“Bir ögretmen ebediyete hükmeden insandır. Tesirlerinin nerede biteceği asla bilinemez.” Henry Adams
"Bir çocuk , bir öğretmen, bir kitap ve bir kalem dünyayı değiştirebilir.
Tüm öğretmenlerimin ve meslektaşlarımın öğretmenler gününü en içten dileklerimle kutlarım🙌🌸 iyi ki öğretmenim… 🥰
2008 yılında Soylu, DP'nin genel başkanı olduğunda, omuz omuza durduğu Erdal Aras'ın, Peker'in yapılanmasının omurgasını oluşturduğunu, uçan kuş bile biliyordu. Soylu'nun bilmemesi mümkün müydü? Yoksa hatırlamamak şu sıralar daha mı iyi geliyordu? Yoksa gazetecilerin sorularına ilgisiz yanıtlar vermek, geçmişten bahsetmemenin kolay bir yolu muydu?
Siyasal İslamcılar; "90'ları, mafyaları, Ağarları bitireceğiz" diye meydanlarda bağırıyordu. Düzenin sahibi oldukça onlara da birer koltuk buldu. Sonunda kendisi "bitireceğiz" dedikleri oldu. Soylu'nun ilişkileri de sadece bu dönüşümün resminden ibaretti. Mafya desteğiyle DP'nin tepesine çıkan Soylu'nun, İçişleri Bakanlığı'ndaki hali bu nedenle şaşırtmıyordu. Gelgelelim, Peker artık Soylu'nun dostu değildi.
Ne demişti Henry Brooks Adams: "İktidara gelmiş bir dost, yitirilmiş bir dosttur."
Samuel Johnson, 1775 gibi erken bir tarihte, siyaseti “dünyada yükselmenin aracından başka bir şey değil” diyerek hor görürken, 19. Yüzyıl Amerikan tarihçisi Henry Adams, onu, “nefretin sistematik organizasyonu” olarak özetliyordu.
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil
_Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız.
_Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu?
_Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar
_Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür.
_Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
Karl Pearson, "Tarih hiçbir zaman bir bilim olamaz, hiç bir zaman az ya da çok kulağa hoş gelen bir dille prova edilmiş olay dizisinden öteye geçemez. Ta ki kısaca bilim sel bir formülle özetlenerek sıralanana kadar." demiştir.
Ve Henry Adams, Amerikan Tarih Birliği'ne yolladığı bir mektupta tarihin bugüne kadarki "felsefenin ıvır zıvırlarını belirgin, ahenkli ve tamamlanmış bir sisteme çevirecek gizemi" bulmak yolundaki nafile çaba olduğunu itiraf etmiştir.