"Erkekler 24 saatliğine yok olsaydı ne yapardınız?" diye bir anket yapılmış. Kadınların, yapılan oylamada en çok ilgi gören cevabı ise "Geceleri yürüyüşe çıkardım." Olmuş. Resmen özgürlüğün kısıtlanması bu, utanıyorum. Biz erkekler böyle olmamalıydık.
YouTube kitap kanalımda Beyza Alkoç'u ve Karantina kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/2Ia6xxuNANg
Nasıl ki "boş yapma, yıkık, duyar kasma, kral, düştüm, yorma reis" gibi kelimeler Z kuşağı turnusolü ise Beyza Alkoç'un Karantina serisi de bir o kadar Z kuşağı turnusolüdür arkadaşlar.
Bu incelemeye özel
Mahrumiyet Oteli / Ersin Doğan
Kitabımın adı hüzünlü bir yolculuk olacağının habercisiydi aslında. Mahrumiyetler… Sevgi, ilgi, aile, dostluk gibi yoksunlukların yerini başka şeylerle doldurmak mümkün olmuyor. Eser de bu tema üzerine kurulu.
Hayatın kendisine biçtiği rolle yetinmeyenler bir gün geçmişin rövanşına mutlaka alırlar. Kimi zaman bu mutlu son getirir kimi zaman da hüsran ama ne olursa olsun yarım kalan ve acıtan bir defter artık kapanmıştır ya bu bile ferahlamaya yetecektir aslında.
Eser;
Leman, Gölge, Derviş Baba ve Kardan Adam’la sırlarla dolu bu otelde sıra dışı bir konaklamaya davet ediyor bizi.
Evsiz çocuklar, yaptığı yanlıştan dolayı evladına sırtını dönen aileler ve varolma çabasındaki güçlü kadın mücadelesi beni hem üzdü hem de uzakta da olsa umuda sürükledi.
Heyecanı çok yüksek bir romandı. Finalinde bile iki kez şaşırttı beni. Film tadında soluksuz okudum. Yayıneviyle de tanışma kitabım oldu ayrıca. Baskı ve sayfa kalitesi birçok yayınevine örnek olacak nitelikte. Demem odur ki her anlamda kocaman bir iyi ki Kıymetli yazar @ersin_dogan1 Bey’in diğer eserlerine de merakla bekliyorum.
#alıntılarım
Madem buranın hamuruna ilim irfan katılsın istiyorsunuz o zaman önce büyük bir kütüphane yapın.
Ben en çok sonbaharı seviyorum. Bana, evrenin bile renkleri solabiliyorken kendi kaderimi ağlamamın anlamsızlığını hatırlatıyor.
Bu yaşıma kadar öğrendiğim bir şey varsa o da görünenle görünenin ardında bekleyenin her zaman farklı olduğudur
@ersin_dogan1 @angeyayinlarikitap
#mahrumiyetoteli #ersindoğan #angeyayınları
1- Kitapla alakasız, anket iletilerinden geçilmiyor. 1k özünden kopuyor. Alıntılar, incelemeler, arka planda kalıyor.
2- 'Keşfete bi giriyorsun, saçma sapan bir sürü şey'. Bi tane güzel paylaşım okuyamıyorsun.
3- Keşfette 4 sekme var. En yeniler yükselenler ilgi görenler vsvs. Bunlar ne işe yarıyor, hangisine bakmalıyım. Yüksenlelere sn başına 100
Asın bayrakları 🇹🇷😁
YouTube'da 100.000 aboneye ulaştık! Kendimle gurur duyuyorum. Yalnızca kitaplardan bahseden bir kanalın bu ilgiyi görmüş olmasından ülkem adına gurur duyuyorum. Kanalını makyaj, moda, oyun, magazin gibi çok daha ilgi çekecek içerikler olmadan; sadece ve her zaman kitap diyerek, okuma üzerine inşa etmiş bir kanal için zoru başarmanın haklı gururu bu!
Değer verip videolarımı izleyen, takip eden, paylaşan herkese teşekkür ederim. 🙏
Başarımı "senin sayende kitap okuma alışkanlığı edindim Begüm Abla" diyen gençlere armağan ediyorum.🤪
youtube.com/c/klasikokur
Eksik Parça Yayınları aracılığı ile okura ulaşan Ruhban, Ozan Ertürk’ün bilimkurgu türünde yayımladığı ilk kitabı olma özelliğini taşıyor. Ruhban’ın bu tür içerisinde yer edinirken “Yeni Çağ Mitolojisi” alt başlığını kullanması, içerik hakkında ciddi ipuçları barındırıyor. Kitap, varoluşu iki ayrı gezegende işleyerek ilerlerken, üzerinde
Seninle başlamadı
Eğer bu kitabı okumaya başlarsanız eminimki içinde kendinizden bir parçayı muhakkak bulursunuz. Yazarın mesleki tecrübesinden mi kaynaklı yoksa çok sağlam bir araştırma sonucu yazılmış bir kitap olduğundan mı bilemiyorum ama ben inanıyorum ki okuyan her kişinin "bunu benim için yazmış olmalı" dediği en az bir bölüm
Başkalarını çok kolay yargılayabilen insan karakteri belirli bir psikolojiye aittir.Muhtemelen kendine dair çok temel bir meselesi vardır ve ona kördür.Kendinize kör olduğunuz zamansa, başkaları hakkında ekstra ilgi geliştirirsiniz.
Ahlak anlayışını edebi kurgu içinde ele alan Tolstoy'un okuduğum en iyi öykü kitaplarından birine imza atmış olduğunu söyleyebilirim.
Rus edebiyatının en iyi ismi olmakla kalmayıp kitaplarının popülerliğini ülkemizde de koruyor olması, beğenilmesinden değil, Oğuz Atay gibi popüler kültürün de bir kurbanı olduğunu rahatça söylemek mümkün.