Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Japonlar nasıl başardı? Japon kurum kültüründe 7 ilke çok önemlidir. 1. Kaizen; sürekli iyileştirme ve durmaksızın gelişen bir performans anlamına geliyor. 2. Kessai; ekip çalışması ve ortak karar alma anlamına geliyor. 3. Kyosei; “Ortak Yaşama”, yani şirketi yuvası gibi sahiplenmek anlamına geliyor. 4. Jidako; hata olduğunda üretimin durması anlamına geliyor. Buna, son yıllarda “sıfır hata” deniyor. 5. Poka Yoke; hata için önlemi baştan almak ve süreçleri önceden gözden geçirmek demek. 6. Dontotsu; en iyiyi bulma ve onlardan bir şey öğrenip kendilerine katmak demek. 7. Hoshin; planlara dayalı olarak yönetmek ve stratejik planlamayı içeriyor. Türkiye’de karşılaştığım en önemli kalite örneklerinden birisi Japon firması Yazaki’dir. Yaptıkları şey, otomobillerde kullanılan kabloları üretmek. Bunu da tüm kalite süreçlerini uygulayarak yapıyorlar. Fakat işi burada bitirmiyorlar. “Empatik kalite” denebilecek ilginç bir uygulamaları var. Satış yaptıkları firmaların arabalarının o bölümlerini fabrikaya yerleştirmişler. İşçiler ürettikleri kabloları, o otomobil fabrikasının işçisiymiş gibi arabaya monte ederek çıkabilecek problemleri veya yapılabilecek iyileştirmeleri geliştiriyorlar. Bu, şahane bir uygulama.
Anaksimandros ve başkaldırının erdemleri Rovelli’ye göre kesinliği kabul etmeme kabiliyeti sayesinde bilim dünyaya her defasında yeni bir gözle bakabiliyor. Başkaldırının nasıl bir erdem haline gelebileceğini ve eleştiriye açıklığın yaratıcı sonuçlarını hatırlatmasıyla bile okunmayı hak ediyor Miletli Anaksimandros MÖ 6. yüzyılda her şeyin
Reklam
576 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Sosyalist anavatan tehlikededir. Hitler’in katillerden oluşmuş Nazi ordusu Moskova önlerine dayanmıştır. İkinci Paylaşım Savaşı’nın en kanlı çarpışmalarının yaşandığı bir yerdir “Moskova Önlerinde” yer alan Volokolamsk Şosesi… Orayı korumakla görevli olan ve ne olursa olsun bir adım bile geri çekilmeme talimatı alan taburun komutanı da bir Kazak
Moskova Önlerinde
Moskova ÖnlerindeAleksandr Alfredoviç Bek · Oda Yayınları · 1999187 okunma
264 syf.
1/10 puan verdi
·
4 günde okudu
3 SENE SONRA GELEN GÜNCELLEME Kendisini uzun senelerdir severek takip ederdim, her şeyden önce bakış açısını severdim ama maalesef kendisi de en az eleştirdiği kesimler kadar, "insanların susturulmasına karşıyım" dediği kadar kendi imkanları dahilinde olmak üzere bence daha da fazla insanları susturan birisi. Çok basit bir şekilde,
Geyikli Park
Geyikli ParkSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 20132,647 okunma
İlke, doğrultu gösterir. Ama, gerçekler ve zorluklar ilkelere uymayı zorlaştıracaktır. Önemli olan, ilkenin davranış ve eylemlere ışık tutması, önlerini aydınlatmasıdır.
Göstergebilimin dayandığı belitler arasında özellikle bağıntı (ya da ilişki) kavramı önemli bir yer tutar. Çünkü göstergebilim anlamların eklemlenişini araştırmaya yönelirken "anlam, bağıntıdan, ayrılıktan doğra" ilkesini kalkış noktası olarak saptamıştır. (...) Göstergebilimin bağıntı kavramını temel ilke olarak benimsemesi sonucu, bağıntının ancak öğeler arasında (özdeşlik/başkalık) kurabileceği görüşü de kendiliğinden ortaya çıkar; bu öğelerin karşılıklı tanımlanmasıyla da yapı (anlamlamanın temel yapısı) diye adlandırılan kavram oluşur.
Reklam
195 syf.
·
Puan vermedi
“Nasıl savaşmalı bu kara kuvvetle? Hangi dilden anlar bunlar?”
Mahmut Makal köy enstitülerinin* karanlık köylere ışık olmaları için yetiştirdiği köy çocuklarından biridir. 17 yaşında İvriz Köy Enstitüsü’nden mezun olur ve kendi köyüne yakın bir köye öğretmen olarak atanır. 20 yaşında Varlık Dergisi’ne yazdığı Köy Notları’nı Bizim Köy kitabında toplar. Kitap çeşitli dillere çevrilir, iç ve dış basında yankı
Bizim Köy
Bizim KöyMahmut Makal · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,206 okunma
302 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
MÖ 1. yüzyıl civarında yaşadığı düşünülen Hint Beydeba tarafından kaleme alınmış, Sanskritçe orijinal adı Pança-Tantra (Beş İlke) olan, fabl tarzında hikâyeler barındıran kitabın Abdullah İbn Al Mukaffa tarafından çevrilmiş Arapça'daki adıdır. Arapça eser adını ilk bölümündeki bir hikâyenin kahramanı olan iki çakaldan alır; doğrunun ve dürüstlüğün
Kelile ve Dimne
Kelile ve DimneBeydeba · Timaş Yayınları · 20026,4bin okunma
Felsefe ve Aşk
"Gerçekten ussalı, mantıksalı ilke edinen filozoflar, duygusal ve irrasyoneldir diyerek, aşk fenomenini bir kenara bırakıp ona gereken önemi vermemişler, onu felsefi söylemin dışında mı bırakmışlardır? Her şeyden önce felsefe, pek çok felsefe tarihçisinin de tanıklık ettiği gibi, ussal bir yaklaşımla, varlığı anlama çabası olarak ortaya çıkmışsa ve varlıklar dünyasının en önemli unsurlarından birisi de insansa, felsefenin ve dolayısıyla insanın felsefesini yapan filozofun, aşk denen fenomeni görmezden gelmesini ve onu ıskalamasını beklemek boşunadır. Boşunadır; çünkü filozof, diğer insanlar gibi bir fenomen olarak aşkı kendi içinde yaşamakta, varlığına bir anlam bulma ve kendini tanım çabasına yöneldiğinde ya da insanı felsefenin nesnesi kıldığında, aklın yanında duyguları ve tutkularıyla da yüzleşmektedir. Bu, filozofun insan olarak kendisini aynı zamanda bir bilgi nesnesi olaeak konumlandırışının, kendi üzerinde refleksif bir biçimde düşünmesinin, bilincini kendine doğru, içine doğru kıvırışının zorunlu bir sonucudur."
Sayfa 19 - Bilim ve Gelecek KitaplığıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.