Çok kez düşünmüşümdür huzurun geldiğini
Huzur çok uzaktayken
Kazazedeler kara gördüklerini sanır ya hani
Denizin ortasındayken
Ve gevşetirler uğraşlarını ama anlarlar
Benim gibi umutsuzca
Nice hayali kıyılar vardır
Hayali bir liman ya da
“Çoğu insanı ölüm konusunda dehşete düşüren şey geleceğin kaybı değil, geçmişin kaybıdır. Aslında unutma davranışı hayatın içinde her zaman var olan bir ölüm biçimidir.”
“Kusursuz olan, olgunlaşan her şey ölmek ister. Ham olan şeyler ise yaşamak ister. Acı çekenler yaşamak, olgunlaşmak,neşeli ve özlem dolu olmak ister. Daha uzaktakine, daha yüksektekine, daha parlak olana özlem dolu olmak.”
“Sevgili Fletch! Gözlerinle gördüklerine inanma. Dış görünüştür onlar yalnızca, sınırlıdır. Kavrayışınla bak, öğrendiklerinin bilincine var, ve böylece uçmanın yolunu bulacaksın.”
“Bizde çocukluk ve yaşlılık dönemleri diğerlerinde olduğundan daha farklı ortaya çıkar. Gençlik diye bir şey yoktur, tam o dönemde yetişkin oluyor ve uzun zaman öyle kalıyoruz. Bu yüzden, bir bütün halinde dirençli ve iyimser olan halkımızın özüne belli bir bitkinlik ve umutsuzluk çöker.”
"Benim hayatımın amacı ne ve onunla ne halt edeceğim? Bilmiyorum ve korkuyorum. Asla istedigim bütün kitapları okuyamayacağım; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak istedigim bütün hayatları yaşayamayacağım . Kendimi istediğim bütün becerileri edinecek kadar eğitemeyeceğim. Bunlari neden istiyorum? Hayatımda mümkün olan zihinsel ve fiziksel tecrübelerin tüm renklerini ve
cesitlerini tatmak ve hissetmek istiyorum. Ve korkunç derecede sınırlıyım...