Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Taassuba düşüp menzili şaşırmış insanlar çooook.
Kur'ân'ın bütünü tevhidden, tevhid ehlinin haklarından, onların medhinden, Allah'a eş koşmayı kötülemekten, Allah'a eş koşanların isyanından ve müstahak bulundukları cezalardan bahseder. "Elhamdülillahi rabbi'l-alemîn" tevhiddir. "Errahmani'r-rahîm" tevhiddir. "Maliki yevmi'd-dîn"
Sayfa 16 - Çağrı yayınlarıKitabı okuyor
Yazarın anlatım tarzına örnek..
.. ve dünya hakkında da bilebileceğimiz her şey bu soğuk, şimdi her taraftan içimi­ze işleyen bu su, şu inatçı çoğul her yerde var olan yağmurun dere gibi akışıydı, bu dere yolun üzerinde kıyameti andıran çoğul toynak vuruşlarıyla birbirine karışıyor bütünleşiyor gibiydi ve görünmez binek hayvanlarımızın üstünde sarsıla­rak ilerlerken inanabilirdik ki tüm bunlar (köy tahıl ambarı süt gibi beyaz görüntü çığlıklar topal adam yardımcı bunak ihtiyar kadın tüm bu karanlık ve kör ve feci ve bayağı kar­maşık durumu oluşturan insanlar birilerinin aleyhinde atıp tutmakta birbirlerine küfretmekte birbirlerini tehdit etmekte birbirlerine lanet okumakta karanlıklarda sendelemekte en sonunda bir engele karanlığa gizlenmiş bir makineye çarpana kadar el yordamıyla yolunu aramakta (ve bu engeller onlar için, özel olarak onları engellemek amacıyla konmamıştı bile) bunlar (muhtemelen de karşılarına ilk çıkanı) onlara son bir kez ışığa benzer bir şeyi görme fırsatı verip suratlarının or­tasına patlayabilirlerdi) tüm bunlar sadece bizim zihnimizde var olmuştu: Bir hayal bir yanılsama oysa gerçekte at üzerinde gidişimizi hiç durdurmamıştık belki de yağmurun dere gibi aktığı bu bitimsiz gecede halen at üstünde gitmekte birbiri­mizi görmeden birbirimize cevap vermeye devam etmektey­dik. ..
Sayfa 250 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Kötü bir dünyada iyi bir Müslüman olarak kalınabilir mi? Bu soruyu şöyle de sormak mümkündür: İyi bir Müslüman kötü bir dünyanın şartlarını sineye çekerek yaşıyorsa halâ iyi bir Müslüman olarak yaşamakta olduğunu savunabilir mi? Böyle bir soruyu sorarken akla gelebilecek şu ihtimali gözden kaçırıyor değilim: iyi bir Müslüman kötü bir dünyanın
Primat merkezimizde, gününü geniş bir dış kafeste, diğer şempanzelerle birlikte geçiren Peony adında yaşlı bir dişimiz var. Havalar bozmaya başlayıp, eklem ağrıları arttığı zaman yürümekte ve tırmanmakta büyük bir güçlük yaşıyor ve bu hareketleri de ancak diğer dişilerin yardımlarıyla gerçekleştirebiliyor. Örneğin, maymunların büyük bir kısmının çiftleşme dönemine girdiği zamanlarda, Peony tırmanma çatısına oflaya puflaya çıkmak zorunda kalıyor. Kendisiyle akraba olmayan genç bir dişi, Peony dinlenmeye karar verene kadar hemen arkasında yürüyor, her iki elini onun geniş sırtına dayıyor ve biraz zorlanarak olsa da onu ileri doğru ittirerek yürümesine yardımcı oluyor. Bazen Peony'nin ayağa kalktığını ve oldukça yavaş adımlarla biraz ileride olan musluğa doğru yürüdüğünü görüyoruz. Genç dişiler bazen ondan önce musluğa koşuyor, biraz su aldıktan sonra gelip onu Peony'ye veriyorlar. Ilk başta ne olup bittiği hakkında en küçük bir fikrimiz bile yoktu, çünkü görebildiğimiz yegâne şey, bir dişinin ağzını Peony'nin ağzına götürüyor olduğuydu. Ancak bir süre sonra neler olup bittiğini anlayabildik: Peony ağzını olabildiğince geniş açıyor ve genç dişi ağzındaki suyu oraya boşaltıyormuş.
Sayfa 168 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Reklam
Aziz Bey mi daha çok benziyor bana yoksa Vuslat mı? Karar vermesi oldukça güç.
Ne gelmişti ki başına? Hepsi hepsi yanlış yaşanmış bir aşktı işte. Kimin hayatında yanlış yaşanmış bir aşk yoktu ki? Ama Aziz Bey’in yanlış yaşadığı bu aşk, geriye dönüşü olmayan bir yol, bir türlü iyileşemeyen bir hastalık gibi bütün hayatına sirayet etti. . Bu gidiş, Aziz Bey’in babasıyla kavgaları, dedesinin ölümü gibi olaylar sayılmazsa,
Ey mucize! İnsan, kendi bedeninin bir kılının nasıl karadan aka dönüştüğünü bilemezken, her şeyin Yaratıcı'sını nasıl olur da bilebilir? Özetlemeyi ya da irdelemeyi bilmeyen; İlk'i ve Son'u, değişmeleri, nedenleri, gerçeklikleri, hayalleri bilmeyen insan, süreklilikte var olan O'nun hakkında bilgi edinme olanağına sahip değildir.
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Bozkurtlar Diriliyor'da ön plana çıkan tarihî şahsiyetler şunlardır. Bilge Tonyukuk, İlteriş Kutluk Kağan, İmparatoriçe Vu, Çinli komutan Hoay-i. Kurmaca kişiliklerin başlıcaları da şunlardır: Urungu, Ay Hanım, Binbaşı Pars, Deli Ersegün, Kadır Bağa, Karabuka (Yin-şao), Taçam, Buluç.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.