Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
520 syf.
·
Puan vermedi
katreimatem #iskenderpala Osmanlı Devleti'nin Lale devri zamanını, Patrona Halil isyanını, Damat İbrahim Paşa'nın hazin sonunu ve III.Ahmet'in tahttan indirilişini farklı bir tarzda okumak isterseniz bu eseri kaçırmayın derim. Aşkı öylesine güzel anlatıyor ki; kahramanlarımızın çoğunlukla annelerinin anlattıklarını hatırladıkları Leyla ile Mecnun', Yusuf ile Zeliha ve daha birçok güzel hikaye, bizi bambaşka diyarlara götürüyor. Laleyi o kadar güzel anlatıyor ki;her yere lale dikmek için kendinizi lale soğanı ya da tohumu ararken bulabiliyorsunuz. Tarihi o kadar güzel anlatıyor ki; lale devrinin o en şaşalı zamanlarında zevk ve sefa içinde gezerken birden bire bir ayaklanmanın, her yanı sarmış alevlerin orta yerinde buluveriyorsunuz kendinizi. Kitapta altını çizdiğim o kadar güzel cümleler var ki... Ben bu kitabı çok sevdim,okurken ayaklarım yere basmadı, ruhum yukarlardan bir yerlerden 1730 ları seyretti âdeta. Çok sevdim,okumanızı tavsiye Katre - i Matem (Cep boy) Katre - i Matem (Cep boy) İskender Pala İskender Pala daha az
Katre - i Matem (Cep boy)
Katre - i Matem (Cep boy)İskender Pala · Kapı Yayınları · 201722,2bin okunma
Beşeriyeti bir kabus gibi sarmış olan siyonizm, önüne durmak isteyen her çeşit meşru kuvveti, her çeşit gayri meşru silaha müracaat ederek devirir. Bilhassa kütleleri perçinleyici bir ana kuvvet olan iman ile, milli değerleri ezmek, temel prensibidir. Maalesef bu arada, bizim gibi teşkilatsız, hatta başsız olan hamiyetli vatan evlatları ise, şuurlu memleket aşkımız ve iman kaynaklarımızdan dolayı, suçlu ve geri kimseler olarak umumi efkara takdim ediliriz.
Reklam
Kendisini çağıranlar, bu üç katlı ve ahşap binada olmalıydılar. Allah nasip ederse bu defaki tahmini daha isabetli olacaktı. Yine de, sol taraftaki mezar taşlarının yanından geçerken içinde bir şüphe yok değildi. Açık bırakılmış kapıdan içeri girdiğinde kendini, tavandan sarkan avizedeki onsekiz kandilden çok, kelimelere dökülmesi gayrı kabil bir
"Uçurumun kıyısında bir aşk nasıl bitebilir, bu bizim için fazla insaflı olur.. rüzgar sarmış her bir yanımızı, eteğin dizinde, saçların yüzünü kapamış... Bakalım mı bir kez daha gözlerimizin içine? Belki vazgeçeriz düşmeden, bir ıslıkla uyanırız dalgalara çarpmadan.." İbrahim ÇEKİN
Çilekler
Müslüman bir kadındı. Yaşı altmışın üzerinde olmasına rağmen, gençlerle konuşurken bile tülbentiyle ağzını örterdi. Evinin arkasında iki üç metrekarelik bir toprak parçası vardı. Ayakta zor durmasına rağmen, üşünmez, bahçeye yeşil soğan, fasulye falan ekerdi. Geçen yılın bahar ayında benden çilek fidesi istedi. Güle oynaya getirdim. Bahar bitti, yaz bitti ve sonbaharda ninemiz vefat etti. Geçen gün, evlerinin arka tarafından geçerken bahçeyi gördüm. Belli ki ninemizin vefatından sonra bahçeyle kimse ilgilenmemişti. Çileklere gelince... O iki kök çilek fidesi, bahçenin her yerini sarmış. Çelikler kıpkırmızı olmuş, toplanmadıkları için çürümeye başlamış. "Behçeye inip şunları yiyeyim" diye niyetlendim. Sonra, rahmetlinin bahçeye izinsiz giren çocuklara söyledikleri aklıma geldi, hemen vazgeçtim. Bahçeye uzun uzun baktım, ölümü düşündüm: Ölüm, insanın bir yarısını alıp gidiyor. Ardında, işte böyle yarım kalmış projeler, verilmiş sözler, binbir emekle yapılmış evler, ekilmiş bahçeler, daha ilk meyvesi bile yenmemiş fidanlar bırakarak... Sonra eve döndüm, ömrümü uzatmak için biraz şiir çalıştım.
