Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
331 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitap üzerine inceleme yazmadan önce bende neler bırakmış diye önce kendimi inceledim epey bi süre. Biter bitmez üzerine konuşulacak, yazılacak bir eser olmadığı gibi ne anlatıldığını ya da ne anladığınızı görmek için kitabı iyice sindirmek şart. Bu süreçte kitap hakkındaki incelemeleri okudum, izledim. Gözden kaçırdığım neler var ya da benim
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,5bin okunma
Reklam
32 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri
Biz sevmekle yükümlüyüz. Kavuşmak mı onu Allah bilir. Ama şunu bil ki tüm özlemler bir gün biter. İmkansız diye düşünme çünkü imkansız diye bir şey yoktur. Sevenlerin duasını hafife alma sevenlerin Duası her yerde geçer
Anadolu'nun Gönül Dili:  Yunus Emre
Anadolu'nun Gönül Dili: Yunus EmreKolektif · Diyanet Vakfı Yayınları · 201214 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
429 günde okudu
Hülya Sönmez e ait bir kitabı ilk okuyuşum, galiba diğer kitaplarını da yakın zamanda alıp devam edecem. Betimlemeleri o kadar güzel ki sanki ordasınız, duyguları öyle güzel empoze ediyor ki duyguyu resmen yaşıyorsunuz kalemi çok güçlü bir yazar. Bazen yüzünüzde bir gülümseme ile bazen gözlerinizden akan yaşlarla okuyacağınız Sinan ve Şehriban in muazzam aşk öyküsü. Gerçek aşkın kaç yıl geçerse geçsin hiç değişmediğini,ilk aşkı,Sevgiyi, vefayı ,değeri ,kaderi konu alan yer yer şair lerimizi de bünyesinde barındıran güzel bir roman olmuş kesinlikle okunması gerekir.Kaderin gerçekten önümüze ne çıkaracağını hiç bir zaman bilemeyiz imkansız diye bir şey yoktur.
İki Sevdalı Bulut
İki Sevdalı BulutHülya Sönmez · Venedik Yayınları · 2021144 okunma
Seninle karşılaşmayı hayal bile edemezdim. Hem de bunca yıl sonra. Bunu birkez daha anladım ki, hayatta imkansız diye bir şey yoktur. Zor ama imkansız değil.
Reklam
"İmkansız aşk diye bir şey yoktur, aşkı için koşmayan insan aşkı imkansızlaştırır.” -Albert Camus-
...Sonra tatil yüzünden kapalı olan okulumun önünden geçerken bahçesine girip biraz dinleneyim dedim. Etrafta kimseler yoktu. Duvara oturup beklemeye başladım. Gözümde kış zamanı okulun kalabalığı canlandı ve canım daha çok sıkılmaya başladı. Okulu sevmezdim ama o kalabalığın ve hareketin beni ne kadar oyaladığını fark ettim. Sonra bir şey durduk yerde içimi ezmeye başladı. Oysa değişen bir şey yoktu. Öylece bekliyordum. Uzaktan, parlak güneş ışığının içinden insanlar ve tek tük arabalar bir hayalin parçası gibi silüetler halinde geçip gidiyor, ama nedense sesleri hiç duyulmuyordu. Derken benim gibi iki çocuk çıkageldi. Ellerinde bir top, yavaş yavaş, bezgin bezgin basket oynamaya başladlar. O topun sesini o kadar net hatırlıyorum ki; böyle pat pat pat yere vurup arada bir de potaya atıyorlardı. Biraz oynadılar, sonra sıcaktan yılıp bıraktılar, bir kenara geçip oturdular. Birinin son olarak sertçe vurduğu top yavaş yavaş yuvarlandı, yuvarlandı, okulun duvarına çarpıp olduğu yerde kalakaldı. O anda, anlatmanın imkansız olduğu öyle derin bir sessizlik başladı ki; öylece o topa, o çocuklara baktım. Sonra okula baktım, sonra içime acayip bir acı çökmeye başladı. O acı giderek büyüdü, büyüdü, içim nasıl kıyılıyor ama... Ben acıyla ilk defa o gün, orada tanıştım. Sonra hayatımın hiçbir döneminde; o anda, okulun bahçesindeki kadar derinden bir acı çektiğimi hatırlamıyorum. Bence dünyadaki en büyük acı budur. Çünkü sebebi yoktur, neden diye soramazsın çünkü ortada bir şey yoktur. Gelir yakalar insanı ve bir daha hiç bırakmaz. Albert Camus'nün Yabancı'da anlattığı sıcak bir pazar gününün verdiği acı gibi..
