Merhaba arkadaşlar! Bugün size #ecel adlı bir eser ile geldim.
Eseri okurken içimde bitmek bilmeyen bir sancı oluştu. Hayat şartlarının kadınlara verdiği zararı, acıyı, hüznü okudum ve ne yazıkki bu anlatılanlar sadece kitaptan ibaret değil, hayatın ta kendisi...
Ece adında bir karakterimiz var. Bu karekterin hüzünlü yolculuğu doğduğu an annesini kaybetmesi ile başlar. Babasının bu durumdan onu sorunlu tutması üzerine de kızına asla sevgi göstermeyerek devam eder. Sonra babasını kaybeder daha küçük yaşta hem Anne yok hem de baba, bunun bile ne kadar acı bir durum olduğunu biliyorsunuzdur. Ama bu kadarla kalmıyor maalesef.
Kimsesiz kalan Ece teyzesinin yanında yaşamaya devam eder. Burada olan hayatı ızdıraptan ibaret. Eniştesi onu taciz eder. Her türlü baskıyı acıyı burada yaşamaya devam eder. Bakıma muhtaç bir çocuğa nasıl yapılır bu zulüm bilmiyorum ama eminim ki bu kişiler insanlıktan nasibini asla almamış, onlara insan bile diyemiyorum ben, keşke hiç var olmasaydınız soluduğunuz hava bile ziyan.
Ece üniversite kazanır ve üniversite okumak için tamamen kendi ayakları üzerinde durmak zorunda. Peki yaşadıklarından dolayı yorulup pes mi ediyor? Yoksa her şeye rağmen hayatı için mücadele mi ediyor? Okuyarak öğrenmenizi istiyorum. Çünkü okunmaya değer bir eser. Yazarın kalemi daim olsun.
#alinti ;
”Ecel günü zırhı delen ok, eceli gelmeyenin gömleğinden bile geçmez”
”Erkek ya da kadın olmadan önce vicdanlı insanlar olabilmeyi başarabilseydik, dünya zaten cennet olurdu.”
”Çünkü mutsuz insanlar mutlu sonlu hayaller de kuramazlardı.”
@cengizyantir @ciniusyayinlari @myhopestars
#leylanınkitapütopyası #okudumbitti #okumaönerisi