Yılmaz Özdil'in Kadın'dan sonra okuduğum ikinci kitabıdır Adam.
Gelmiş geçmiş, adını tarihe yazmış, kimisi melek olmuş kimisi yaşamakta olan Türkiye'ye katkısı olmuş, haram lokma yememiş, namuslu, haksızlığa uğrayan, masum, gururlu, adam gibi ADAMları yazabildiği kadar, her birinin başından geçen olayları kağıda dökmüş Yılmaz Özdil.
Eleştiri getirirken acımasız gerçekleri okurun yüzüne birer birer vururken hiç insaflı davranmamış. Daha bitmedi mi, hâlâ mı devam ediyor diyenler hayal kırıklığına uğramışlardır. Çünkü bu ülkede huzurun, adaletin, eşitliğin, demokrasinin olduğu tek dönem Atatürk dönemi olunca maalesef anlatılması veya hatırlatılması gereken olaylar da bir o kadar artıyor. 1938'den 2016'ya kadar... Yine de insaflı davranmış bence sayın Özdil. Çünkü içimizi kahreden olaylar durdurak bilmiyor, son 14-15 yılda o kadar çok insanları yaralayan olaylar oldu ki... Özdil de haklı hepsini yazmak istese 500 sayfaya sığar mı hiç?
Ben okurken bu güzel ülkemde bunların yaşanmasına çok üzüldüm. Böyle devam ederse de daha çoook üzüleceğimizin farkındayım.
Yılmaz Özdil'in üslubuna değinecek olursam, düşünün ki, bir odada Yılmaz Özdil'le oturmuş çay/soda/rakı(zevkinize kalmış) içerken memleketin hali hakkında sohbet ediyorsunuz. Şahsen ben kendimi öyle hissettim.
Herkese tavsiye ederim.