Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sabahattin Ali
"Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. Herhangi bir karar alınırken, İzmir' deki ortak tüccar, İstanbul'daki ahbap milyoner değil, bu kararların altında beli bükülen, çoluk çocuk inleyen yığınlar göz önünde tutulsun. Biz istiyoruz ki, bu topraklar üzerindeki insanlar, kafalarında taşıdıkları fikirlerden dolayı değil, bu yurdun ve bu halkın yararına yahut zararına yaptıkları işlerden hesap versinler. Bu iş incelenirken, koltuğuna ısınmış beş on hazır yiyicinin menfaati, keyfi değil, milletin hayrı düşünülsün." Sabahattin Ali.1948 25 şubat 1907
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali yazıyor: “Biz ne istiyoruz? İstiyoruz ki,… bir karar alınırken, İzmir’deki ortak tüccar, İstanbul’daki ahbap milyoner değil, bu kararların altında beli bükülen,… inleyen yığınlar göz önünde tutulsun. İstiyoruz ki, bu topraklar üzerindeki insanlar, kafalarında taşıdıkları fikirlerden dolayı değil,… bu halkın yararına yahut zararına yaptıkları işlerden dolayı hesap versinler…. Demişiz ki, istiklâl her şeyden üstündür;… sömürücü devletlerin elinde oyuncak olmayalım… Yabancı sermayeye imtiyaz vermeyelim; memleketin işlerine yabancılar burunlarını sokmasınlar… Aleyhimizde üç yüzden fazla yazı çıkmış. Hepsini gözden geçirdik… Bir tek fikrimiz ele alınıp çürütülmemiş. Sadece küfür edilmiş: Hain, satılmış, bolşevik ajanı, demokrasi düşmanı, bozguncu, anarşist…” (s.151,179)
Reklam
Bizde ise herkes kendini o çarkı döndüren sanıyor, hiç tereddüt etmeden çarka çomak sokuyor, çarkın dönüşünü kendi çıkarına göre esnetiyordu. Herkes kendini kurtarma peşinde sürekli hesap yapıyordu çünkü herkes her günü adeta bir hayatta kalma oyunu gibi yaşıyordu, sistemi kendi oluşturuyor, birisinin yaptığını öbürü yıkıyor, oöbürünün yaptığını öbürü yıkıyordu ve elde var sıfırdı. çünkü ortada bir sistem yoktu. Bizim büyük derdimiz işte buydu.
Sayfa 176
Allah’tan başka ilah olmadığına tanıklık ederim. Tanıklık ederim, Muhammed O’nun kulu ve elçisidir. Odur nebilerin efendisi, takvâ sahiplerinin önderi ve hesap gününde ümmetin şefaatçisi. Göğe, yüceliş ve seçiliş makamına yükselen en hayırlı kimsedir. Selam ve salât olsun ona, soyuna ve ashabına. Özellikle doğruluk ve vefâ hazinesi Ebu Bekir es-Sıddîk’a, gerçekle yanlışı birbirinden ayıran Ömer b. el-Hattâb’a, sabır ve hayâ timsali “iki nur sahibi” (zi’n-nûreyn) Osman’a, kılıç ve cömertlik sahibi Ali b. Ebi Tâlib’e ve bütün Muhacir’lere, Ensâr’a ve emin kişilere çokça selam olsun.
Sayfa 101 - Kurtuba Kitap,
Hesap bilmez çocuklar. Sevgi vardır küçücük dünyalarında, nefretle tanışmamışlardır henüz. Su gibi saf, berrak ve katkısız gülüşleriyle ışık saçarlar çevrelerine
İddialarını varlığın(vâkıanın, hakikatin) yalanladığı (kezzebehu'l-vucûd) kişi, hangi var-olanı(mevcûd) iknâ edebilir ki? Hem gözlemlenen(mersûd) ile hesap edilen(mahsûb) her zaman çakışmaz(mutâbık); bazen biri diğerine fazla gelir; bazen biri diğerinden eksik kalır. //-:
Şeyh Sadi Şirazi
Şeyh Sadi Şirazi
Reklam
Fakat, şimdiye kadar bulunmuş ve okunmuş olan Göktürk Kitabelerinden anladığımız kadarıyla; Bilge Kağan da, Mustafa Kemal Atatürk de yıkılmış ve istiklallerini kaybetmiş olan birer Türk devletini, İstiklal Savaşı safhalarından geçirerek yeniden kurma ve teşkilatlandırma gibi, çok ağır birer görevi yüklenmiş olan önderlerdir. Her ikisi de kendi toplumlarını millet iradesi, özgürlük kavramı ve demokrasi anlayışı içinde bilinçlendirme ve yönlendirme gücüne sahip birer komutan, yüksek düzeyde birer devlet adamıdır. Her ikisi de halkına gönüllü olarak hesap veren sorumlu liderlerdir. Her ikisi de haklarının geleceğini karartabilecek tehlikeleri görerek, onların yollarını ışık tutabilecek uzak görüşe sahip bilge ve uyarıcı devlet başkanlarıdır.
