Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
92 syf.
·
Puan vermedi
Hikeyeler çekip alındığında insanlıktan geriye ne kalır? Ninniler en basit hikayeler değil midir? Onlarla büyürüz. Sonra devreye mutlu sonla biten hikayeler, yani masallar girer. Şarkılar ise notaya dökülmüş hikayelerdir. Biraz daha büydüğümüzde de hikayenin farklı biçimleri olan öykü ve romanlarla tanışırız. Filmler, görüntülerle anlatılan
Bazen Hayat
Bazen HayatSine Ergün · Can Yayınları · 2012253 okunma
Sıradan insan hayatının mutluluğunu "kendi dışında"ki şeylere, mala mülke, şana şöhrete, kadın ve çocuklara, dostlara, cemiyete ve benzerine bağlar, dolayısıyla bunları kaybettiği yahut hayal kırıklığına uğratıcı bulduğu zaman, mutluluğunun temeli çöker. Bir başka deyişle onun çekim merkezi "kendi dışında"dır; her heves ve arzuya bağlı olarak bu mütemadiyen yerini değiştirir. Eğer bayağı bir insansa, bir gün bu onun sayfiyedeki evi olacak, bir başka gün yeni satın aldığı atlar olacak ya da dostlara ziyafet vermek yahut seyahat etmek olacaktır- sözün özü lüksle, şatafatla dolu bir hayat... Bunun sebebi zevkini "kendi dışında"ki şeylerde arıyor olmasıdır. Kuvveti sıhhati gitmiş birisi gibi kaybettiklerini macunlarla ve ilaçlarla yeniden ele geçirmeye çalışır, oysa yapması gereken kaybettiklerinin hakiki kaynağını, kendi hayat gücünü geliştirmektir.
Reklam
Canlılar dünyasının en alt aşamalarında bile hayat ilkesi birlik ve bütünlüktür. Birliğin çözüldüğü, bütünlüğün dağıldığı noktada, anlarız ki hayat orayı terk etmeye başla­mıştır.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Dünyanın En Güzel Şiirine...
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,400 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
"Nasıl Dayandım? Nasıl dayandık, bir yudum su boğazımıza durup bizi boğmadan akarken?" diyor Tantûralı Rukayye. 1948 ve sonrasında yaşananlar için söylese de bugüne, bugünün insanına sesleniş gibi bu satırlar. Tantûra, Filistin 'in Hayfa iline bağlı bir sahil köyü. 21 Mayıs 1948' de işgal ediliyor. Köy halkının çoğunluğu
Tanturalı Kadın
Tanturalı KadınRadva Aşur · Ketebe Yayınevi · 2023165 okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
69 günde okudu
SAKLI ‘Lal Figan’ – PINAR SALMAN Merhabalar, bugün aylardır vedalaşamadığım bir kitabın yorumu ile geldim. Vedalaşamadığım dediğime de bakmayın aslında seri ama uzun zaman bir şeye kavuşmayı bekleyince insan, kelimelere dökmesi zor oluyormuş, Doru ve Erva ile anladımBu sebeptendir ki biraz buruk ama kavuştuğumuz için ise çocuklar gibi mutlu
Saklı
SaklıPınar Salman · Pukka Yayınları · 202496 okunma
Reklam
Hayat kısa ve hem zaman hem dinçlik insan için sınırlı.
Her şey basit görünüyordu gözüme; yazı yazmak, sanat tanrıçalarının gerdanlığına bir inci daha eklemek, daha sonraki kuşaklara örnek bir hayat bırakmak, halkı kendine ve düşmanlarına karşı savunmak, görkemli bir ayinle insanların üzerine Tanrı'nın kutsamasını çekmekti. Bir kimsenin, okunmak için yazı yazabileceği hiç gelmiyordu aklıma.
Sayfa 148 - Can Yayınları, Haziran 2021 BaskısıKitabı okudu
Hayat kağıt üzerine dökülen mürekkebe benzer. Her kelime gizli bir ruh halini yansıtır. Her cümle derinliklerimizdeki sessiz çığlıkları dile getirir. Yazmak ruhumuzdaki labirentlerde yolculuğa çıkmaktır. Kelimeler varlığımızın en karanlık köşelerine ışık tutan meşalelerdir. İçimizdeki dünyayı keşfettikçe insan olmanın anlamını ve karmaşıklığını gözler önüne sereriz.
