Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsaf et zaman!
Hiç kuşkusuz, zamanı ne kadar hesaplı kullanırsam kullanayım, birçok kitap kalacak öylece; asla okunamayacak. İşin kötüsü, okumam gerektiği halde okuyamadığım kitapların adlarını ve yazarlarını bile öğrenemeyeceğim.
Sayfa 75 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bu kadar gönül kıran o acı sözler, insaf et, bu ağıza yaraşır mı hiç? Fakat onun o tatlı dudaklarından hiçbir zaman acı söz çıkmaz ki; bu tatsızlık- tuzsuzluk, benim acı bahtımdandır.
Reklam
Sosyal ilişkilere genel bakış
İşte buraya kadar anlatılanların tümü halk ile birlikte geçinmenin yollarını gösteren birtakım edebî kurallardır. Bu hususta derli-toplu kısa söz şudur: Ölü olsun, diri olsun hiç kimseyi küçük görmemelisin yoksa helâk olursun. Çünkü küçük gördüğün kimse -bilmiyorsun belki de- senden hayırlıdır. Zira fâsık olsa da son nefesinde dönüş yapmış
Herkes ile sohbet etme. Çünkü insanların çoğu sürçmeleri bağışlamaz, küçük hatalardan vaz geçmez, kusurları örtmez, inceden inceye her şeyin muhasebesini yapar. Başkasının insafını arar. Fakat kendileri insaf etmezler. Yanlışlık ve yanılma sebebiyle meydana gelen hataları arar ve bağışlamazlar. Söz taşımak ve iftira etmekle dost ve ahbapları birbirine düşürürler. Bunların çoğu ile düşüp kalkmak hüsran, ayrı yaşamak ise tercihe şayandır. Razı oldukları şeylerde de görünüşte yaptıkları yaltaklıktır. Kızdıkları zaman, içleri kin ve nefretle doludur. Zamanında kendilerine emniyet edilmediği gibi, yaltaklık anlarında da kendilerinden bir şey beklenmez. Elbiseleri koyun postu, içleri kurttur. Şüpheli şeylerle kati hüküm verir. Gıyabında aleyhinde kusur aramak için seni gözetleyip dururlar. Çekememezliklerinden dolayı, dostlarında şüpheli şeyler araştırırlar. Hiddetli anlarında yüzüne vurmak için, sohbetlerinde durmadan sürçmeler ararlar. İyice denemediğin kimsenin sohbetine sakın itimad etme. Mutlaka yalnız beraber kalmak üzere onu denemen lazımdır. Vazifeye alındığı, vazifeden atıldığı, zengin ve fakir olduğu zamanlarda onu dene. Yahut onunla yolculuk et veya bir miktar alış-veriş yap yahut da çok muhtaç anında onu dene. Bu hallerinde kendisinden memnun kalırsan arkadaşlığa, hatta senden büyükse babalığa, küçükse evlatlığa kabul et.
Sayfa 58 - Erkam Yayınları, Cilt IV
Kendi yapamadığın güzelliği başkasından bekleme, kendi yaptığın güzelliği başkasından hiç bekleme. Güzellik bir başkasından bekleyince çirkinleştir ama çirkinlik sen yapmadıkça seni güzelleştirir; demekki çirkinlik de güzel, ona da insaf et kızma.
yaptığın güzelliği başkasından hiç bekleme. Güzellik bir başkasından beklenince çirkinleşir ama çirkinlik sen yapmadıkça seni güzelleştirir; demek ki çirkinlik de güzel, ona da insaf et, kızma. Başkasının hatasına kör ve sağır ol, yapamazsan kendi yanlışına göz ve kulak kesil. Nasıl ki elin kusuruyla meşgul olan kendinde güzellikten başka bir şey göremezse, kendi noksanıyla meşgul olan da elde kusur göremez.
Sayfa 25 - Profil KitapKitabı okudu
Reklam
İnsanın kendine kaypak bir vicdan edinmesi gerekiyor. Gerçeğe karşı esnek bir tutum gerekli bu meslekte başarılı olmak için. Bende ise bu nitelikler yoktu .Ama bu arada Amerikahıları tanımaya, iyi ve kötü yanlarını görmeye olanak buldum. Çok başarılı tüccardır onlar. Parasal başarılara büyük saygıları vardır. Bu tutum sana fazla yüzeysel ve
Çok şey istemiyorum, insaflı ol.
Güzel kendi yaptığın güzelliği bir başkasından beklenince çirkinleşir ama çirkinlik sen yapmadıkça seni güzelleştirir; demek ki çirkinlik de güzel, ona da insaf et, kızma.
Cebirci kader anlayışına bir serzeniş...
Senin inandığın kaza ve kader der ki olan herşey, herkesin yaptığı her davranış, celladın attığı her kırbaç, yenilen her halt, gasp edilen ve edilecek olan herşey, yapılan ve maruz kalınan bütün zulümler kısacası herşey benden ve senden önce yazılmıştır ve değiştirilemez. Dolayısıyla katil cinayet işlemezlik edemez, maktul de öldürülmekten kurtulamaz, günahkar günahtan uzaklaşamaz, temiz olan kimse de günah işleyemez. Bu nedenle geçmişte olan, şu an olmakta olan ve gelecekte olacak olan hiçbir şeyin ne benim elimde ne de senin... Öyleyse katil suçlu değildir, maktul de kusurlu değil, fakirlikte ne malı yağmalayan suçludur ne de malı yağmalanan alacaklı, katliamda ne kan içiciler suçudur ne de kanı içilenler... Hak sahibi ne benim iradem ne senin iraden, ne benim sorumluluğum ne senin sorumluluğun... Katil ya da maktul olmayı seçmek, zalimin-mazlumun alınyazısı, yani her şeyden önce değişmeyen cebr ve katı bir nizamda yazılmıştır... Zira sen diyorsan ki kim ne yaparsa yapsın böyle olmasını Allah istemiştir ve dolayısıyla Allah yapmıştır. Eğer bu doğruysa o zaman ahlaklı olma şartı anlamsız değil midir? Her şey cebir ise, herkes özgür demektir... Insaf et anne baba!
Kendi yapamadığın güzelliği başkasından bekleme, kendi yaptığın güzelliği başkasından hiç bekleme! Güzellik bir başkasından beklenince çirkinleşir, ama çirkinlik sen yapmadıkça seni güzelleştirir. Demek ki çirkinlik de güzel ona da insaf et kızma!...
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.