Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
416 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gümüş Aygır / Ahn Junghyo Çeviri: Tayfun Kartav Kore Savaşı patlak verdiginde henüz çocuk yaşta olan yazar kendi gözlemlerini de katarak oluşturduğu bu çok katmanlı romanında yalnızca savaşın yol açtığı can kayıplarına değil yoksulluğa, ahlaki çöküşe ve özellikle de yozlaşmaya ışık tutuyor. Savaşın özellikle kadınlar ve çocuklar üzerindeki yıkıcı etkisini işleyen yazar bir Kore köyünde ta çocukluğundan beri dolaşan bir efsaneyi merkeze alıyor, Bebek Kumandan Efsanesi’ni. Efsaneye göre mitolojik kahraman Bebek Kumandan, tıpkı daha önce olduğu gibi halkı özgürlüğüne kavuşturmak için gümüş aygırının sırtına binip bir gün gelecektir. Çocuklar Bebek Kumandan’ın gelişini sabırsızlıkla beklerken,Biirleşmiş Milletler ordusu çıkagelir ve o andan itibaren Kore’de hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktır artık. Yaşanmışlıklar üzerine bir “Kare Hikayesi” okudum. Çok sarsıcı, çok etkileyici ve maalesef de gerçekti. İsimler farklıydı belki ya da yerleşim yerleri; ama o hiçliğe bulaşılma hali yok mu, işte en acısı da o, o hiçlik gerçekti. Savaşın her türlü yıkıcılığını bir çocuğun gözünden anlatan #gümüşaygır ısrarlı bir tavsiye olsun; Sineklerin Tanrısı rüzgarının da kitap boyunca estiğini belirterek. #alıntılar “Karanlığın içine girilmeden ışığı görmek imkansızdır.” “En çok öldüren taraf kazanırmış, bir ülkeyi işgal etmenin adına savaş denirmiş.” “Karanlıklar içinde dahi aklını kullanan, kendine apaydınlık bir çıkış yolu mutlaka bulur.” @yordamkitap @birdahaoku #gümüşaygır #yordamkitap #kore #birdahaoku #tavsiye
Gümüş Aygır
Gümüş AygırAhn Junghyo · Yordam Kitap · 202319 okunma
86 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk olarak kitabı beğendim. Hatta bir günde bitirdim. Bir bölümü okuduktan sonra diğer bölümede merak sarıp hızlı okudum. Kitap cok güzel yazılmış. Yazarımız aynı zamanda Türk Dili ve Edebiyatı hocamız Tuğba Saydam o dönem de neler yaşadıklarını, hissettiğini kalemler ile anlatmaya çalışmış. Ve bunları kitapta yazması çok hoşuma gitti. Hiçlik yada Herşey kitabını okumanızı tavsiye ederim. Çünkü kitap o kadar güzel yerlere değinmiş ki okuduğunuz da beni anlayacaksını büyük ihtimal. Günümüzde toplumun kadınlara karşı bakış açısı hakkında bazı şeyler söylemiş. Kitapta Tuğba hocamın yaşadığı travmalar ile kendisine ceza vermesi, yaşadığı durumdan bahsetmesi, kendisinden daha fazla değer verdiği canı gibi sevdiği kedisini kaybetmesi... Sonuç olarak spoiler vermek istemiyorum hem tatlı hem acı bir kitap olmuş çok hoşuma gitti. Tuğba hocanın bu başarılarının devamı olacağını biliyorum.
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024108 okunma
Reklam
240 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
HAYAT BİR SİSTİR
Miguel de Unamuno
Miguel de Unamuno
, gerçekliği, varlığı, varoluşu sorgulamayı o kadar ustaca bir yöntemle yapmış ki hayran kalmamak elde değil. Okuduktan sonra hayat felsefenize çok güzel yepyeni bir bakış açısı katıyor yazar adeta. Hayatta her şey gerçek midir, zihnimizde kurduğumuz, yarattığımız hayaller, kurgular, doğrular, yanlışlar ve bir çok düşünce alemi, duygu
Sis
SisMiguel de Unamuno · Can Yayınları · 20164,843 okunma
86 syf.
