Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
:D
25 yıllık öğretim üyesi profesör Olcayto Fişek sınıfa girdiğinde, mesleği ilk başladığı günkü inançlarının hiç değişmediğini fark etti: öğrencilerinin hepsi geri zekalıydı. 
Sayfa 21 - Alfa, 5-6. Baskı Temmuz 2022Kitabı okudu
Daha sonraları öğretim üyesi olunca, ilk derste yeni öğrencilere elli dakika boyunca, sadece meslek seçmek konusundan söz ederdim: "Size yüksek kazanç sağlayacak bölümü değil, sevdiğiniz bölümü seçin" derdim. "Üniversite sınavına yeniden girin. Bir yıl kaybedin, iki yıl kaybedin; ziyanı yok. Yeter ki, sevdiğiniz ve yetenekli olduğunuz mesleği seçin" derdim. "Ömrünüz boyunca sevmediğiniz bir işte çalışmanın sizi ne kadar mutsuz edeceğini, hayatınızı nasıl zehir edeceğini sakın unutmayın" derdim.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
beni çok üzen başka bir konuya da kısaca değinmek istiyorum: Üniversitelerimizde Türkçe yerine İngilizce eğitim yapılması tam bir rezalettir bence. Yabancı diller elbette ki öğretilmelidir; hem de çocuk küçükken ilk okulda başlayarak lise öğrenimi süresince devamlı öğretilmelidir. Ama üniversitelerde ancak yabancı filolojilerdeki Türk hocalar yabancı dil kullanabilir. Örneğin, İngiliz edebiyatı dersi verirken, bir öğretim üyesi İngilizce konuşmayı, ötekisi Türkçe konuşmayı yeğ tutabilir. (Nitekim ben kendim, öğrencilerim Ingiliz edebiyatı okuduklarına göre, mümkün olduğu kadar bu dili duymaları için, İngilizce ders verirdim.) Ama şimdi birçok üniversitede yapıldığı gibi, bütün derslerin İngilizce verilmesinin, bunun "Globalleşme" denilen yutturmacanın doğal bir sonucu sayılmasının, sömürge olduğumuzu resmen kabul etmekten başka bir anlamı olamaz. Avrupa ülkeleri de globalleşiyor sözde. Gelgelelim, Fransa'da, Almanya'da, İtalya'da, İspanya'da İngilizce eğitim yapan bir tek üniversite yok. Ne acıdır ki, ancak bizim memleketimizde var böyle bir kepazelik.
Sayfa 252Kitabı okudu
Hz. Peygamber (s.a.v)bir şey emrettiğinde bunu ilk önce kendisi yapar, ardından insanlar bunu örnek alır ve onda gördükleri gibi yaparlardı.
Sayfa 58 - Takdim YayıncılıkKitabı okudu
Mezuniyet töreninde giyilen giysinin anlamı nedir? Üniversite ve kolejlerde mezuniyet törenlerinde diploma alan öğrenciler normal kıyafetlerinin üstüne özel bir giysi giyer ve bir çeşit kep takarlar. Bu törenlerde öğretim üyeleri de şeklen benzer ama renkleri farklı giysiler giyerler. Aslında bu giysiler yıllar önce sadece mezuniyet
Sayfa 24 - AykırıKitabı okuyor
Bugün Türkiye'nin acilen yapması gereken; Atatürk, onun ilk büyük milli eğitim bakanı ve Hasan-Ali Yücel'in öncüsü, "Cumhuriyet maarifini kuranlardan biri" Mustafa Necati ve Hasan-Âli gibilerinin temsil ettikleri eleştirel akılcı dünya görüşüne ve o görüşün gereği olan Hasan-Âli türünde eğitim ve öğretim programlarına geri dönmek, tam yarım yüzyıldır kaybedilen zamanı telafiye çalışmaktır.
Reklam
Daha sonraları öğretim üyesi olunca, ilk derste yeni öğrencilere elli dakika boyunca, sadece meslek seçmek konusundan söz ederdim: “Size yüksek kazanç sağlayacak bölümü değil, sevdiğiniz bölümü seçin” derdim.
Sayfa 171 - YKYKitabı okudu
Altını çizdiklerim.
Hayatın sırlarıyla karşı karşıya gelmek, korku ile de karışarak dinleri yaratmıştır. Ulaşamayacağımız bir şeylerin var olduğunu bilmek, ancak en ilkel bir biçimde anlayabileceğimiz en derin aklın ve en parlak güzelliğin belirtilerini görmek, bu bilgi ve bu gerçek dindarlığın tâ kendisidir, işte bu anlamda, ve yalnız bu anlamda, derinden dindar
DEHB, Ritalin ve Eğitim Sistemi
İyi ya da kötü, nüfusun gittikçe artan bir çoğunluğu, sadece elden ayaktan düşüren zihinsel hastalıkları tedavi etmek için değil sıradan depresyon ve zaman zaman gelen buhranlarla baş edebilmek için de düzenli olarak psikiyatrik ilaçlar kullanıyor. Örneğin okul çağındaki çocuklar tarafından Ritalin gibi uyarıcılar gittikçe daha fazla
Üniversitede derslerin İngilizce verilmesi;
“Üniversite eğitimiyle ilgili, beni çok üzen başka bir konuya da kısaca değinmek istiyorum: Üniversitelerimizde Türkçe yerine İngilizce eğitim yapılması tam bir rezalettir bence. Yabancı diller elbette ki öğretilmelidir; hem de çocuk küçükken ilk okulda başlayarak lise öğrenimi süresince devamlı öğretilmelidir. Ama üniversitelerde ancak yabancı filolojilerdeki Türk hocalar yabancı dil kullanabilir. Örneğin, İngiliz edebiyatı dersi verirken, bir öğretim üyesi İngilizce konuşmayı, ötekisi Türkçe konuşmayı yeğ tutabilir. (Nitekim ben kendim, öğrencilerim İngiliz edebiyatı okuduklarına göre, mümkün olduğu kadar bu dili duymaları için, İngilizce ders verirdim.) Ama şimdi birçok üniversitede yapıldığı gibi, bütün derslerin İngilizce verilmesinin, bunun “Globalleşme” denilen yutturmacanın doğal bir sonucu sayılmasının, sömürge olduğumuzu resmen kabul etmekten başka bir anlamı olamaz. Avrupa ülkeleri de globalleşiyor sözde. Gelgelelim, Fransa’da, Almanya’da, İtalya’da, İspanya’da İngilizce eğitim yapan bir tek üniversite yok. Ne acıdır ki, ancak bizim memleketimizde var böyle bir kepazelik. Üstelik, anladığım kadarıyla yabancı dilde yüksek öğretim görenler, ne o dili doğrudürüst öğrenebiliyorlar, ne de kendi ana dillerini. İngilizceleri de yarımyamalak kalıyor, Türkçeleri de.”
Yapıkredi YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.