Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
her sokağı çıkmaz yapan çocukluk ve aşktır nedensiz ağlamalar gibi yıkayıp atar insanın içinden bilmek istemediklerini. nice harcansa ömründe bir beş dakikası vardır herkesin hatırlamak için her şeyi bu şiirin sahipsiz adı gibi kimseye bir şey söylemeden geçip gitmenin sessiz önemini.
Clay aralarındaki binlerce kilometrenin, onu Julia'nın yalanlarına ve canını yakma ihtimaline kar- şı koruyacağını düşünüyordu. Aralarındaki kilometre farkını kapatmadığı sürece sorun olmazdı. Bu yüzden de telefonu çalıp da ekranda Julia'nın adını görünce hemen cevapladı. "Merhaba." "Selam," dedi Julia uykulu ve
Sayfa 55
Reklam
"Müzik bestelemeyi istemişti her zaman. Aradığı şeye, başka yolla bir kimlik kazandıramazdı. Kendine sık sık, onun ne olduğunu bilmek istiyorsan, Çaykovski'nin "Birinci Konçertosu"nun ilk birkaç bölümünü dinle, derdi. Ya da Rahmaninof'un "İkinci Konçertosu"nun son bölümlerini. İnsanlar bu kavrama bir ad bulmamış, bir biçim, bir düşünce de bulmamışlardı, ama müziğini bulmuşlardı onun. Ah, aynı şeyi dünyadaki insanların bir tek hareketinde görebilsem. Onun gerçekleşmiş haliyle karşılaşabilsem. O müziğin vaadine verilen cevabı bir görebileyim, ne olur. Hizmet edenlerle onların hizmet ettikleri değil. Mihraplar ve ayinler değil. Doyuma ermiş o son acısızlığı. Bana yardım etme, bana hizmet etme, yalnızca bir tek kere görmemi sağla, çünkü ihtiyacım var. Benim mutluluğum için çalışma, arkadaşım. Kendi mutluluğunu göster bana. Bunun mümkün olduğunu göster. Kendi başardıklarını göster. Onu bilmek beni de kendi başarılarıma doğru cesaretlendirecektir."
"Müzik bestelemeyi istemişti her zaman. Aradığı şeye, başka yolla bir kimlik kazanamazdı. Kendine sık sık, onun ne olduğunu bilmek istiyorsan, Çaykovski'nin "Birinci Konçertosu"nun ilk birkaç bölümünü dinle, derdi. Ya da Rahmaninof'un "İkinci Konçertosu"nun son bölümlerini. İnsanlar bu kavrama bir ad bulmamış, bir biçim, bir düşünce de bulmamışlardı, ama müziğin içini bulmuşlardı onun. Ah, aynı şeyi dünyadaki insanların bir tek hareketinde görebilsem. Onun gerçekleşmiş haliyle karşılaşabilsem. O müziğin vaadine verilen cevabı görebileyim, ne olur. Hizmet edenlerle onların hizmet ettikleri değil. Mihraplar ve ayinler değil. Doyuma ermiş o son acısızlık. Bana yardım etme, bana hizmet etme, yalnızca bir tekkere görmeni sağla, çünkü ihtiyacım var. Benim mutluluğum için çalışma, arkadaşım. Kendi mutluluğunu göster bana. Bunun mümkün olduğunu göster. Kendi başarılarını göster. Onu bilmek beni de kendi başarılarıma doğru cesaretlendirecektir."
Kuşa dört değil, iki kanat uygun görülmüş, çünkü iki kanatla uçmayı bilir; insana da her şeyi değil, sadece yarısını, ya da çeyreğini bilmek uygun görülmüş. Yaşamak için ne kadar gerekirse o kadar bilir.