Zeki DemirkubuzKitabı okudu
112 syf.
8/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Yazarımız bu kitabı biricik babasına ithafen kaleme almış. Doğduğundan beri önce annesini sonra babasını kaybeden minik bir kızın hikâyesini anlatıyor. Küçük ama kalbi büyük bu kız çocuğu büyüyüp babasının yaşadığı haksızlıkları yani göz göre göre ölüme terk edilişinin haklı sebepleriyle başlattığı hukukî işlemlerde davasını sürdürmek adına vermiş olduğu büyük uğraşları anlatıyor.Davanın sonucunda ise kazanıp kazanmadığını okuyunca anlayacaksınız.Diğer taraftan çok sevdiği çocukluk aşkı Mete’yle yaşadığı bir dünya dolusu imtihan deryasıyla mücadele ediyor. Spoiler vermemek adına hikâyenin çok detayına inmiyorum tabi ki. Ama merak edenlerin okumasını tavsiye ediyorum. Demek ki imkânsız diye bir şey yoktur. İnsan gerçekten inanarak yaparsa bir işi muhakkak ki sonunda zaferi elde etmiş olacaktır. Yazarımız hayatında yaşadığı travmaların sonrasında güçlü bir şekilde hayatta kalmayı ve ne olursa olsun pes etmemeyi öğretiyor bizlere bu kitabında.Bazen acı kayıplarımız olacaktır ama nefes aldığımız sürece hayat devam ediyor. Düştüğümüz yerden tekrar kalkmalı ve yolumuza devam etmeliyiz.Hüzünlü bir kitaptı, okurken duygulanmamak elde değil ne yazık ki.En değerli varlıklarımız anne ve babalarımızı kaybetmenin tarif edilemez bir acı olduğunu tahmin edebiliyorum. Ben keyif alarak okudum, okumak isteyenlere de keyifli okumalar dilerim.
Ben Yokken Ne Düşündün?
Ben Yokken Ne Düşündün?Gülşah Kılıç · Sokak Kitapları Yayınları · 20211 okunma
Reklam
Ancak çocuklar ciddi varlıklardır, zihinlerinde imkansız diye bir şey yoktur. Sizi suya atma girişimlerinde birçok kez başarısızlığa uğrasalar dahi inançlarını yitirmez hatta daha önceki başarısızlıklarını unutuverirler.
Mükemmellik
Mükemmel olmak zor değildir. Zorluk, mükemmel olamamaktır! Örneğin; hendese (geometri), matematik zor değildir, zorluk o mükemmelliği görecek kadar mükemmel olamamaktır. "İnsan vücudundaki damarların toplam uzunluğu yaklaşık 100.000 km'dir. Diğer bir ifadeyle damarlarımız Dünya'nın etrafını 2.5 kere dolaşabilecek kadar
“Allah için imkansız diye bir şey yoktur.”
İmkansız diye bir şey yoktur... Ne diyor yaradan; "Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık." Herkes cesareti kadar adım atar. Yüreği kadar çabalar. Bahanesi kadar kaçar. Eyvallah. alıntı
“Kuru kafalı bir bayrağı dalgalandıranlar için imkansız diye bir şey yoktur!”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.