Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bakış açısı
"İzninizle kişisel bir anıma yer vereceğim, çünkü bana tam da sırasıymış gibi geliyor. 2006’da İsviçre’nin Fransızca konu­ şulan bölgesinin televizyon kanalı Şeytan üzerine halka açık bir oturum düzenlemeye karar verdi ve bu amaçla bir Katolik rahibi, bir Protestan rahibi, bir Müslüman imamı ve hem laik olduğum hem de Şeytanın Genel Tarihi’ni yayımlamış olduğum için beni çağırdı. Tartışma konusu bu varlığın teolojideki yerine geldi. Davetliler, onun Kötülük’ün özünü ve Tanrı’nın düşmanını temsil ettiği yönünde hemfikirdiler, ama konuşma sırası bana geldiğinde onlardan farklı bir görüş bildirdim. Onun Eski Ahit’e göre Tann’nın hizmetkârı olduğunu hatırlattım. Stüdyoda öfkeyle karışık bir şaşkınlık havası esti. O zaman Eyüp Kitabı'nda yer alan şu satırları söyledim: “Bir gün ilahi krallık mensupları Tanrı’nın huzurunda toplandılar ve Şeytan onların arasındaydı. Tanrı ona nerede olduğunu sordu. Şeytan, ‘Dünya’yı gezip dolaşıyordum’ diye yanıt verdi. Tanrı ona, ‘Kulum Eyüp’e bakıp düşündün mü? Dünya’da onun gibi kimseyi bulamazsın’” (Eyüp, I, 6-8). Demek ki Şeytan ilahi krallığın bir mensubuydu. Öfkenin yerini derin bir üzüntü aldı ve rahip, benim kutsal kitapların neden kâfirle­rin eline bırakılmaması gerektiğini göstermiş olduğumu söyledi. Bunun ardındaki gizli düşünce, yalnızca yetkililerin bu ki­tapları yorumlayabileceğiydi. Oysa yetkililer de insan. Bilindiği gibi, yüzyıllardır arada bir yanıldıkları oluyor."
544 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sen, ruhuma dokunan harika bir kitapsın. Kitabın kapağını kapattığımdaki aklıma gelen düşünceleri buraya aktarmam imkansız. Yalnızca annemin şu sözünü hatırlıyorum. "Kaderimizde değişmeyen üç şey vardır. Doğum, evleneceğin kişi ve ölüm." Kitabı bitirdiğimde de bu sözü iyice kendime hatırlattım. Biz ne kadar kaçarsak kaçalım, kaderimiz asla peşimizi bırakmaz.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,7bin okunma
Reklam
&hayatım içimden geçen cümleler içinde geçti. &insanları heyecanları yaşatır. &erkekler yalnizca beraber olduklarında degil, ayrıldıklarında da eksiltiyorlardı kadınları. &mutluluğun anlarla tartıldığı yaşlara geldik. Hiçbir mutluluğumuz,neşemiz,keyfimiz geniş zamanlara yayılamıyor artık. &durup durup, günün birinde yıllardır
''O gün, beni terliğiyle dövmüştü. Yüzüm, bedenim çürük içinde kalmıştı. Evi terk edip amcamın evine gittim. Oysa amcam bütün kocaların karılarını dövdüğünü söyledi. Amcama kendisi gibi saygıdeğer bir şeyhin, dini bütün bir adamın karısını dövme alışkanlığında olamayacağını hatırlattım. Yengem, asıl ulemaların karılarını dövdüğü karşılığını verdi. Din kuralları böyle bir cezaya izin veriyordu. Dini bütün bir kadın kocasından yakınmamalıydı. Kadının görevi, kocasına sorgusuz sualsiz itaat etmekti.''
"Sana zaman yitirmenin hiç de kötü bir şey olmadığını hatırlattım zaman müthiş irkiliyordun. En çok da, hayatın bir koşu değil, hedefi vurmak olduğunu söylediğimde dehşete kapıldın: önemli olan zamandan tasarruf değil bir hedef bulmaktır."
Aşkta mantık yoktur, diye hatırlattım kendime. Birini ne kadar çok severseniz, her şeyin daha az anlamı olur.