Sayfa 43
Ne var ki, her şeyi bilmek için, belki hiçbir şey bilmemek gerektiğinden, ademoğullarından bazıları, bildikleri her şeyi unutmaya hayatlarını adadı. Çünkü onlara göre, ancak hiçbir şey bilmeyen bir masum, gördüğü anda O'nu tanıyabilirdi.Bunun için belki de, ölmeden önce ölmek gerekiyordu. Ölmek aslında, içindeki şarabı tamamen döküp billur kadehi boşaltmak gibi, her şeyi ebediyen unutmak ve artık hiçbir şey bilmemek demekti. Nasıl ki ancak boş bir kadeh İsa'nın kanıyla doluyorsa, aynı şekilde sadece her şeyi unutan bir gönül ilahi esintiyle dolardı. İşte "Galata Mevlevihanesi'nin şeyhi olarak tanınmaktan ziyade, "ney" denilen o muhteşem, derin ve bir o kadar da yalın sazı, hazākatle ve ustalıkla üfleyip gönülleri açmasıyla bilinen Neyzen ibrahim Dede Efendi, bu esin dolu insanlardan biriydi
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
Bütün emperyalist güçlerin üzerinde ittifak ettiği bir şeye karşı çıkarak hakkı ortaya koyabilmek, bütün bâtıl güçlerin ortak yalanlarını reddederek gerçeği ifade edebilmek, hatta ifade etmekle de kalmayarak hakkın yerini bulması için fiilen bir şeyler yapabilmek tam bir cesaret ve fedakârlık işidir. Böyle bir cesaret ve fedakarlığı göstermek ise ihlas ve samimiyeti gerektirir. Çünkü bugün yeryüzündeki sömürgeci yapının devam etmesini isteyen güçlerin tamamı Filistin'e dolayısıyla İslam ümmetine yapılan haksızlığın devam etmesi için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bu yüzdendir ki, bütün bu güçler tarafından dışlanacakları ve bazı çıkarlarının zarar göreceği endişesini taşıyanlar kolay kolay Filistin davasına sahip çıkma cesareti gösteremiyorlar. Fakat şunu da bilmek gerekir ki, bu dava sahipsiz değildir. En başta Yüce Allah bu davanın sahibidir. Çünkü bu dava bir inanç davasıdır.
Neyi sevdiğimizi, ne yapmak istediğimizi bilmek, kendimizi nerede iyi hissettiğimizi bulmak kolay değildir… Başarı ve başarısızlıklar, bizde yarattıkları gerçek duygular sayesinde, her şeyi daha net görmemizi, bizim için önemli olanla olmayanı ayırt etmemizi sağlarlar. Boris’in hisleri de, ileride seçeceği meslekle ilgili kendini sorgulamasına yardımcı olacak mutlaka.
Sayfa 34 - Günışığı Kitaplığı
usûl bilmek Usûl bilen söylemenin, eylemenin ne demek olduğunu bilir. Çok eyler, az söyler. Usûl bilmeyen her şeyi eylerim, söylerim sanır; çok söyler, az eyler. Usûl bilmeyene her şey kolay görünür. Terzinin yaptığı iki dikiş atmak, ressamın yaptığı iki fırça sallamaktır ona göre. Çok kolay fetva verir, her sorunun cevabını bilir. Bir fıkıh
144 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Bilmek mi? Yoksa imanmak mı? İkisi arasında çok fark var.. Değilmi? "Ey sen, dünyada mevcut her şeyi yarattığı söylenen: hakkında en ufak bir fikrim olmayan sen; ancak lafta tanıdığım ve her gün yanılan insanların bana söyledikleri kadar bildiğim sen; tanrı denen acaip ve hayal mahsulü varlık, kesinlikle, gerçekten ve herkesin önünde ilan
Tanrıya Karşı Söylev
Tanrıya Karşı SöylevMarquis de Sade · Fol Kitap · 2021636 okunma
Reklam
Kuşa dört değil, iki kanat uygun görülmüş, çünkü iki kanatla uçmayı bilir; insana da her şeyi değil, sadece yarısını, ya da çeyreğini bilmek uygun görülmüş. Yaşamak için ne kadar gerekirse o kadar bilir.
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
282 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler uyarısı!
Paralel evren teorisine inanır mısınız? İnanmıyorsanız bile bu kitaptan sonra kendinizi sorgulamanız çok olası. Hayal edin: doğduğunuz andan itibaren bir seçim furyasının içine düşüyorsunuz. Aslında kimseye dokunmadan düz bir çizgide ilerliyor zannettiğiniz hayatınız, birçok insana dokunuyor. Ve yaptığınız her seçim kök yaşamınızda bir dal
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,8bin okunma
Muhakkak ki Allah her şey için bir ölçü takdir etmiştir, bir sınır ve miktar tahsis etmiştir ki o şeyi ona göre yürütür. O sınır ve miktardan ileri geçirmez. Bu hüküm öyle bir kanundur ki her şey hakkında geçerlidir. Ve her şeyin hükmü, kıymeti Allah'ın ona tahsis ettiği ölçü ile uygunluk arzetmektedir. Gerçekte bir şeyi bilmek de onu, o ölçü ve sınırıyla seçmek demektir.
Sayfa 104Kitabı okudu
Hayal edebildiğimiz her şeyi isteme özgürlüğümüz vardır. Ancak iki şeyi bilmek gerek, her istediğimiz gerçekleşemeyebilir ve bir isteğimizin gerçekleşmesi için bedel ödememiz gerekir.
Sayfa 33
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.