·
Puan vermedi
Hiçlik ya da Her Şey (spoiler olabilir)
Kitapta suçluluk psikolojisi, toplumun kadınlara olan bakış açısı çok iyi ele alınmış. Kullanılan metaforlar ve karakterlerin mitolojikleştirilip anlatılması kitap dilini zenginleştirmiş. İlk başlardan beri bahsedilen ve kim olduklarını bilmediğimiz ancak karakterin sürekli olarak bahsettiği Âdem Bir, Âdem İki ve Âdem Üç karakterleri kitabın
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024108 okunma
86 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk olarak kitabı beğendim. Kitap çok iyi bir şekilde yazılmış. Bir bölümünü okuduğum zaman bir dahaki bölüm de ne olacak merakıyla okudum. Yazarımızın o dönem de yaşadıklarını ve ne hissettiğini kalemler ile anlatmaya çalışmış. Ve bunu kitapta değinmesi çok hoşuma gitti. Kitabı kusursuz ve mükemmel buldum. Hiçlik ya da Her Şey kitabını okumanızı tavsiye ederim. Çünkü kitap o kadar güzel konulara değinmiş ki okuyan kişi eminim dediğim gibi düşünür. Günümüzde toplumun kadınlara bakış açısı hakkında birkaç şeyler söylemiş. Şu an spoi vermek istemiyorum. Okuyunca siz de anlayacaksınız. Kitapta yazarın yaşadığı travmalar ile kendisine ceza vermesi, yaşadığı durumdan bahsetmesi, kendisinden daha fazla değer verdiği canı gibi sevdiği kedisini kaybetmesi... Okumaya değer bir kitaptır. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bir insan değer verdiği diğer yarısını kaybettiği zaman direk direk kendisini suçlar. ''Ben naptım ona, kötü mü davrandım?, neden gitti? '' her insan illa düşünmüştür. Aynı yazarımızın düşündüğü gibi. Bu yüzden değer verdiğimiz diğer yarımız ile geçirdiğimiz zamanlar ve anılar çok kıymetli. Geçmişe bakıp keşke demektense sevdiklerimize onları sevdiğimizi söyleyelim ve hissettirelim. Çünkü hayat çok kısa...
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her Şey
Tuğba Saydam
Tuğba Saydam
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024108 okunma
90 syf.
7/10 puan verdi
2000'lı yıllara geçiş dönemi olan Milenyum'un insan ve toplum üzerindeki etkisini postmodern bakış açışı ile ele almış Baudrillard. Bu bakış açısına Nietzsche'nin felsefesini de ekleyerek günümüzün toplum ve birey yaşamını irdelemiş. Hiçlik ve teknolojinin etkisi ile insanın maruz kaldığı imajın sonsuzluğuna dem
Baudrillard ve Milenyum
Baudrillard ve MilenyumChristopher Horrocks · Everest Yayınları · 200012 okunma
Reklam
86 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
varoluş
Eserin adı: Hiçlik ya da Her Şey Yazar: Tuğba Saydam Hayatın her alanına imgeler üzerinden inceden inceye göndermeler yapılması romanda “kafkaist” bir anlatımı önümüze seriyor. Öyle ki mitolojiden diğer roman kahramanlarına, tarihten günümüzün en ağır sorunlarına değinmesi beni bir okur olarak büyüledi. “Hector ile Aegina” gibi mitolojik bir hikâyeyi günümüz insanının yalnızlığına, umutlu bekleyişine ve kaybettiklerine ustaca bağlıyor. Bunu yaparken de birçok şeyi mizahi ve eleştirel bir bakış açısı ile önümüze seriyor. Diğer taraftan toplumun başkahramana dayattığı normlara, kısıtlamalara ve baskılara karşı varoluşunu ortaya koyan isimsiz bir kahraman duruyor, bizlerden biri. Acılarından, yalnızlığından ve kaybettiklerinden yılmadan hayata tutunmaya çalışan biri. Yazar, başkahramanın yaşamına ve yaşantısına ait duygu, düşünce ve nesneleri toplumsal kodlarla yoğurarak vermesi de romana ayrı bir zenginlik ve yoğunluk katmıştır. Romanı elimize alıp okuduğumuzda bir merak duygusu sarıyor, bir sonraki sayfada anlatılacak olanlar bizi romanı bir çırpıda okumamızı sağlıyor. Buna ek olarak dilinin sade ve akıcı olması, cümlelerin anlaşılır bir tonda yazılması bize rahat bir okuma imkânı sağlamıştır.
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024108 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
HİÇBİR ŞEY YAPMAMA SANATI KORAY BİBER Ruhun ve bedenin arasındaki bağlantının koptuğunu mu düşünüyorsun. Koca bir boşlukta mısın ? Peki hiçbir şey yapmadan sadece durarak çok şey yaptığının farkında mısın? Hiç bir şey yapmama sanatı zannettiğinin aksine hiçbir şey yapmadan tüm gün yatakta yatıp dünyanın bir parçası olmayı kabul etmemek
Hiçbir Şey Yapmama Sanatı
Hiçbir Şey Yapmama SanatıKoray Biber · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202122 okunma
384 syf.