Çünkü hayat bir tarafı mutlaka âteş olan bıçağın sırtı. Bir tarafı su bir tarafı âteş, bir tarafı uçurum bir tarafı yine âteş hayatın. Âteşe düşer dengeyi kuramayan, eğer suya düşmüyorsa. Âteş olup göğe yükselir dengeyi bozan eğer uçuruma yuvarlanmıyorsa. Âteş dengenin kaçınılmaz muhalifi. Denge bıçağın ağzı. Bir tarafı âteşe bakıyorsa dengenin, mutlaka mumdan gemi, âteşten deniz, alevden dalga öyküleri. Ve âteş, dengeyi alt üst edici tadil dirhemi. Âteşle muaşakanın nam-ı diğeri denge bozma oyunu. Çünkü âteşin lügatinde dengenin harfleri yok. Âteş yakıcı. Âteş göz alıcı. Âteş cesaret. Âteş nisbet. Âteş var oluş. Âteş yok oluş. Hissediş âteş. Arınma âteş. Âteş nihayet. Âteş bidayet. Âteş cesaret. Âteş hürriyet. Denge itidal. Denge emniyet. Denge esaret. Peki hangisi? Âteş mi, denge mi? Âteş yaşamak, denge yazmak. Zor seçim. Hem âteş hem denge yok. Âteş deryası üzerinde denge hatıra gelmeyen bir sözcük kadar rahatsız edici. Hatıra gelmeyen bir sözcük kadar emniyetli. İçimden uçup giden bir sözcük kadar hain. İçimdeki bir gül kadar ikna edici. Güneşin battığı yere doğru savuruyorum bildiğim âteş redifli en serin şiiri. Ve unutuyorum denge üzerine yazılmış bütün denemeleri. Âteşle temizliyorum bütün kirleri.
Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu
Reklam
Herhangi bir duygu veya heyecanla renklenmediği kadarıyla günlük olağan hayat yavan ve usandırıcıdır: ve eğer herhangi bir heyecanla hareketlenirse çok çabuk acı verici hale gelir.
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İki günlük hastalık dönemimde okumuş olmaktan kaynaklı ruhumu daraltmış olması dışında pek güzel bir kitap. Ruhumu daraltmış olması da zaten metnin vuruculuğundan ve anlatılmak istenenin nitelikli bir şekilde anlatılmasından kaynaklanıyor; gerçi kitabın yazarı 'anlatılmak istenen' kısmına 'ben herhangi bir şey anlatmaya
Gençlik Düşü
Gençlik DüşüAyhan Geçgin · Metis Yayıncılık · 200658 okunma
372 syf.
5/10 puan verdi
·
14 günde okudu
"En hüzünlü kitaplardan bile daha hüzünlü hayatlar vardır." Zamanın ve adın olmadığı bir coğrafyada, savaşın, felaketin yoksulluğun ortasında anneannelerine emanet edilmiş küçük ikizler, bir yandan hayatı anlamaya çalışırken bir yandan da ne pahasına olursa olsun hayata sıkı sıkı tutunmaya çalışırlar.Gün gelir ikizlerin yolu ayrı düşer. Bir daha görüşebilecekler midir? Belki de sınırları aşmak, sadece mekanları ve kişileri değil, kimlikleri ve hatta geçmişi bile değiştirebilir... Agota Kristof'tan savaş, yıkım, göçmenlik, kimlik, insanlık ve yazmak üzerine tüyler ürpertici bir üçleme. " İnsan düşünmeye başlayınca hayat sevilmeyecek bir şey oluyor." " Yazmayan kişi yitik insandır, iz bırakmadan gelip geçer." " Ölenler ile gidenler arasındaki tek fark bu, değil mi? Ölmeyenler geri döner." " İnsanlar zalimdir. Öldürmeyi severler. Savaştan öğrendiler bunu.
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,086 okunma
Bizi buna götürecek yol muhtemelen insanın işlevinin ne olduğunu ortaya koyacaktır. O halde ne olabilir bu işlev? Bu hayat olamaz; çünkü hayat açık ki bitkilerle paylaştığımız bir şeydir, oysa bizim aradığımız insana özgü bir şeydir.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.