Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Masallar, ilahiler, efsaneler, destanlar, türküler, ninniler, tiyatro, sinema ve edebi eserler: Halk arasında masallar çoktur. Masalların en meşhuru "Hangur" un hikayesidir. Türk mitolojisindeki tepegözü andırır. Demirciliğin dünyaya Kafkasya'dan yayıldığı hakkında ki rivayet ünlüdür. Halk arasında La Fontaine'in kendinden çok
Sanıyorum, Raskolnikov bir keresinde soruşturma hâkiminin "koca ağzından" yakınır. Mâlum, soruşturma hâkimi onu neredeyse sever, haftalar boyu dostça ondan bundan konuşur, sohbet ederler, hâkim bir gün birdenbire şakayla karışık açık açık suçlar Raskolnikov'u, suçlar, çünkü onu işte sadece "neredeyse" sevmektedir, yoksa muhtemelen sadece sormakla yetinirdi. Artık her şeyin kesin olarak sonlandığını sanır R., ama söz konusu değildir bu, tersine, her şey asıl şimdi başlıyordur. Yalnız, soruşturma konusu, ikisinin, hâkimle R.'nin ortak soruşturma konusu, bu Raskolnikovcu sorun, ikisi için de daha özgür, daha kurtuluşa kavuşturan bir ışık kazanmıştır. Bu arada, bu noktada romanı tahrif etmeye başladım bile.
Reklam
Kuzey Kafkasya'nın ücra köşesindeki Dağıstan hükümdarı 1589'da Gürcistan'ın Rusya'dan medet umması karşısında muhtemel Rus saldırısı yüzünden telaşa düşerek Sultan III. Murad'a yazdığı mektupta, Türkiye'nin İran'ın elinden aldığı şehirlerin böylece alabildiğine saldırıya açık hale geleceğini, bunun Osmanlılara karşı bir Rusya-İran-Gürcistan ittifakına fitil vereceğini, bu durumun da bir Fransız-İspanyol ittifakını batıdan saldırmaya teşvik edeceğini belirterek uyarmıştı: "…Ruslar İran şahı ve Gürcü kralıyla birleşerek İstanbul üzerine buradan yürüyeceklerdir, ayrıca Fransız ve İspanyol kralları da öbür taraftan (üzerine yürüyeceklerdir]…" İran'a karşı Kafkaslarda verilen 1578'de başlayan savaş kesik kesik 1639'a kadar sürecekti. Bir başka deyişle genelde en küçük oyuncu bile daha kapsamlı resmin farkına varmıştı. İhtilafın dolaysız nedenlerinin çok ötesinde yayılarak uluslararasılaşmasına yol açan Türkiye'nin büyük bir güç-ve büyük bir deniz gücü- olma haliydi. Muharebenin kendisinde yenik düşmesine rağmen, İnebahtı'yı Türkiye'nin yükseliş sürecindeki kabarmalarından biri yapan buydu. Sibirya ormanlarında yaşayan demircilerden Asya'nın içlerindeki binici göçebelere, dillerinde "deniz" için tek bir kelime bile bulunmazken şimdi de dünya çapında açık denizlerin hâkimi gemicilere dönüşen Türkler, gerçekten epeyi yol katetmişlerdi. İnebahtı en azından bu orman sakinlerinin nasıl bir dünya gücü haline geldiklerini simgelemektedir.
Sayfa 162 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Roma tarihini incelemek demek, Yedi Tepe üstüne kurulan Devlet-Şehri zamanından, dünyanın hâkimi durumuna gelinceye dek, görevini bir an için olsun gözden kaçırmayan Roma’nın gelişmesini incelemek demektir;
Ruh halimi yansıtan bir cümleye rastladım…
Eski günlerin sisli hatıralarından başka, hayatımı tamamen değişmiş buldum. Ruhumda huzur vardı.
Sayfa 145Kitabı okudu
Konstantin bu davranışı ferman'a aykırı bir hareket olarak yorumlamış ve eniştesine karşı sefere çıkmıştır. İki lider arasında önce Edirne, sonra Üsküdar yakınlarında gerçekleşen iki savaşı da Konstantin kazanacak ve Licinius sürgüne gönderilecektir. Böylece Konstantin romanın yegâne hâkimi olacaktır.
Sayfa 60 - Kronik Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Atsız ile nasıl tanıştım?
Pek çok kimse gibi ben de, Nihal Atsız adını ilk defa 1944 yılının Mayıs ayında duydum. Ancak o yılın o ayında ben hem mesleki hayatım, hem özel hayatım bakımından çok meşgul bir insandım. Gazetelerin ancak manşetlerine göz atabiliyordum. Bu manşetlerde o sırada sık sık Sabahattin Ali ile Nihal Atsız adları geçiyordu. Bu iki insan arasındaki
Peygamber Efendimizin uzun zamandan beri düşünmekte olduğum bir hadisi var. Efendimiz şöyle buyuruyor;”Faydasız ilim öğrenmekten, Allah'tan korkmayan kalpten, dünyaya doymayan nefisten, Allah için ağlamayan gözden ve kabule lâyık olmayan duadan Allah bizi korusun.”