9/10 puan verdi
………..……………………………………………………………… Bir süre önce, 80'lerin kült filmlerinden birini incelerken – Jean-Jacques Beneix'in 37°2 Le Matin (Betty Blue)- Temelini oluşturan romanı okumak istedim: Philippe Djian tarafından yazılan ve 1985'te Bernard Barrault editions tarafından yayınlanan bir roman. Bu romanın hikayesi isimsiz bir
Betty Blue
Betty BluePhilippe Djian · Ayrıntı Yayınları · 2018458 okunma
680 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ne bir dost ne bir sevgili beni sarar Melankoli
Kendini araştıranların mutlaka uğraması gereken bir durak Huzursuzluğun Kitabı. Kendiyle savaşanlar için bir kalkan, kendini tanıma yolculuğuna çıkanlar için tükenmek bilmeyen bir yakıt. Pessao kitabında ilk kelimesinden son kelimesine kadar bizim anlayacağımız dilde söylersek kendi ruhunu tanımaya onun dilinde ifade edersek olmayan kendine görmeyen gözlerle bakmaya çalışmış. Eğer gülen bilge Demokritos ağlayan bilge Herekleitos ilginizi çekmiş ve en azından aynı derlerden muzdarip Kierkegaard, Schopenhauer, Nietzsche ve Sartre gibi filozofları incelemişseniz Huzursuzluğun Kitabı’na da kayıtsız kalmamalısınız. Korku ve tireme, ya/ya da, İstenç ve Tasarım olarak Dünya, Varlık ve zaman, Varlık ve Hiçlik gibi akademik boyuttaki mükemmel çalışmaların insandaki görüntüsü bu kitap. Ya da insanın kendisini akademik bir çalışma haline getirmesinin en başarılı şekli. Nereden bakılırsa bakılsın zincirin olmazsa olmaz bir halkası Apaçık şairane bir anlatım, müthiş benzetmeler, akıcı bir üslup, büyüleyici bir dil. Her cümlesinde özgün, çarpıcı bir bakış açısı. En zor ifade edilebilecek konuları bile elle tutulu hale getirip basit ve anlaşır kılma yeteneği. Ecce Homo ve Sisifos Söyleni tadında Böyle Buyurdu Zerdüşt’ten çok daha rahat okunabilir bir eser.
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 202110,5bin okunma
Reklam
773 syf.
·
Puan vermedi
Varlık ve Hiçlik
Varlık ve Hiçlik
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
Kitaba başlamadan önce Jean Paul Sartre'nin "Varlık ve Hiçlik" kitabı, varoluşçular için ayrı bir öneme sahiptir. Bu kitap, sadece eleştiri içermekle kalmaz, aynı zamanda bazı sorulara cevap bulma amacı taşır. Varoluşçuların felsefi düşünceleri üzerine derinlemesine bir inceleme sunar ve insan varoluşunun temel
Varlık ve Hiçlik
Varlık ve HiçlikJean-Paul Sartre · İthaki Yayınları · 2018880 okunma
148 syf.
8/10 puan verdi
Kurgusu oldukça dikkat çeken bir eserdi. Arka kapak yazısını da okuyunca hemen alıp okumaya başladım. Sade ve oldukça akıcı bir dili ve güzel bir kugusu olmasına rağmen kitap yer yer sıktı beni. Yaşanan olay bir çok farklı karakterin bakış açısıyla sunulmuş lâkin bu bakış açısı çoğu şeyi tekrar tekrar anlatmasına sebebiyet vermiş. Sürekli bir döngüdeymiş gibi hissettim. Eserin sonu ise oldukça muğlaktı. Sanki hızlıca yazılıp oldu bittiye getirilmiş gibiydi. Halbuki çok daha çarpıcı ve tatmin edici bir son olabilirdi. Eyüp'ü hep bekledim durdum, hikayesinin nereye varacağını, nerede son bulacağını veya yeniden başlayacağını merkla bekleyip durdum lâkin koca bir hiçlik karşıladı beni. Çoğu karaktere ne oldu, gelenler kimlerdi, ne için geliyorlardı? Sanırım hiç bilemeyeceğim. Sonu için üzüldüm ama Amar ve Sara'nın hikayesi güzel ve ilgi çekiciydi. Tarihten karakterler ve efsanelerden yararlanılması da esere güç katmıştı. Yazarın diğer eserlerini de okumayı planlıyorum lâkin korkmuyorum da değil. Diğer eserlerinin de muğlak bir son ile bitmesi sanırım yazara karşı soğutur beni. Umarım diğer eserleri daha iyidir. Özellikle "Meyaser'in Uçuşu" adlı eserini çok merak ediyorum.
Günün Birinde
Günün BirindeYavuz Ekinci · Doğan Kitap · 2016122 okunma
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.