Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir insan bir ömrüne kaç kitap ,kaç hayat sığdırabilir ki? Sayısı var mıdır bandrol sahibi hayatların sayılır mı ki iz bırakan kitaplar. En iyisini bulana kadar ne kitaptan ne de hayattan vazgeçeceğim..
Hani bazen hayatınızdan geri dönmek istediğiniz tarihler olur ya! Keşke dersiniz. "Keşke zamanı geri sarsam ve tekrar yaşayabilsem. Kimbilir ne çok şey değişirdi." Değişir miydi sahiden? Yoksa hayat 'varacağı belli' olan noktaya, farklı bir hikayeyle varır ama aynı sonla mı noktalanırdı? Bazı işlerin sonu başlangıcından belli midir?
Reklam
Niçin Tanrı o kadar soluk, o kadar dermansız ve o kadar vasat bir çekiciliktedir? Niçin ilginçlik, tutarlılık ve güncellikten yoksundur ve bize o kadar az benzer? Bundan daha az insanbiçimli ve bundan daha ucuz bir biçimde uzak bir imge var mıdır? Bu kadar soluk parıltıları ve bu kadar sallantılı kuvvetleri nasıl yansıtabilmişizdir O'na? Enerjilerimiz nereye akıp gitmiştir? Arzularımız nereye boşalmıştır? Hayat veren küstahlık fazlamızı kim alıp götürmüştür peki?
Kader zaten bu değil midir? Hayat insanın kendi arzusu, kontrolü dışındaki sürüklenişi değil miydi? Tesadüf eseri kaderin getirdikleri hayallere uyuyorsa şans denilip geçiliyordu. Yoksa adı sadece "kader" olarak anılıyordu.
Şehzade Mustafa (1515, Manisa - 6 Ekim 1553, Konya)
ŞEHZADE MUSTAFA MERSİYESİ I. Meded meded bu cihânûn yıkıldı bir yanı Ecel Celâlîleri aldı Mustafâ Han’ı İmdat! Eyvahlar olsun! Bu cihanın bir yanı yıkıldı;
Ezelden, insanın doğduğu güne kadar, bir tükenmez karanlık var; arada bir hayat zamanı var. Öldüğü günden, sonsuza kadar yine bir tükenmez karanlık...Öyle bir hayat ki, hem soluk almakla duruyor, hem soluk aldıkça azalıyor. O türlü yaşayışta ne zevk olsun? Şaşırtıcı değil midir; herkes ölümden korkar; ama kimse, sonu ölüm olan yaşamaktan korkmaz. Herkes ölümden kaçar; ama kimse her adım attıkça mezara bir adım daha yaklaştığını düşünmez. Doğrusu güzel dünya!
Reklam
Kırdın mı incittin mi birilerini Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler? Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda? Yeniden düşünmeliyim Dostluklarımı, ilişkilerimi Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı Yitirdim mi yoksa masumiyetimi? Borçlarımı ödedim mi? Doğru seçtim mi soruların fiillerini? Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış,
169 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Baskan bilim kurgu serisinin on beşinci romanı. Biraz kısa ama oldukça güzel bir roman. Eski romandan gelen karakter Jord Maogan, bir gemiye kaptanlık yapmaktadır ve bu gemi ile mahkumlar vasıtasıyla bir gezegenden maden çıkarmaktadırlar. Ancak bir nova patlaması sebebiyle gemiyi kullanarak kaçarlar ve hayat belirtisi olmayan bir gezegene düşerler. Bu gezegende bir süre sonra mahkumlar isyan çıkarır ve yiyecek olmayan yerde bir et parçası görülür. Bu etin kaynağına gidilir ancak hipnos teknolojisi yüksek bir medeniyet Maogan ve yanındakileri esir alır. Bu adam imparator Feaks'dır ve o et parçası imparatorluğun yönetilmesini sağlayan beyine aittir. İmparatorun yardımcısı Arkos, imparatorluğu ve Feaks'ın sevgilisi Noosika'yı istemektedir. Noosika, Maogan'dan hoşlanmaktadır ve Feaks da dünya imparatorluğunu ele geçirmek istemektedir. Acaba hangisinin istediği olacaktır ve Maogan bu pis işten kurtulabilecek midir? Keyifle okunan bir roman.
Evrenin Ucu
Evrenin UcuRonny Laws · Baskan Yayınları · 198421 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Fena değil diyebileceğim bir polisiye roman. Robert Prat adında bir sorgu yargıcına bir dava konusu gelir. Saugeat adında bir tamirci karakolda ölmüştür. Doktor raporlarını inceleyen Robert, adamın dayaktan öldürüldüğü sonucuna ulaşır ve bu işi araştırmaya başlar. Komiser Bertrand ve müfettişler Rabat ile Beal'i sorguya çeken Robert iyice şüphelenir ancak halkın yüksek tabakası ona düşman olmuştur. Polislerin avukatı olan Maurice'ın kızı Suzanne'dan hoşlanmaktadır. En sonunda mahkeme safhası kurulur. Tanıklar arasında Caroline adında bir hayat kadını da vardır. Acaba polisler hak ettikleri cezayı alacaklar mıdır?
Karakolda Cinayet
Karakolda CinayetAgatha Christie · Taner Kitabevi · 198293 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Oldukça güzel bir Hercule Poirot romanı. Poirot, Renauld adında bir adamdan bir mektup alır. Bir ölüm kalım meselesi için Fransa'ya çağrılmıştır. Ancak gittiğinde adamın öldürüldüğünü öğrenirler. Poirot ve Hastings bu olayı incelemeye başlar. Yanlarında da rakip olarak Surete'den Giraud adında bir dedektif vardır. Hastings'in trende tanıştığı Kül Kedisi lakaplı kız da işin içindedir. Sonradan bir ceset daha bulunur. İki olay birbiri ile ilişkilidir ama acaba katil kimdir? Poirot üstün zekası ile bu olayı çözebilecek midir? Hastings'in hayat arkadaşı ile tanıştığı bu roman mutlaka okunması gerekenlerden.
Dersimiz Cinayet
Dersimiz CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20222,797 okunma
Reklam
Düşünmek ve güzellik üzerine.. Sabahattin İzcioğlu - 08.04.2015 Her şeyin çok karmaşık olduğu dönemlerde düşünmek ne kadar zahmetli zor bir işmiş, hele de yıllardır duygularımızın hasar gördüğü bu durumda güzelliklerden bahsetmek daha zor bir şey. Bana göre böyle durumlarda yapılacak en doğru şey yalnızlaşma, daha açık ifade ile yalnızlık,
Acaba bir baştan bir başa hayat, gülünç bir kıssa, inanılmaz ve ahmakça bir masal değil midir? Acaba ben kendi masalımı yazmıyor muyum? Fakat masal, her anlatanın, miras aldığı ruh durumunun sınırları içinde, tasarlayıp da eremediği dilekler için bir çözüm, bir kaçış yolu ancak.
İnsan gerçekten daha iyi bir dünyaya doğru mu yürüyor? Yoksa daha iyi bir yarın düşüncesi, ufukları sonsuz olan hayat çölündeki seyrine devam etmesi zaruri bir serap mıdır?
Sayfa 103
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.