Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İmam Şafii'nin şu sözü, onun hadîs-i şerîflere ne derece bağlı olduğunu göstermektedir: "Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme ait olduğunu bildiğim bir hadisi rivayet edip ona göre hüküm vermemişsem, şunu bilin ki, ben aklımı kaybetmişimdir"
Risale-i Nur talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: "Bende unutkanlık hastalığı tezayüt ediyor, ne yapayım?" Ben de dedim: "Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. İmam-ı Şâfiî'nin (R.A.) dediği gibi, Haram nazar, nisyan verir."
Reklam
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye. Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
Ey insan, hiç mümkün müdür ki: Sana bu simayı veren, o simada böyle bir sikke-i rahmeti ve bir hâtem-i ehadiyeti vaz'eden zat, seni başı boş bıraksın, sana ehemmiyet vermesin, senin harekâtına dikkat etmesin, sana müteveccih olan bütün kâinatı abes yapsın, hilkat şeceresini meyvesi çürük, bozuk, ehemmiyetsiz bir ağaç yapsın? Hem hiçbir cihetle şüphe kabul etmeyen ve hiçbir vechile noksaniyeti olmayan, güneş gibi zâhir olan rahmetini ve ziya gibi görünen hikmetini inkâr ettirsin. Hâşâ! Ey insan! Bil ki o rahmetin arşına yetişmek için bir mi'rac var. O mi'rac Bismillahirrahmanirrahîm 'dir. Ve bu mi'rac ne kadar ehemmiyetli olduğunu anlamak istersen, Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan'ın yüz on dört surelerinin başlarına ve hem bütün mübarek kitapların iptidalarına ve umum mübarek işlerin mebdelerine bak. Ve Besmele'nin azamet-i kadrine en kat'î bir hüccet şudur ki İmam-ı Şafiî (ra) gibi çok büyük müçtehidler demişler: "Besmele tek bir âyet olduğu halde, Kur'an'da yüz on dört defa nâzil olmuştur."
İmam-ı Şâfiî rh.a. şöyle der: İki tercihle karşı karşıya kaldığın zaman, Ve doğru olan ile yanlış olanı kestiremezsen, Nefsinin meylettiği şeyin tersini yap hemen sen, Çünkü nefis insanı hep kötüye yeder,ah bilsen!
Reklam
Bu genel çerçeve dışında diğer bazı maddelerde gerek etnik gruplar, gerek dini azınlıklar ve gerekse de İran’ın resmi mezhebi olan Caferilik dışındaki İslam mezheplerinin sahip oldukları haklar belirtilmiştir. Aşağıda ilgili maddeler yer almaktadır: Madde 12: İran’ın resmi dini İslam ve resmi mezhebi On iki İmam Caferiliğidir. Bu madde hiçbir
وَمَنْ نَزَلَتْ بِسَاحَتِهِ الْمَنَايَا فَلَا أَرْضٌ تَقِيهِ وَلَا سَمَاءُ وَأَرْضُ اللهِ وَاسِعَةٌ وَلَكِنْ إِذَا نَزَلَ الْقَضَا ضَاقَ الْفَضَاءُ 𝘚𝘢𝘩𝘢𝘴ı𝘯𝘢 ö𝘭ü𝘮 𝘨𝘦𝘭𝘦𝘯 𝘬𝘪𝘮𝘴𝘦𝘺𝘦 𝘨𝘦𝘭𝘪𝘯𝘤𝘦, 𝘈𝘳𝘵ı𝘬 𝘰𝘯𝘶 𝘯𝘦 𝘺𝘦𝘳 𝘬𝘰𝘳𝘶𝘺𝘢𝘣𝘪𝘭𝘪𝘳, 𝘯𝘦 𝘥𝘦 𝘨ö𝘬. 𝘈𝘭𝘭𝘢𝘩'ı𝘯 𝘢𝘳𝘻ı 𝘨𝘦𝘯𝘪ş𝘵𝘪𝘳 𝘭𝘢𝘬𝘪𝘯, 𝘬𝘢𝘥𝘦𝘳 (𝘦𝘤𝘦𝘭) 𝘨𝘦𝘭𝘪𝘯𝘤𝘦, 𝘜𝘻𝘢𝘺 𝘣𝘪𝘭𝘦 𝘬𝘪ş𝘪𝘺𝘦 𝘥𝘢𝘳 𝘨𝘦𝘭𝘪𝘳...
Bir derttir onlara yakın olmak.
İnsanlar hastalıktır Bir derttir onlara yakın olmak Ne var'ki doğru olmaz Ayrılıp bağları koparmak. (İmam-ı Şafii)
Nefsini hayır ile meşgul etmezsen o seni şer ile meşgul eder. İmam-ı Şafii (r.a)
Reklam
Neseî'nin Mücteba'sı
O Ebu Abdurrahman bin Muhammed bin Şuayb bin Ali bin Bahr en - Nisaï'dir. Takva, dindar ve hafız idi. Kitabında çok tekrar vardır, öyle ki oruç bahsinde niyet hadisini on altı defa tekrar etmiştir. 215/830 yılında doğdu, 303 / 915 yılında Mekke'de vefat etti. Esas memleketi Nese'dir. Müslim ise Nibabur'dandır, ikisi de Horasan bölgesindendir. Buhari ise Buhara'dandır. Tirmizî ise Tirmiz'dendir. İkisi de Maveraünnehir iklimindendir. Ebu Davud da Sind ikliminde Sicistan'dandır. Bu bölgeler acem ve Farsa aittir, Iran körfezinin doğusuna düşerler. Ancak Sind tam tamına Medine'nin karşısındadır. Horasanla Maveraünnehr kuzeye düşmektedir, nitekim Merhum Emin Vasıf Beg'in İslam ülkeleri haritasında öyle görünmektedir. Bunların arasında Arap ve Arabistan yarımadasından olan yoktur, ancak İmam Müslim hariç. Çünkü o Arap kabilelerinden Kuşeyr'e mensuptur. Fakat Allah onlara hadis ilmini yumuşatmıştır, tıpkı Davud aleyhisselam'a demir'i yumuşattığı gibi. Bu imamlar Şafii mezhebine mensupturlar, ancak Buhari hariçtir ki onun mezhebi bilinmemektedir. Belli şeyhlerden ortak olarak ilim aldılar, çünkü onlar çağdaştırlar. Hadis güneşinin göründüğü ve ışığı yeryüzündekileri aydınlattığı hicri üçüncü asırda yaşadılar. Ancak Müslim ile Tirmizi Buhari ile sık sık görüşmüşlerdir.
Sayfa 17 - Footnote.Kitabı okuyor
SAHABE'NİN İCMASINDA HİLAFETİN FARZİYETİ
Sahabe RadiyAllahu Anhum Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in vefatından hemen sonra bir halifenin seçilmesinin gereği üzerine icma etmişlerdir. Sahabe icması Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali RadiyAllahu Anhum'a yapılan biatlarla da tekerrür etmiştir. Nitekim Sahabe'nin bu icmasındaki kesinlik şu olayla da teyit edilmiştir:
Sayfa 47 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.