Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kâlu belâ-Kader- Tevafuk..!!!?¿
♤Yeryüzü şartlarında hiç karşılaşmamış iki kişi... Karşılaşmaları hiçbir hesaba göre imkân dâhilinde görünmeyen şartların çevrelediği bir yaşantı parçası... ... Onları kim buluşturabilir? Onlar, binlerce kilometre uzakta birbirini görmeden yaşamış olsa bile, sesin öylesine düzenlenmiş bir ortak tınısı var bulunuyor ki, o tını, bu iki insanın iletişim kurmasını sağlıyor.
hiç düşündün mü senin bana, benim sana nasıl da görünmez olduğumuzu? hiç düşündün mü ne kadar câhiliyiz birbirimizin? birbirimizi görmeden görüyoruz birbirimizi. birbirimizi duyuyor ve sadece kendi içimizdeki sese kulak veriyoruz. başkalarının kelimeleri kulaklarımızın hataları, aklımızın denizlerinde olan kazalardır
Reklam
KÜRK MANTOLU MADONNA [ ALINTILAR ]
“ Nedense hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendilerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz. “ “ İnsanları, kendi cinslerinden biri
İş Bankası Kültür Yayınları, Maria Puder ve RaifKitabı okudu
Ne dehşetli olabilir gerçeği bilmek, eğer hiç çare yoksa gerçekte
Ey Thebaililer, yurttaşlarım! O zorlu bilmeceleri çözen Oidipus’un haline bakın! Çok kudretli bir insandı. Onun mutluluğu bu kentte hangi vatandaşı imrendirmemişti? Şimdi ne kadar korkunç bir felaket kasırgayla sürüklendiğini görün! Onun için, son gününü görmeden kimseye mutluluğa ermiş demeyin!..
Sayfa 56 - İş bankası yayınlarıKitabı okudu
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Vücud ve iç
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Reklam
“ Evet körüm . Ama son on bir yıldır nakşettiğim kitabın bütün güzellikleri , her kalem vuruşuna ve her fırçasına kadar hafızamda ve elim onlar ben görmeden ezberden çizmeyi biliyor . Hakanım sana gelmiş geçmiş en güzel kitabı nakşedebilirim . Çünkü gözlerim bu dünyanın pisliğine hiç takılıp oyalanmasını için , Allah ‘ ın bütün güzelliklerini hafızamdan en saf şekliyle çizebilirim . “
"Nihaî hakikati inkâr etmek için insanın hayvanca bir zekâya, hissiz bir kalbe sahip olması veyahut da fenle ilgili keşiflerden cahil bulunması gerekir. Bunları, hiç bilmeden ve görmeden doğrulamak da böyledir."
350 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir solukta okudum bitti • İsmine ve kapağına aldanıp aşk romanı zannederek kitabı eline alanlar,şimdi yavaşça o kitabı elinizden bırakın. Kendinize bi Sarah Jio romanı seçin. Ve bir kahveyle pembe kitaplara eşlik edin. • “ Sizden daha önce de sonunu kimseye anlatmamanız istenmiştir Ancak, balayı'nda başını da kimseye anlatmayın. “ diyor kitabın arka kapağı bizlere. • Şu kadar ip ucu verebilirim ki güzeller güzeli Nora. Etrafındaki erkekleri etkilemiyor büyülüyor adeta. Buraya kadar sorun yok. Ama sonra etrafındakilerin başına çok da hoş şeyler gelmiyor. • Nasıl mı? • Katil belli, ceset ortada ama kanıt yok... Herkesin, birbirinin yüzüne oynadığı, aksiyonun hiç düşmediği harika bir kurgu. Elime aldım ve bitirmeden bırakamadım... 4 saatimi aldı benim sadece. Aslında sonunu görmeden gözüme uyku girmedi desem daha doğu olur hee bu arada omlet yemeden önce 2 defa düşüneceğim artık bu kitaptan sonra • Gerçekten bu kadar tehlikeli kadınlar var mıdır? Yoksa kadınlar aslında hep mi tehlikelidir Gerçi Nora için sadece bir kadın demek, fazla sade olur. Fazla zeki, sistemli, ne istediğini bilen, müthiş bir hafızaya sahip ve soğuk kanlı bir kadın o. Tabi bunlar güzelliğinin dışındaki özellikler... .
Balayı
BalayıJames Patterson · GOA Basım Yayın · 2005127 okunma
Ne de olsa gökyüzünü görerek can vermek, onu hiç görmeden yaşamaktan iyidir.
Reklam
Doğum, hastalık, ölüm Allah'ın emri. Anladık! Fakat ne bileyim, özlediğin bir işte çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan, bir ağaçcağız olsun dikmeden, bir günceğiz olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de Allah'ın emri değil a!..
"örnek aldığın insan senin kültürünü, yaşam biçimini hayatında hiç görmeden deneyimlemeden ömrünü tamamladı. senin bulunduğun coğrafyada bile bulunmadı. senin kendi özünden bi haber.."
Korktuğumuz şeyi nefret ettiğimiz şey yapıyoruz. Zorbalığı onayladığımızdan hiç şüphe etmeden kendimize baktığımızda içimizdeki zorbayı görmeden. .
Sayfa 48 - MetisKitabı okudu
Kolomb şöyle yazmıştı: "O kadar dürüst ve ellerinde bulunan her şey konusunda o kadar cömert görünüyorlardı ki, onları görmeden inanmak mümkün değildir. Hiç geri çevirmeyecekleri için, kendilerine ait herşeyi istemek mümkündü. İsteyene istediğini hemen verirler ve bunu o kadar büyük bir zevkle yaparlar ki, aynı zamanda kalplerini de birlikte verdiklerini sanırsınız.'' Ne yazık ki, çağının adamı olan Kolomb bile özellikle iyilikleri ve ruhlarının soyluluğu yüzünden bu adamları köleliğe sürüklemenin ne kadar kolay olacağını daha o zaman düşünmeye başlamıştı.
Ne de olsa gökyüzünü görerek can vermek, onu hiç görmeden yaşamaktan iyidir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.