Reklam
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Onlarca yıl öncesinden gelen bir müzik kitabıydı İtalya'da bir antikacıdan aldığı. İçinden çıkan hiç yayınlanmamış bir valse ait notalar ise bir keman sanatçısı için paha biçilemez olmalıydı. İlk başta öyleydi de zaten. Ta ki valsi çaldığı an 3 yaşındaki küçük kızı içine şeytan kaçmışa dönene dek. Alışılmış Tess Gerritsen tarzının çok dışında bir kitapla tanıştirdı bizi Martı Yayınları 1001. kitaplarının şerefine... İki paralel zamanda, hem geçmişte hem günümüzde geçen sarmal öykülere her zaman bayılmışımdır. Zaman dilimi geçişlerinde en sevdiğim dizi sezon finaline girmiş gibi sabırsızlanırım. Hangi hikayeyi daha çok merak ettiğimi hiç kestiremem. Heyecanla okurum. Yine öyle oldu. Gerçekten çok keyif aldım. Sadece zaman zaman yazarın neden böyle bir tarz denediğini merak edip sorguladım ve duraksadım. Ve bazen kendime yazarın Gerritsen olduğunu hatırlattım. Bu arada başıma gelen ürpertici bir anektodu da aktarmadan edemeyeceğim. Kitabın başlarında Radyo Voyage dinlerken kemanların çıldırdığı enstrümental bir parça çalmaya başladı. Eserin adı I Know How to Make You Sleep | Dario Marianelli. N'oluyoruz oldum bir an :) Kitapla beraber denerseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız. Herkese keyifli okumalar..
Ateşin Şarkısı
Ateşin ŞarkısıTess Gerritsen · Martı Yayınları · 20163,139 okunma
Henry Rowan
"Evet Paul dedim ve sonrasında iş ortağıma bankaların sadece aslında paraya ihtiyacı olmayanlara rahatlıkla kredi açtığını hatırlattım."
Aptal çocuk. Hükümetten bu kadar kolay kaçabilmiş olman bile mucizeydi ama artık ailen ve arkadaşların bu kadar risk altındayken kaçamazsın. Bir suçluya acımayacağım, diye kendime hatırlattım sertçe. Sadece ödeşeceğiz.
520 syf.
9/10 puan verdi
Okuduğum en tatlı bilim kurgu aşk fantastik türde kitaptı. Okurken bir yandan yavaş yavaş okuyup bitmemesi için uğraştım, bir yandan da sonunu merak etmekten içim içimi yedi. Yazarın anlatımı okadar farklı geldi ki. Herşey açık açık kitabın sonundan gösterimler var fakat hep bir şey sır olarak kalıyor ve meraktan çatlıyoruz. Lilac ın aşık olmaya başladığı zaman o anlatışı çok tatlıydı. Kitap bilim kurgu, fantastik. Kitabın başında hikayenin içine o kadar girdim ki... Olaylar gerçek gibi içine çekti beni. Sonlarına doğru fantastik olaylar olduğunda; Ne alaka ya nasıl olur? diye ikileme düştüm. Sonradan kendime bu kitabın fantastik olduğunu hatırlattım. Bence bu kitap güzel yorumları hakediyor ve harika kapagıyla kitaplıgımızın starı olabilir nitelikte. :)
Benim Uzak Yıldızım
Benim Uzak YıldızımAmie Kaufman · GO! · 2015304 okunma
Reklam
328 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Kiara Brikman, otistik çocuklar üzerinde uzun yıllar araştırmış ve çocuklarla birebir çalışmış bir yazardır. Kitabı okumaya başlamamı ilk tetikleyen nokta buydu. Kitap da bir konu bütünlüğü yok. Bir sayfa okuyosunuz ikinci sayfa da farklı bir şeyden önceki anlattığından bağımsız bir konuya geçilmiş. İlk okuduğum da sayfalar ilerledikçe anlayamadığım ne anlatmak istediğini, ama sonra şunu hatırlattım kendime, bu anlatımlar Brikman değildi ki , 8 yaşındaki Sebby'iydi. Duygularını, düşüncelerini anlatan, kendisini anlamamızı bekleyen... Açıkçası Brikman'ın bu kitabı bize empati kurma yöntemini daha fazla kullanmamızı öğütlüyordu. Özetle eğer ilgi konunuza giriyorsa, biraz daha çocukları anlama çabasına yöneliyorsanız , bu kitabı okumanızı tavsiye ederim, ama ilgi alanınız ve çabanız yoksa sıkılabileceğinizi düşünüyorum.
Ağaçların Tepesinde Yükseklerde
Ağaçların Tepesinde YükseklerdeKiara Brinkman · Siren Yayınları · 200828 okunma
-Aşk acısı acıların içinde en fasulyeden olanı... -Nasıl yani? -Sen anneni kaybettin mi? -Aman Allah korusun. -Değil mi? Allah korusun. Peki sana şöyle sorsaydım: Irmak seni hiç terk etti mi? Aman Allah korusun demezdin. -Hiç bir şey anlamıyorum. Fazla kaçırdın rakıyı... -Rakıyla alakası yok insanların hayatındaki insanları hep yanlış
Eylülde çıkacak olan kitaptan alıntıdır.
1.141 öğeden 1.126 ile 1.140 arasındakiler gösteriliyor.