Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_İnsan, ya insan gibi akıllıca söylemeli yahut hayvanlar gibi susmalıdır! _Sessizce bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, gevezeden daha üstündür. _Her ormanı boş sanma, belki de kuytuluklarında bir kaplan uyuyordur. _Hastaya şeker vermek günah olur, çünkü ona acı ilaç fayda verecektir. _İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Reklam
Sosyal ilişkilere genel bakış
İşte buraya kadar anlatılanların tümü halk ile birlikte geçinmenin yollarını gösteren birtakım edebî kurallardır. Bu hususta derli-toplu kısa söz şudur: Ölü olsun, diri olsun hiç kimseyi küçük görmemelisin yoksa helâk olursun. Çünkü küçük gördüğün kimse -bilmiyorsun belki de- senden hayırlıdır. Zira fâsık olsa da son nefesinde dönüş yapmış
"Bilge kişi şunu söyler: cibum, onus et virgam asino. (Eşeğe yem, yük ve kırbaç gerek.) Köylüye samandan başka bir şey verilmeyecektir. Onlar Kelâm'ı dinlemiyorlar ve budaladırlar, onun için sopayı ve tüfeği dinlemelidirler ve onlar bunu hak etmişlerdir. Boyun eğmeleri için dua edelim. Ama eğmedikleri zaman onlara insaf gösterilmemelidir. Tüfekler üzerine kükresin, yoksa işler bin kere daha kötüye gidecektir."
Rahmi Dünya Görüşü
Zira sen diyorsun ki kim ne yaparsa yapsın, böyle olmasını Allah istemiştir ve dolayısıyla Allah yapmıştır. Eğer ilahi cebr doğru ise, o zaman ahlaklı olma şartı anlamsızdır. Her şey cebr ise, herkes özgür demektir. Sen her zaman Peygamberinden rivayetle şunu demiyor musun: "Mutlu insan, annesinin karnından mutlu olarak doğar, mutsuz insan da aynı şekilde." Yani 'rahim'den ne çıkarsa! İnsaf et anne, baba! Senin bu dünya görüşün "rahmi dünya görüşü"dür! Beşeriyet, ahlak, irade, sorumluluk, hayır, şer, iş, düşünce, alın yazısı, geçmiş, cinayet, hizmet, ihanet... Bütün bunlar boşu boşuna! Bütün bunlar rahimlerimize bağlı. Madem öyle anne baba! Ali'nin yiğitliğini, yürekliliğini neden övdüğünü anlayamıyorum? Ne için Hüseyin'in şehadetine ağlıyorsun? Neden Şimr'in acımasız ve gaddar oluşuna sinirleniyorsun? Hüseyin'in katili Şimr midir acaba? Yoksa... Haşa! Bak görüyorsun, senin bu dinin (dini anlayışın) hangi zihniyetten besleniyor? Hem halkın zararındadır bu din hem de Allah'ın aleyhine! Bu din sadece Şimr'in işine gelir!
Sayfa 82
Herkes bir başkasının sağırı. Herkes kendisine benzemeyenin körü. Herkes kendisinin, ‘kendim’ derken içini doldurduğu her şey budalası. s.15 Anlamak ister gibi yapıyoruz duvarın ardındakini ama aynadaki suretimizin sarhoşuyken ne mümkün. s.16 ‘sen’ diyebilmek cevheri. s.17 “Kendimi düzeltirsem yeryüzü bir yanlıştan kurtulacak.” “Cümleler
Sayfa 91 - profil kitapKitabı okudu
Reklam
Kendi yapamadığın güzelliği başkasından bekleme, kendi yaptığın güzelliği başkasından hiç bekleme! Güzellik bir başkasından beklenince çirkinleşir, ama çirkinlik sen yapmadıkça seni güzelleştirir. Demek ki çirkinlik de güzel ona da insaf et kızma!...
Çok şey istemiyorum, insaflı ol.
Güzel kendi yaptığın güzelliği bir başkasından beklenince çirkinleşir ama çirkinlik sen yapmadıkça seni güzelleştirir; demek ki çirkinlik de güzel, ona da insaf et, kızma.
Ey özünün sırlarına akıl ermeyen; Suçumuza, duamıza önem vermeyen; Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık; Umudumu rahmetine bağlamışım ben. Büyükse de isyanım, kötülüklerim, Yüce Allah’dan umut kesmiş değilim; Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın Rahmete kavuşur elbet kemiklerim. Allah’ım bir geçim kapısı açıver bana; Kimseye minnetsiz yaşamak
Güzellik bir başkasından  beklenince çirkinleşir ama çirkinlik  sen yapmadıkça  seni güzelleştirir; demek ki çirkinlik  de güzel, ona da insaf et,kızma.
Sayfa 25 - Profil kitapKitabı okudu
Reklam
Cebirci kader anlayışına bir serzeniş...
Senin inandığın kaza ve kader der ki olan herşey, herkesin yaptığı her davranış, celladın attığı her kırbaç, yenilen her halt, gasp edilen ve edilecek olan herşey, yapılan ve maruz kalınan bütün zulümler kısacası herşey benden ve senden önce yazılmıştır ve değiştirilemez. Dolayısıyla katil cinayet işlemezlik edemez, maktul de öldürülmekten kurtulamaz, günahkar günahtan uzaklaşamaz, temiz olan kimse de günah işleyemez. Bu nedenle geçmişte olan, şu an olmakta olan ve gelecekte olacak olan hiçbir şeyin ne benim elimde ne de senin... Öyleyse katil suçlu değildir, maktul de kusurlu değil, fakirlikte ne malı yağmalayan suçludur ne de malı yağmalanan alacaklı, katliamda ne kan içiciler suçudur ne de kanı içilenler... Hak sahibi ne benim iradem ne senin iraden, ne benim sorumluluğum ne senin sorumluluğun... Katil ya da maktul olmayı seçmek, zalimin-mazlumun alınyazısı, yani her şeyden önce değişmeyen cebr ve katı bir nizamda yazılmıştır... Zira sen diyorsan ki kim ne yaparsa yapsın böyle olmasını Allah istemiştir ve dolayısıyla Allah yapmıştır. Eğer bu doğruysa o zaman ahlaklı olma şartı anlamsız değil midir? Her şey cebir ise, herkes özgür demektir... Insaf et anne baba!
İnsanın kendine kaypak bir vicdan edinmesi gerekiyor. Gerçeğe karşı esnek bir tutum gerekli bu meslekte başarılı olmak için. Bende ise bu nitelikler yoktu .Ama bu arada Amerikahıları tanımaya, iyi ve kötü yanlarını görmeye olanak buldum. Çok başarılı tüccardır onlar. Parasal başarılara büyük saygıları vardır. Bu tutum sana fazla yüzeysel ve
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.