Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hem de öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez, bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir?
Sayfa 102Kitabı okudu
Hem kolay incinebilir olmak hem de sağlam kalmak nasıl bir şey?
Reklam
Hem de çok
"Zaman nasıl da geçiyor." dedi. "Bu korkunç bir şey!"
Sayfa 196 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sabah uyandığınızda nasıl yüzümüzü yıkıyıp temizliğnizi yapıyorsanız, gezegene de aynı şeyleri yapmalısınız; hem de daha büyük bir özenle.
Sayfa 26 - Yeti kitap yayınlarıKitabı okudu
“Allah insana, kaldıramayacağı yük yüklemez. Karıncanın sırtına, kendi ağırlığının üç mislini verip kuvvetlendiren değil midir? Yüzleş korkularınla, aç sesini yıllardır bir mahzende uyuttuğun vicdanının.Dinle bak ne diyor, anla kendini. Hem nasıl bir dert ki? Geçecek gibi değil mi? Olsun.Varsın geçmesin, ne çıkar ki? Henüz can bedenden çıkmadı ki? Ne patikalar, ne dikenli yollar, ne hüzün ve acılar göreceğiz daha.” Burası dünya ya hu! Burası imtihan ibaret.’ Öyleyse,’ Bu da geçer de, geç!
hayykitapKitabı okudu
İnsan nasıl böyle küçülebilir, alçalabilir, bayağılaşabilir? Böylesine değişebilir mi insan? Gerçeğe benzer bir yanı var mı bunun? Evet, hem de çok! Her değişim olabilir insanda, her şeye benzeyebilir insan!
Sayfa 151 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gençlere Öğütler
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Sanrım bu gece yakacağım...
"Kim bilir ne gibi sebeplerle tesadüf bizi birleştirdi. Sen beni sevdiğini söyledin, ben buna inandım. Ben de seni seviyordum... Hem nasıl seviyordum... Hislerimde bugün de bir değişiklik yok. Fakat niçin seviyordum, işte bunu bulamadım ve beni düşündüren, seninle olan hayatımızın devamından şüphe ettiren bu oldu. Seni niçin sevdiğimi bir türlü bilmiyordum. Huylarını, yaptığın işleri, beğenmiyordum demeyeyim, fakat anlamıyordum. Sen de benim birçok şeylerimi anlamadığını inkâr edemezsin. Böyle olduğu halde nasıl garip bir kuvvet bizi birbirimize bu kadar sağlam bağlamıştı? İlk andan itibaren tamamıyla başka dünyaların insanları olduğumuzu anladığım halde beni burada tutan ve seni gördüğüm zaman içimi sevinçle dolduran neydi? Acaba şu senin her zaman bahsettiğin ve her hareketinin kabahatini kendisine yüklediğin şeytan mı? Son günlerde ben de bundan korkmaya başladım. Şimdiye kadar daima, düşünüp doğru bulduğum şeyleri yapmaya alışmıştım... Bu sefer hiçbir doğru ve akıllıca tarafını bulamadığım bu hayata beni bağlayan kuvvetin, içimde saklı bir şeytan olması sahiden mümkündü."
Sayfa 228 - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık; 1, baskı: Istanbul, Şubat 1998Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.