Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İdealar nedir? Platon, ideaları ile bize neyi anlatmak, bizi nasıl bir görüşe yükseltmek istemiştir?
giriş bölümünden
Ahlaki natüralizm olgu-değer problemini de görmezden gelmektedir. Onlar için iyilik ile sıcaklık, kötülük ile dikdörtgen olma nitelikleri aynı kategoridedir. Bu, sağduyuya oldukça aykırıdır. Durumun zorluğunu fark eden ama objektif ahlaktan da vazgeçemeyen kimi ahlak filozofları, ahlaki nonnatüralizmi geliştirmişlerdir. Buna göre ahlaki nitelikler, doğal niteliklerden farklıdır ve kendilerine has bir varlıkları vardır. Fakat bu görüş de kendine has zorluklara sahiptir. Her şeyden önce Mackie'nin dediği gibi bu tür doğal-olmayan nitelikler tuhaftırlar. Ek olarak, tuhaf olan bu nitelikleri algılamak için bir başka tuhaf meleke evrimleştirmemiz gerekir ki bu sezgi melekesi de tuhaftır. Zira olgular dünyasına ait olan bu sezgi melekesi, olgular dünyasını aşarak doğal-olmayan nitelikleri de algılamaktadır. Ayrıca, Platonik idealar gibi kendinden menkul ahlaki nitelikler öne sürmek, Sharon Street'in gösterdiği üzere Darwinci evrim ile bağdaşmamaktadır. Zira hasbelkader evrimleşmiş bir sezgi yetisi, nasıl olur da iyiyi ve kötüyü başarıyla takip edebilir? Bir diğer problem, bu ideaların milyonlarca yıl boyunca insanın tam da bu şekilde evrimleşmiş olmasını beklemeleridir. Ahlaki nonnatüralizm, bizden birçok "kozmik tesadüf'e inanmamızı talep eder. Buna inanmak güçtür.
Sayfa 394 - İstanbul YayıneviKitabı okudu
Reklam
İşıqlı dünyanın qaralıq üzü Azerice
Dünyaya gələndə vardı səbəbi? Yaşaya bilmədi məqsəd gətirdi. Düşünür nə etsəm daha gərəkli. Seçdiyim məni də etsin önəmli. Məni tanısın yerin hər kəsi. Ad sanım olsun da dillər əzbəri. Bilsinlər necə də güclü biriyəm.
Dialoq Azerice
Necə aydın müşahidə aparaq? Olanları bir-birindən ayıraq. Doğru,yalnış necə rahat tanıyaq? Çataq nura,yalnışlardan arınaq. Deyirlər ki,insan sirli qutudu. Açmaq olmaz bu qutunun sirlərin. Bizim kimi ona çoxlar toxundu.
Gerek Platoncu, gerekse de Descartesçı düşüncede, idealar dünyası ile onların aktüel görünümü olan bu dünya arasında ontolojik bakımdan kesin ayrım vardır. Hatta bu iki dünya kesin çizgilerle birbirinden ayrıdır. Bu düşünceler, öznel ve nesnel, görüntü ve gerçek şeklindeki iki dünyanın varlığını kabul etmeye kapı aralamaktadır. Hakikatte yabancılaşmanın düğüm noktası da bu ayrımdır. İnsan hem düşünerek Tanrı'nın varlığını bilecek, hem de düşünülür dünyaya bütünüyle nüfuz etmesi mümkün olmayacaktır. Dahası, insanın kendi dünyasındaki duyu ve düşünce idraklerini fark edebilmesi ya da ayırt edebilmesi, tamamen Tanrı'nın ilk baştaki bir ön ayrımını fark etmekten öteye geçmeyecektir. Bu durumda insanın bilmeye çalıştığı Tanrı, kendi bilgisinin bir garantörünü bilmekten başka bir şey değildir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Diyebiliriz ki, hakikatler zihin tarafından yaratıl- mayıp. sadece keşfedilir. Zira bu hakikatler. Platon'un idealar fikrinde en iyi ifadesini bulduğu gibi, ilahî zekâda değişmez olarak mevcuttur. İnsan zihni, sadece onu düşünmek suretiyle hatırlayabilir. Dolayısıyla da. varolan bir şeyin yaratılmasından veya icat edilmesinden değil. keşfedilmesinden söz edilebilir. Yapılan şey, sadece hatırlamaktan, keşfetmekten ve fikirleri birbirine bağlamaktan ibarettir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Aydınlanmacı idealleştirme, Platoncu idealar gibi görünüşler dünyasından koparılmış olma­yan bir ortamda biçimlenip onaylanacağı için, ancak mitte ko­runan anlamsal potansiyellerden yayılan ışığı kesmeden, mitsel düşüncenin büyüsünün bozulabileceğini savunur.