Gerçek bir lider ♡∞
Atatürk, bir gün Halide Edip Hanımı çağırmış Çankaya'ya. Ona demiş ki: İstiklal Harbi bitmiştir. Her harp başlar ve biter. Ama önemli olan, biten harbin yaralarını mümkün olduğu kadar çabuk sarmak ve hayatı normal akışına sevk etmektir. Bunun için kitlelerin heyecanını ayakta tutmak mecburidir. Yine bunun için romanlar, hikâyeler, piyesler yazılmalı, filmler çevrilmelidir. Senin o "Ateşten Gömlek" romanın var. İşte onun filmi yapılmalı. Halkımız neler çektiğini hiç unutmamalı, hep bilmeli ki, bugünün kıymetini takdir etmeli. "Ateşten Gömlek" filminde mutlaka Türk kadınları rol almalı ve oynamalı...
Anadolu
Anadolu ezeli sefaleti içinde sanatsız ve tefekkürsüz yaşamaya mahkûm. Tek hâkimi, uzviyeti. Anadolu biyolojik bir dünya. İstanbul'un şuuraltı. Komplekslerle vıcık vıcık. Anadolu mahzen. Payitaht intelijansiyası o biyolojik yığının şuuru. Bunun için hasta bir şuur. Önce yaşamak sonra düşünmek diyor Romalı. Anadolu yaşıyor mu? Bir yanda toprak köleleri, bir yanda otomobilli robotlar. Toprak köleleri dişlerini gıcırdatmaya başladılar. Otomobilli robotlar uykularında. Anadolu şuuraltımız. Kimsenin bu karanlık dünyaya ışık sıkmak cesareti yok. Tarihin dışında bir dünya. Tarihin ve bütün ilimlerin. Orada musiki ancak düğünden düğüne sahneye çıkar. Hep aynı monoton, aynı bedbaht, aynı şifasız inilti. Şiir, aynı şiir, kimin söylediği bilinmeyen ve ancak musikinin koltuk değnekleriyle sürüklenen sekiz on kıta. Anadolunun şiiri bundan ibaret.
Sayfa 370Kitabı okudu
Reklam
Romanın antik tanrılarının önemi ne ki gezegen ismi olmuşlar?
Tüm bunlar -ailelerin, tarlaların ve sürülerin tanrıları gibi çiftçilerin tapındıkları- eski tanrılardı. Bununla birlikte bunlara artık yenileri, şeflerin çağında savaş ve güç tanrıları da eklenmişti. Bunların en önemlileri, her birine kral tarafından patrici sınıfının arasından seçilmiş özel bir rahip (flamen) tahsis edilen Iuppiter, Mars ve Quirinus üçlüsüydü. luppiter yüce gökyüzü tanrısı, cennet ve dünyanın hakimi, sınırların, yasaların ve toplumsal rütbelerin koruyucusuydu. Mars savaş tanrısıydı. Her yıl Mart ayında SaIii rahipleri kardeşliği, yeni sefer mevsimini açan Mars ayinlerine önderlik ederdi: Kalkanlar sergilenir, atlar adak olarak kurban edilir, silah ve borazanlar kutsanırdı. Ekim ayında, mevsim sona erdiğinde de, Mars'a teşekkür için sunulan kurban ayinlerini ve kanla kirlenen silahların arındırılınası törenini düzenlerlerdi. Bir de Quirinus, Roma'nın mitolojik kurucusu, tüm halkının barış, refah ve iyiliğini koruyan tanrılaştırılmış Romulus'un ruhu vardı.
Sayfa 50
Derler ki, yolculuklarının artık sonuna gelen Teleri Doğu Beleriand'da, Gelion Nehri'nin öte tarafında uzunca bir süre konakladılar; tam da bu vakitlerde Noldor'un pek çoğu batıya doğru, sonraları adları Neldoreth ve Region olan ormanlara vurdular kendilerini. Teleri'nin efendisi Elwë yolunu sık sık ulu ormanlara düşürüp, dostu
Sayfa 128 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
AHMET HİKMET MÜFTÜOĞLU Türk milliyetçiliğinin adı olan Türkçülük fikrinin öncü ve tanınmış isimlerinden Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun devlet adamı, fikir adamı ve sanatkâr olarak milletimize hizmetleri büyüktür. Vefatının üzerinden yıllar geçmesine rağmen eserlerinin yeni baskıları yapılmakta ve genç nesiller tarafından takip edilmektedir. Onun
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.