Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"kafka’nın değişim eserinde hayvanlaşan hayat anlayışımızı kaç kişi anlayabildi ki, intihar etmek için çabalarını kaçımız düşündü ki, yoksa hasta bir kişiliği mi okuyoruz? kaç kişi sanat adı altında mozart’ın sarayda kızların peşinde koşarken krala yakalanmasını biliyor ki? kız çığlıklar içinde kaçarken mozart onun peşinde koşuyordu. üstü
Yalnızlık
“Berlin'de yalnızsınız değil mi?" dedi. "Ne gibi?" "Yani... Yalnız işte... Kimsesiz... Ruhen yalnız... Nasıl söyleyeyim... öyle bir haliniz var ki..." "Anlıyorum, anlıyorum... Tamamen yalnızım... Ama Berlin'de değil... bütün dünyada yalnızım... küçükten beri..." "Ben de yalnızım..." dedi. Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak: "boğulacak kadar yalnızım..." diye devam etti, "hasta bir köpek kadar yalnız..."
Reklam
Sabahları hasta uyanmanı istiyorum Hastaysan eğer, yaşıyorsun demektir.
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme. Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme. Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru. Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme. Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...
Korku mu sevgi mi? Hayatımızda SIKLIKLA aşağıdaki hangi belirtiler tezahür ediyorsa, o duygu hayatımıza daha çok hükmediyor demektir. Korkular hasta eder, sevgi iyileştirir. Korku yüreği daraltır, sevgi genişletir. Korku zihni bulanıklaştırır, sevgi netleştirir. Korku endişe üretir, sevgi huzur verir. Korku kısıtlar, sevgi yaşar ve yaşatır. Korku hiyerarşiktir, sevgi eşitlikçidir. Korku ayırır, sevgi birleştirir. Korku yok edicidir, sevgi yaratıcıdır. Korku yargılar, sevgi değerlendirir. Korku karamsardır, sevgi iyimser. Korktuğun birini sevemezsin. GERÇEK saygı sevgi temellidir, korku değil. Sevginin olmadığı her yerde korku vardır. Korku sevginin yokluğudur. Sevgi ışık, korku karanlıktır. Bir mum ışığı bile koskoca salonu dolduran karanlığı yok etmeye yeter. Bir yudum sevginin bile umutsuz bir yaşamı aydınlatması gibi.
- Apartman girişindeki lambayı sen mi kırdın Bülent? + Hangisini? - Otomatik yanan, sensörlü lamba. + Hayır. - Komşu görmüş, yalan söyleme. Süpürge sapıyla kırmışsın dün gece. Önüme baktım. "Neden kırdın?" Cevap yok "Hasta mısın evladım? Söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle." "Kırdımsa kırdım, ne olacak! Çok mu değerliymiş?" "Lamba senden değerli mi evladım, lambanın amına koyayım, lamba kim? Yöneticiye de dedim. Lambanızı sikeyim, kaç paraysa veririz. Sen değerlisin benim için." "Beni görünce yanmıyordu baba." "Nasıl ya?" "Görmezden geliyordu, yanmıyordu. kaç sefer yok saydı beni." "E beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor." "Hadi ya! Sahiden mi?" "Evet. Ucuzundan takmışlar.Bizimle bir alakası yok!" Babama sarıldım, yıllar sonra.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Başka konu yok muydu yani? Hep aynı hikayeleri tekrarlamanın ne anlamı vardı? Koca ile karısı, koca ile karısı ve hasta çocukları, koca ile karısı, sevgilisi ve hasta çocuk. Dünyada konuşulacak daha önemli şeyler vardı mutlaka..!
Kadının tatmin olmamış arzusundan daha tehlikeli bir şey yoktur. Onun uzanamadığı meyveleri çocukları tıka basa yesin diye uğraşacaktır ve bu meyveler onları hasta etse bile umurunda olmayacaktır ; kabuğunu , etini , çekirdeği ,çatlayana kadar her şeyini yutturacaktır onlara.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.