Sayfa 159Kitabı okudu
Biliyor musunuz albayım ne olmalı? Yeni bir gençlik yetişmeli: Altı metre, dokuz metre, on iki metre boyunda. Her biri bir kattan hesap sormalı: Neden duvarınıza mısır püskülü astınız? Ha-ha.
Nedir ümit? Öldükten sonra, hesap gününde Allah'a olan ibadetlerinin geçerli olduğunu öğrenmenin ümidi.
192 syf.
10/10 puan verdi
Bu Kitabı Okuyun Okutturun..
Kitap için söylemek istediklerime geçmeden önce ben Murathan Mungan'ı ne kadar tanıyorum, kaç kitabını okudum, bunlara değinmek istiyorum. Murathan Mungan'ı pek tanımıyorum neler yapıyor neler yazıyor bilmiyorum. Yıllar önce iki kitabını tamamen doğaçlama olarak alıp okumuştum ve şimdi bu incelemeyi yazarken elime alıp şöyle bir karıştırdım kitapları. Altını çizdiğim yerlere bakıyorum neden çizdiğimi sorguluyorum ve ne kadar değişmiş olabileceğimi hesap etmeye çalışıyorum. O an anlamlı gelen, günüme uydurduğum çoğu cümle şu an ya daha baskın etkili yahut da nedenini dahi anlayamayacağım kadar uzaklaşmış benden. Murathan Mungan'ın bu kitabı, okuduğum diğer iki kitabına göre bu geçici etkiyi daha az hissettirecektir diye düşünüyorum çünkü kitabın anlattıkları dolayısıyla kolay kolay aklımdan çıkmayacaktır. Kitap o kadar çok boyutlu ki... Bir bakıyorum tarihin içindeyim hem de öyle bir tarih ki bize duyurmamak için ellerinden geleni yapmışlardır eminim ama tarih öyle ya da böyle aşikardır ve açığa çıkacaktır. Sonra bir bakmışım güncel bir olayın içindeyim iki zamanı öyle güzel birbirine bağlamış ki... Bu bağlantılar genellikle en son ve küçücük bir paragrafta fakat etkisi büyük oldu çok düşündürdü. Farkındalığı yüksek, edebi hazzı dorukta, muhteşem ötesi bir okuma oldu benim için.. Murathan Mungan'ın kalemi diğer kitaplarında da bu dozdaysa yeni bir yazar serisi yer alacak kitaplığımda eminim..
Hamamname
HamamnameMurathan Mungan · Metis Yayınları · 2020300 okunma
Reklam
Abdullah b. Ve ailesinden bir grup insan şöyle demiştir: “Bizler , Hz. Ömer’i rüyada görebilmek için hep Allah’a dua ederdik. Ben onu ancak 12 sene sonra görebildim . Gördüğümde sanki gusül almış ve örtüye durmuş gibiydi . Ben : “Ey Ömer ! Rabbin yaptığın iyiliklere mükafat verdi mi ?” Diye sordum . O da bana : “ Abdullah! Sizden ayrılalı kaç sene oldu ?” Diye sordu . Ben de : “ 12 sene” dedim . Bana şöyle dedi: “ sizden ayrıldığım günden beri hesap vermekteyim. Korkuyorum ki helak olacağım. Ancak, Allah’ın bağışlayıcı, merhametli, cömert ve ikram sahibi olduğuna inanıyorum.” İşte bu , Hazreti Ömer’in halidir. Onun dünyada başkanlıktan geriye bıraktığı kamçısından başka bir şey de yoktu.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.