2 gündür okuyacak kitabım yok. Bu yüzden kütüphanemin en kıymetlilerinden olan ve sürekli kütüphanemden işmar eden, kaçıncı defa okuduğumu bilmediğim Denemeler kitabına tekrar başladım. Her okurun hayatında anlam yüklediği, içinde kendini bulup, hayatının bir basamağına koyduğu kitaplar vardır. Denemeler kitabı da benim için o kitaplardan biri.
Rasim Özdenören kitapla ilgili anlaşılması zor,kapalı ama aklı başında bir şiir okuyucusu bu kitapla ilgili eleştirecek hiçbir şey bulamamıştır bugüne dek demiştir. Tabi ikilinin dostluğunu bilmeyen yok. Onu da bilmek gerek. Ama şu bir gerçek sözlerinde ne eksik var, ne de fazla.Kitap, normal bi şiir okuyucusu ya da yeni başlayan bir
İlyada kelime anlamı olarak “İlyon’a Şiirler” manasını taşımaktadır. Dönemin İlyon’u ise günümüz Troya bölgesidir. Yani ismini tamamen bulunduğu bölgeden almıştır. Eser bize Troya Savaşı’nın sadece son 51 gününü 15600 dize ile anlatmaktadır. Tek bir ustanın eseri midir? Yoksa Homeros mu kaleme aldı? Homeros var mı? Yok mu? Gibi soruları bir kenara
Paranın insan canından daha önemli olduğu bir devirde yaşıyoruz. Tabi değeri yüksek olan şeylere taptığımız gibi paraya tapanlarımız da çok oluyor. Tapmayanlar ise onun gücü karşısında dize getiriliyor.
İnsanlar ikiye ayrılır; parası olanlar ve olmayanlar, ezenler ve ezilenler, soylular ve köleler... Daha farklı isimlerde koyabilirsiniz bu iki
Bu kuru söz kalabalığı, sana dokunamadığım için. Seni kollarıma alıp uyuyabilseydim, bunca mürekkep şişede de durabilirdi. Birlikteyken gene erdemli kalabilirdik. Ama bir süre ayrı olmamız gerekiyor, gerçekte böylesi de daha iyi. Ah, kesinlike güvenebilsek geleceğe...
....
Yazar hakkında..
David Herbert Richards Lawrence (d. 11 Eylül 1885 – ö. 2
“Suçluyu kazıyınız, altından insan çıkar.”
(Faruk Erem, Bir Ceza Avukatının Anıları)
Raskolnikov, ceza davasına bakmam için bana gelseydi ona şöyle şeyler diyebilirdim: “Bak Raskolnikov! Hakim ‘Neden işledin cinayeti?’diye soracak. Sakın bu Napolyon muhabbetine falan girme. Tefeci kadına rehin bırakmak için gittin. Parayı verirken “Bak
Anahtar Sözcükler: İletişim, İletişimsizlik, yabancılaşma, bürokrasi, çatışma, kafkaesk, dava, simgesel anlatı.
Her şeyi halledip mutlu sona götüren yolu bulabilecek miydi? (Franz Kafka-Dava, 1925)
Öncelikle bu yazım bütünüyle bir Dava incelemesi değildir. Kafka’yı bir nebze olsun anladığım ölçüde yansıtmaya çalışacağım bir yazım olacaktır.
"Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm. Eşyaların maddi yönlerine değil anlamlarına değer verirdim. Az uyur, çok rüya görür, gözümü yumduğum her dakikada, 60 saniye boyunca
Oğuz Atay
artık yaşamak istemiyorum...
onların istediği gibi yaşamak istemiyorum...
normal bir insan olmaya zorladılar,
bana boş yere vakit kaybettirdiler.
olmayınca da anormal dediler.
başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım,
mürekkeple yazmışlar;
oysa ben kurşun kalem silgisiydim,
azaldığımla kaldım.
kötü bir resim asarım korkusuyla
hiç resim