『 Bizim işimiz kitap doldurmak değil, ahlakımızı yapmaktır. 』 -Montaigne
Mont abim gene haklı... Bu söz yazarların "çiğnenmemesi gereken yasalar"ından biri olmalı...
Eleştirmek için okuyanlar mı?
Eleştirmek için eleştirenler mi??
Artık hangi gruba mensup olduğumu bilmiyorum... Pek farketmiyor bana aslında yeter ki eleştireyim :)
"Biz onlara bakıyoruz, onlar da bir başkasına. Hayatın garip ve bir o kadar ironik kuralı. Herkes bir başkasına bakıyordu. Doğal olarak kendisine bakanı bir türlü göremiyordu."
Gurbet yavrum garba düşmektir gurbet
Çiçeklerden gelincik içinde Bünyamin sevgisi
Yürüdün gittin eski kurganlar üstünden kent kent
Kulağında ama bir çömleğin kırılma sesi
Barış demiştir ve güvercin tıkmışlardır boğazına
Bu yüzden edep kuralı gözetmez Anadolu ermişi
Bu yüzden kimi zaman zordur ayırmak
Üstünü başını yırtmış ağıtların şiiri
Bir
Kitap, bir oturuşta okunabilecek kısa bir eser olmasına karşın Arthur Schopenhauer, eserinin içeriği ve anekdotlarıyla okuyucuyu yoğun düşünce ve anlamla sürecine yönlendirmiş.
Yazar, pozitif mutluluğun kuruntu ve acının gerçek olmasından yola çıkan ‘’eudaemonoloji’’ yani mutlu olma sanatı kavramı hakkında ‘hayat kuralı’ başlıkları altında,
Epeydir merakla beklediğim bir kitaptı. Sayfalar boyunca taşın çıldırtan sabrına dokundum. Sabrınız varsa sizlerle de paylaşmak isterim.
İlkin eser sahibini tanıyalım. Hayatı savunduğu değerler doğrultusunda yaşayan biri o. Hikâyenin içindeki hayatı gören, hayatın içindeki hikâyeyi ustaca kaleme alan bir yazar. Hiç şaşırtmaz sizi. Baktığınızda ne
Her şey dahil ve herkes dâhi! Artık böyle. Kimse aptal değil. Ve her şey toptan. Dünya artık bir tatil köyü. Hayatın yeni kuralı bu. Herkes her şeyi biliyor. Sadece ben bilmiyorum çünkü ben her şeyden hariç ve herkesten aptalım.
Güzel kızım, kınalı kuzum,
Rabbimin verdiği en güzel hediyesin. Seni büyütürken ben de büyüdüm, bebekliğinde seni uyuturken dualar eder alnını okşardım sevgim sana geçsin diye. Ele avuca sığmayan, oyuncakla bile oynamayan bir çocuktun. Sokağa salmadım hiç seni korkudan; küçüldüm oyun arkadaşın oldum yalnız hissetme diye. Sonra büyümeye başladın ve korku sardı beni, kızımı korumalıyım diye. Okula ben bıraktım, ben aldım, arkadaşlarınla görüştürmedim ya da gittiğin yerde hep takip ettim. Akıllı telefon vermedim sana, sıkıntıdan hep kitap okurdun; bu sayede Türkçe sınavını fulledin :) Ergenliğinde de benden nefret ediyordun. İsyan ettin baskılarıma, herkese beni kötüledin. Haftada bir seninle karşılıklı konuşma kuralı koydum hatırlıyor musun? Sen bana şikayetlerini ve öfkeni anlatırken ben sana, buna mecbur olduğumu ve en kıymetli hazinem olduğunu söylüyordum. Çok ağladım, çok canım yandı ama tüm bunlara değdi. Bugün artık dostuz. Sen her şeyini ilk bana anlatıp fikrimi soruyorsun ve şundan eminsin; başıma ne gelirse gelsin beni suçlamayacak, anlamaya çalışıp sahip çıkacak bir annem var. Sen, vicdanlı ve merhametli kızım, hayatın boyunca hiç kimseyi küçük görme. İnsanların göz yaşı olma ve hiçbir annenin yavrusunu üzme. Benim yavrumu, kıymetlimi, seni de kimsenin üzmesine izin verme. Sen çok değerlisin ve seni değersiz hissettiren hiçbir yerde durma. Hayatında ben olmazsam bir gün sakın unutma Rabbim hep seninle.
S.K… 🖊️
1.Bölüm :Kısa inceleme
Malesef mutlaka okuyun diye tavsiye edemiyorum.Dizi veya film senaryosu çıkar.Hatta eskiden Dallas dizisi vardı aynı heyecanla izlenir.Ama insana birşey katar mı, sanmıyorum.Anonim şirketler ,şirket çalışanlarının üretip patronlarına armağan ettiği bir dünya anlatılıyor.Eğer çalışma hayatına yeni başlayan bir bireyseniz
"Başkasının mutlu olması seni rahatsız ediyorsa asla mutlu olamazsın.”
mutlu olma yolunu 45 maddede ‘hayatın kuralı’ başlıklarıyla ele alır. Seneca, Platon, Ovidius gibi birçok düşünürden ve filozoflardan alıntılar yapar ve önermelerinden faydalanır. (Alıntılar da belirttim :)// Kitap hayatın kuralı olarak adlandırdığı maddelerinin her birinde bize öğütler vererek;mutluluğu, kendimize, etrafımıza, başarmak istediklerimize ve hayata dair var olan bakış açımıza yönelmemize aynı zamanda sorgulamamıza yardımcı oluyor.
Mutlu Olma SanatıArthur Schopenhauer · Can Yayınları · 202013bin okunma
"Unutmak bize verilmiş merhem gibidir. Hiçbir zaman unutmadık desek de, acımıza o merhemi mutlaka süreriz. Hayatın kuralı, zamanın geçmesi gibi, bizim de yapmamız gereken unutmaktır."