Ne yerdeyim ne de gökte..
Ben şehirleri, sokakları, kahveleri dolduran seri malı insanlardan değilim. Keşke onlardan olsaydım. Onlar sıhhatli, tabiî, mükemmel mahluklar. Benim en lazım tarafım sakat. Ben Allah'ın yalnız acı çeksin, yalnız kıvransın diye yarattığı bir aletim galiba. Kainatı dolduran her şey her hadise her hareket, benim için bir işkence vesilesi. Bir türlü rolümü ve rahatımı bulamıyorum.
İbrahim b. Teymî diyor ki: "İki şey benim dünyadaki tadımı tuzumu kaçırıyor. Bunlardan birisi ölümdür. Diğeri de Allah'ın huzurunda hesap için durmaktır. İşte bu ikisini hatırlayınca her şeyin tadı benden kaçıyor."
Sayfa 21 - Çelik Yayınevi
Reklam
Ebû Hureyre radıyallahu anh demiştir ki: Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde Allah, şu yedi insanı arşının gölgesinde himaye buyuracaktır: Âdil devlet başkanı, gençlik yıllarını Allah’a ibadet etme neşvesiyle geçiren genç, mescitlere dilbeste (bağlı) olan kimse, Allah için birbirlerini sevip Allah için bir araya gelen ve Allah için birbirinden ayrılan iki insandan her biri, makam ve cemal sahibi bir kadının talep ağında (nefsine başkaldırıp) “Ben Allah’tan korkarım!” diyen adam, solundakine infak ettiği şeyden, sağındaki bir şey hissetmeyecek şekilde sadakasını gizli eda eden infak ehli, yapayalnızken Allah’ı anıp da gözleri yaşlarla dolan kişi.” [Buhari, Zekât 16, Rikak 24, Hudûd 19; Müslim, Zekât 91]
Sayfa 139 - İşık
Allah hakkındaki düşüncesi pek ileri gitmiyor, onu her istediğini yapan korkunç bir şey olarak tasavvur ediyordu; ve şimdilik onun, pek dehşetli olduğu söylenen, gazabını ayaklandıracak bir şey yapmadığı için, kendisinden korkmak ihtiyacını duymuyordu.
Başkalık ya lütuf ya beladır. Lütuf lütfedene mahsustur, onu isteyemezsin, bela ise isteyene arz olunur. Başkasındakini isteyene başkasındaki illetin verildiği, hediyesinin o illete ekli olmadığı için sadece belasının verileceği bellidir.İnsandaki her şey iç içe geçmiş, sen gördüğünü istiyorsun ama o gördüğünün görmediğin, tahammül edemeyeceğin, baş edemeyeceğin yüzlerce yanı vardır. Hayır o âleme güzel ve cazip görünen yanını bana ver deyince Allah adama mesela o güzel görüneni meydana getiren bir cinnet vardır, bir delilik vardır, işte tutar onu verir. Hediye tek başına değildir çünkü. Ama o, onunla baş edebiliyorken ve her şeyi düzeni ve dengesi ona göre iken sen edemezsin, taşıyıcıların yoktur çünkü kolonsuz, demirsiz çöküverirsin.
Sayfa 315Kitabı okudu
Hayırlısı diyorum, her şeyin hayırlısı. İnsanın da işin de, sev danın da hayırlısı. Her şey niyetle başlar. Sonra hareket gelir. En son ise gerekeni yapıp işi Allah'a teslim etmek yani tevekkül... Olmayana da şükretmek lazım. Olmayana şükretmek ki sonra olmadığı için defalarca şükretmek. Sınırlı bir dünya algısında çırpınır dururuz, hep bir şeyler isteriz, asla doymaz açlığımız. Dileklerimiz olmadığındaysa üzülür, kahrederiz. Göremeyiz görünmez iplerle dokunmuş ağları. O, bizim için en hayırlısını ister, bilmeyiz. O yüzden hayırlısı diyorum, her şeyin hayırlısı...
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.