlasın,” diye emir verirdim. Güce sahip olmanın baş döndürücü atmosferini solumamış birisi, bütün bedene yayılıverip, bedeni uyum içine sokan, kişinin bütün yorgunluğunu alıp götürüveren, rahatsızlık veren bütün gerçekliği de siliveren o anki adrenalin patlamasını tahayyül edemez; tıpkı savaşmaya hacet kalmadığı, korku salmanın verdiği sarhoşluğu tadarak ele geçirilenlerin keyfinin çıkarıldığı anda, önüne geçilmez gücün yaşattığı o esrimeyi tahayyül edemeyeceği gibi’.
Sen var aklımın en guzel bahcesınde bı yol var tek kısılık bır odam var dunyada (Sadece sen) sırlar ustu kapalı kapılar gunahına hacet kırlenmıs heveslerr (Kirlenmiş) yuzler unutamadıgın hangı bı cıft goz var senın ıcın kaydırdım yıldızlarımı tuttum fırlattım dılegımı yenıden (Yeniden) her hazıran benım ıcın elzem pekı sen ?
Reklam
"Seni düşünürken, Bir çakıl taşı ısınır içimde. Bir kuş gelir , yüreğimin ucuna konar. Var mı başka söze hacet?.." Bedri Rahmi Eyüboğlu
Her yer puttu; üstelik bu putlar cahiliye Arabistandaki gibi taştan tahtadan değil, etten kemiktendi. İnsan kendisine dahi kendisi ile kavga etmeden teslim olmamalıyken, kimileri tereddüt etmeden birilerine kul köle oluyorlardı. Diplomayla belgeyle tezle evrakla resmi mühürle adam olunduğunu sanılıyordu… Birileri birilerine kim olması gerektiğini
Her gecem oldu keder, qusse, felaket sensiz, Her nefes çekdim, heder gitti o saet sensiz! Senin ol celb eleyen vesline and içdim, inan, Hicrine yandı canım, yok daha taqet sensiz! Başka bir yarı nasıl arayayım, ey nazlı melek, Biliyorum, sen de dedin: "Yok yara hacet sensiz"! Sen benim kalbime hakim, sana kul oldu gönül, Sen azizsin, ben ucuz, bir hiçim, afet, sensiz! Ne gözüm var - arayım ben seni, kaderimde ki yol, Ne de bir koşmağa var bende cesaret, sensiz! Sen Nizamiden eğer emin olsan da, gülüm. Gece-gündüz arayıp, olmadı rahet sensiz!
Sensiz
259 syf.
7/10 puan verdi
Kültür sanat sorunları üzerine 'kafa açıcı' ya da duruma göre 'kafa yapıcı' olmasını arzuladığım ve amaçladığım bu yazıları, eğlenceli olsun diye bu başlık altında toplamak istedim. 'Meskalin' adı, kitabı varederken, metafor değerinde bir simge oldu. - Murathan Mungan. Fazla söze ne hacet Usta yazmış bize de okumak düşer sadece.
Meskalin 60 Draje
Meskalin 60 DrajeMurathan Mungan · Metis Yayınları · 2000137 okunma
Reklam
hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan koşar gibi yürüyüşün karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün
Sayfa 107Kitabı okudu
Gül kafi başka söze hacet yok sorma bana Süslü sözler bekleme tarif gerekmez sana Ey sevgili bilirsin çok laf yalansın olmaz Ben dolunay diyeyim sen cemalini anla……e.meral
Yazmaya hacet göremem çok kelam Şahsınızı çok severim vesselam
Sayfa 166 - İbrahim ŞinasiKitabı okudu
464 syf.
8/10 puan verdi
Mehmet Akif'in şairliğini,sanat gücünü, üslup kuvvetini, Servet-i Fünuncuları beğenmesine ve aynı dönemde yaşamasına rağmen kendi çizgisini bulması,döneme göre değerlendirilince saf bir Türkçeyle şiirlerini vücuda getirmesi pek şahane... Dini ve milli hassasiyetle sanatını ve seciyesini oluşturması, bununla beraber şahsiyetini de fikirlerine göre
Mehmed Akif
Mehmed AkifMithat Cemal Kuntay · Timaş · 2009244 okunma
Reklam
159 syf.
10/10 puan verdi
Bu güne kadar okuduğum en güzel kitaplardan bir tanesi. Kitap birbirinden bağımsız gibi görünen hikayelerden oluşuyor ama bir bakıyorsunuz bütün hikayeler birine bağlı. Sonunda bir bulmaca çözüyor gibi oluyorsunuz. Fazla söze ne hacet okumayanlara tavsiye olunur.
Sur Kenti Hikayeleri
Sur Kenti HikayeleriAli Ayçil · Timaş Yayınları · 20071,143 okunma
"Bizden Belgrad’ı aldıkları zaman, düşman delegeleri ,Niş kasabasını da istemişlerdi. Osmanlı delegesi ayağa kalkarak: - Ne hacet, dedi, İstanbul’u da size verelim. Babalarımız için Niş, İstanbul’a o kadar yakındı. Biz eğer Vardar’ı, Trablus’u, Girid’i ve Medine’yi bırakırsak, Türk milleti yaşıyamaz sanıyorduk. Çocuklarımızın Avrupa’sı Marmara ve Meriç’te bitiyor."
Arza hacet yok halim sana ayandır.... Dile gerek yok,sessizliğim sana beyandır... Söze gerek yok,susuşum sana kelamdır... Kelama ihtiyaç yok aşkım sana figandır. şems-i tebrizi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.