Sayfa 115 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
Kant
Zira bir şeyi bilmek demek, bizde mevcut olan temsillere anlaşılır form vermek demektir. Oysa Tanrı hakkında bunu söylemek mümkün değildir. Ancak o, Tanrı'yı bilemeyeceğimizi söylerken, ontolojik bakımdan bir başka gerçeği de ifade etmektedir. İman ile bilgiyi tamamen birbirinden ayırmak, fenomen ve numen dünyasını da bütünüyle ayırmak anlamına gelmektedir. Bu ayrım da, zımnen Descartes'ın ruh-beden ayrımına ya da Platon'un idealar ve fenomen- ler dünyası ayrımına geri göndermektedir. Her ne kadar Kant, Descartes'ın ontolojik kanıtını önemli bir yerden yakalayıp eleştirse de, kendisinin iman ve bilgi dünyasını kesinkes birbirinden ayırması, ontolojik bakımdan bir kırılmayı ihtiva etmektedir.
Sayfa 100Kitabı okudu
Dialog
Dialog Nasıl net gözlem yapa biliriz? Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz? Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız? Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız? Derler insan çözülmez kutu bağlı. Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Dünyayla bağlarını koparmak, her zaman öteye, Platon'un idealar alanına ve dünyaya tahakküm eden ebediyete gitmek anlamına mi gelir? Berideki bir özgürleşmeden bahsedilemez mi? Zamanın berisinde yol alan ve onun "fasıla"larında olup biten bir hareketle zamanın kesintiye uğratılmasından söz edilemez mi? Öteye geçmek, fikirlerle iletişime geçmek, anlamaktır. Sanatın işlevi anlamamaktan müteşekkil değil midir?
Sayfa 60 - Gerçeklik ve Gölgesi/KindleKitabı okuyor
Reklam
Platon'un ideaları zamana bağlı olmayan varlıklardır. Zamana aşkındırlar. Philio, Platon'un idealarını "Tanrı'nın ruhunda gizli olan düşünceler" şekline sokmuştur. Philio'ya göre "idealar Tanrı'nın kendilerini düşünmesi halinde var olurlar". Böylece Philio, Platon felsefesine "yaratan" kavramını sokmuş olur.
İdealar kuramı Platon'a göre bilinen şeyler sadece gerçek olmakla kalmayıp ayrıca kusursuz ve değişmez olmalıdır. Ne var ki mağara içindeki yaşam tarafından simgelenen görgül (ampirik) dünyadaki hiçbir şey bu tasvire uymaz: uzun boylu bir kişi ağacın yanında kısadır; öğleyin kırmızı görünen bir elma akşam karanlığında siyah görünür vs. Görgül dünyadaki hiçbir şey bir bilgi nesnesi olmadığı için Platon, İdealar (fikirler) diye adlandırdığı kusursuz ve değişmez varlıklardan meydana gelmiş başka bir evren (mağaranın dışındaki dünya) olması gerektiğini ileri sürer. İdealar dünyasında örneğin bir Adalet İdeası vardır; herhangi bir adil eylemin adil olması, Adalet İdeası'nı taklit ya da kopya etmesi sayesindedir. Mağara Alegorisi'nde ileri sürüldüğü gibi İdealar arasında bir hiyerarşi vardır; hepsine egemen olan, Güneş tarafından simgelenen İyilik İdeası'dır. Öbür İdealara nihai anlamını veren, hatta onların varoluşunun altında yatan bu ideadır.
Sayfa 9
Platonun idealar dünyası nerede?Suyun tanrısallık içerdiği doğru mu?Susuşlarımın süresi artıyor? İki gün oldu mu? Zamanın işleyişini doğru ölçemiyorum.
Doğan KitapKitabı okudu
Fizikî dünya ile zihn aktüel ve aktüel olmaması bakımından birbirinden farklıdır. Mahiyet bakımından arada fark yoktur. Tanrı da, aktüel ve potansiyel bütün nitelikleri kendinde toplamasıyla, birbirinden farklı iki dünyayı bir araya getirir. Tanrı düşüncesi, doğal olarak insandaki iki farklı dünyayı bir araya getirdiği için, idealar dünyası ile fiziksel dünya arasındaki gediği kapatır. Aradaki mesafeyi kapatan Tanrı ile fizikî dünya ve insan, mahiyet bakımından birbirinden farklı değildir. Bunlar âdeta rasyonel bir bünyedir. Bunlar arasında mahiyet bakımından bir fark olmamakla birlikte, görünüm ve nicelik bakımından da mevcut ayrılık, zihinsel faaliyetle telafi edilebilmektedir.
pürdikkat çalışma meselesine ister nörobilimin, ister psikolojinin, isterse de idealar dünyasından seslenen felsefi perspektifinden yaklaşın, tüm bu disiplinlerin dönüp dolaşıp varacağı nokta, derinleşme ile anlam arasındaki bağlantı olacaktır. bir şekilde türümüz derine indikçe gelişen, yüzeyde kaldıkça yolunu şaşıran bir canlıya evrilmiş sanki. buna 'homo sapiens deepensis' adını verebiliriz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.