Beşeriyeti bir kâbus gibi sarmış olan siyonizm, önüne durmak isteyen her çeşit meşrû kuvveti, her çeşit gayrimeşrû silâha mürâcaat ederek devirir. Bilhassa kütleleri perçinleyici bir ana kuvvet olan îman ile, millî değerleri ezmek, temel prensibidir. Maalesef bu arada, bizim gibi teşkîlâtsız, hattâ başsız olan hamiyetli vatan evlâtları ise, şuurlu memleket aşkımız ve îman kaynaklarımızdan dolayı, suçlu ve geri kimseler olarak umûmî efkâra takdim ediliriz.
Sayfa 289Kitabı okudu
Reklam
Kaynak
Geleneksel anlayışta Hadisler, dinin ikinci kaynağı olarak tanımlanır. Oysa dinin yegâne kaynağı, koyucusu ve belirleyicisi yüce Allah’tır. Hz. Peygamber ise, dinin ikinci kaynağı, koyucusu ve belirleyicisi değil, onun tebliğcisi ve uygulayıcısıdır.
Sayfa 63
"Beşeriyeti bir kabus gibi sarmış olan siyonizm, önüne durmak isteyen her çeşit meşru kuvveti, her çeşit gayrimeşru silaha müracaat ederek devirir."
Sayfa 289 - Kubbealtı NeşriyatKitabı okudu
2/10 puan verdi
Bazen Okumak Yetmez, Doğru Kitabı Okumak Lazım ..
Bir takım tespitleri oldukça yerinde bulmama rağmen söylemek isterim ki, eserin ciddi bir problemi var, o da; İslamî kaynaklarda "İsa'nın (sa) yeniden gelmesi" meselesini yeterince irdelemeden hatalı ve eksik bilgiler sunmasıdır... Kitap bu sebeple okuyucuyu -eğer kendi kişisel araştırmasını yapmamış ise- itikadî bir başlık hakkında direkt yanıltıcı ve maalesef haksız yargılayıcı / itham edici bazı önyargılara taşıyacaktır. Nitekim asıl kaynaklara başvuran her müslüman görecektir ki Hz. İsa'nın (sa) inmesi mütevatir seviyesinde haberle bize kadar ulaşmıştır. Bu denli açık olan bir meselenin kitapta layıkıyla ele alınmamasına üzüldüm. Belki bu konuda İmam Suyutî, Zahid el-Kevserî ve Ebubekir Sifil hocaların aynı başlıklı eserlerine bakılabilir.
Hz.İsa ve Mesih İnancı
Hz.İsa ve Mesih İnancıİbrahim Sarmış · Düşün Yayınları · 201017 okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
Yavuz Sultan Selim'i En İyi Anlatan Kitaplardan Biri.
Yavuz Sultan Selim'le ilgili okuduğum en objektif ve en kapsamlı kitaptı. Özellikle tahta geçmesi ile ilgili bazı bilgileri, Mısır Seferi sonrası Şah İsmail ile ilgili yaşananları ilk kez okudum. Bununla birlikte kitapta bazı yerlerde çok fazla ayrıntıya yer verilmiş. (İbrahim Sarmış'ı ve kitaplarını hatırlattı) Yavuz Sultan Selim ile ilgili kapsamlı bir kitap okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Yavuz Sultan Selim
Yavuz Sultan SelimFeridun M. Emecen · Yitik Hazine Yayınları · 2010463 okunma
Reklam
Eski Ahit'te meşiah, bir sıfat olarak kutsal yağ ile meshedilmiş, yağlanmış kişi anlamına gelmektedir. Bu dini işlem çoğunlukla İsrail Kralları tahta oturduklarında onlara yapılırdı. Çünkü yönetimin de dini bir anlamı bulunmaktaydı. Bir din adamı tarafından yapılan bu işlem ile de krala kutsal bir kişilik kazandırıldı. Böylece Kral Allah adına hükmederdi
Sayfa 51
Hz. Davut, Yahudi literatüründe Mesih olarak anılmıştır.
Sayfa 47
Mesih inancı, Semavi kökenli 3 dinde ortak bir Fenomen/olgu şeklinde kıyametten önce bozulan dini ıslah ederek hak ve adaleti yeniden sağlamak üzere bir kimsenin, şahsın gelmesi olarak anlaşılmaktadır.
Sayfa 33
265 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.