Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe

Bir gün ne düşünürsen, Yarın o olacaksın. —Buddha
Reklam
Zaten bu sefil ve aşağılık yaşamı sürdürmek yerine ölmek daha yerinde olacaktı. Böylece daha üç ay önce özgürlüğünün özlemini çeken Dantes artık özgürlükle yetinmiyor, zengin olmanın özlemini çekiyordu; bu Dantes’in değil, insanın gücünü sınırlarken onu sonu gelmeyen isteklerle donatan Tanrı’nın hatasıydı!
Zaten hangi yalnızlık gece karanlığında, enginliğin sessizliğinde ve Tanrı’nın bakışları altında denizde tek başına yol alan bir gemininki kadar dokunaklı ve şiirsel olabilirdi?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Annesinin öğrettiği duaları hatırladığında, onların daha önce hiç fark etmediği anlamlarla yüklü olduğunu anladı, çünkü dua mutlu insan açısından içi boş ve tekdüze bir bütünlük olarak görünür, ta ki bir gün keder o bahtsıza, Tanrı’yla konuşmasına aracılık eden bu ulvi dili açıklayana dek.
Eğer aşık sevdiğini yola getiremezse, onu unutmaya bakmalı, metanet göstermeli, başına gelen bu bela ve yoksunluktan kendisini hesaba çekmeli, sonrasında da mümkün olan her çareye başvurarak gönlünü rahatlatmaya çalışmalıdır.
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Sevda yüzünden nice cimriler cömert, nice abus çehreler güleç, nice ödlekler yürekli, nice yontulmamışlar zarif, nice cahiller kültürlü, nice üstü başı dökülenler derli toplu, nice zavallı yoksullar süslü püslü, nice yaşlılar genç, nice sofular cümbüşçü, nice olgun insanlar rezil rüsva olmuştur!
Bir şeyin değerli olması için illa “fayda”düzeyinde bir getiri sağlamış olması gerekiyor. Dolayısıyla tam da bu yüzden çoğumuz yeteneklerimizin, becerilerimizin ve potansiyelimizin paraya dönüşebildiği oranda değerli olduklarına inanıyoruz. Paraya dönüşmeyen bir ses kabiliyetini değerli bulmuyoruz mesela değil mi? Paraya dönüşmeyen bir el işçiliğini değerli bulmuyoruz. Fayda sağlamamış birini değerli görmüyoruz. “Beş para etmez adamsın” deyişimiz bile değer kavramının parayla ilintili olduğu inancımızdan doğmuştur aslında.
“Ya tam açacaksın yüreğini ya da hiç yeltenmeyeyeceksin. Grisi yoktur aşkın, ya siyahı ya da beyazı seçeceksin.” —Şems
Eğer ağlamakla ahlak düzeltmek mümkün olsaydı dünyada çocuklardan uslu akıllı kimse bulunmazdı…
Arzu yüksek olduğu zaman, sonuçtan hoşlanmamak acı verir. İstediğiniz bir şeye ulaşmayı başaramamak, başlangıçta çok da kafa yormadığınız bir şeye ulaşamamaktan daha çok acı verir. İnsanların “Fazla umutlanmak istemiyorum,” demesinin nedeni budur.
Sayfa 284Kitabı okudu
Reklam
Eskiden yazarlar, insan olmayı arzulayan ve duyguları olsun isteyen robotların fantezilerini kurmuşlardır. Pinokyo’da odundan yapılmış bir kukla gerçek bir oğlan çocuğu olmayı arzuluyordu. Oz Büyücüsü’nde, Teneke Adam bir kalbi olsun istiyordu. Uzay Yolu: Yeni Nesil’de, Data the android, fıkralar anlatarak, insanları nelerin güldürdüğünü kestirmeye çalışarak, insani duyguları öğrenmek için çaba gösteriyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse robotların giderek daha zeki olmalarına karşın, duyguların özünü bir türlü anlayamamaları bilim-kurguda devamlı tekrarlanan bir temadır. Bazı bilimkurgu yazarlarının söyledikleri gibi, bir gün robotlar bizden daha akıllı olabilirler, ama hiç ağlayamayacaklar.
Sayfa 108Kitabı okudu
Bugün bizler ateş tanrısı Vulcan gibiyiz, çamura değil de çeliğe ve Silikona hayat üfleyen makineleri laboratuvarlarımızda döverek şekillendiriyoruz. Peki bu, insan ırkını özgürleştirecek mi yoksa onu esir mi alacak? Bugünün gazete manşetlerine bakılırsa sorunun cevabı şimdiden belli gibi: İnsan ırkı hızla kendi yarattığının gerisinde kalıyor.
Bir zamanlar gerçek olmayacak kadar çağ ötesi görülmesine karşın, evrensel çevirmenin çeşitli versiyonları mevcuttur. Bu, gelecekte yabancı bir ülkede turistseniz, yerel halkla konuşurken, yabancı dilde bir film izliyormuşsunuz gibi, kontakt lensinizde alt yazılar göreceksiniz anlamına gelir. Ayrıca, bilgisayarınıza sesli çeviri yaptırıp, bunu kulaklarınıza aktarabilirsiniz. Bu da, aralarında muhabbet eden, her biri kendi dilinde konuşan, kulaklarında karşısındakinin çevirisini işiten herhangi iki insan, her ikisi de evrensel çevirmene sahip olmak koşuluyla, olasılık dahilindedir.
“Hayat, beni şaşırtmaktan ziyade kederlendiriyor. Dünyanın öbür ucunda birilerini de güldürüyordur mutlaka. Aksi halde ilahi denge bozulur. Biri ağlamalı ki diğeri gülebilsin. Tıpkı birinin doğabilmesi için bir başkasının ölüp gelene yer açması gibi.”
“Uyanır uyanmaz rüyalarını yaz. Uyumadan evvel de uyanıklığını. İkisini birbirinden çıkardığında ortaya çıkan fark hayatındır.”
231 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.