Öncelikle şunu belirteyim ki klasik bir kült kitabı -özellikle de bu kitap Dostoyevski'ye aitse- her zaman iyi bir çevirisi olan yayından okumak gerekiyor. Bu kitabı daha önce kötü bir yayından alıp okumayı yarım bırakmıştım ve kendime ben en iyisi mikrofonu İş Bankası Yayınları'na bırakayım demiştim. Şimdi bu diziden okudum ve bu
Harika bir kitabın incelemesi ile karşınızdayım. Kitap, benim için belki de bu senenin en iyi kitabı olacak, çünkü okumadıklarımın önüne geçecek kadar iyi bir kitap okuduğumu düşünüyorum (üşenmemişim 172 alıntı paylaşmışım :D). Öncelikle biraz yazardan bahsedeyim. Yazarımız bir hukukçu ve araştırmacı-gazeteci. Bu kitabında Antik Uygarlıklardan
Hangimiz ruhumuzun yeraltına inip
kendimizle çatışmadık ki…
Yeraltından Notlar kitabı iki bölümden oluşuyor.
1- Yeraltı Bölümü; bu bölümde anlatıcı kişinin kasvetli ruh halini, hayat hakkındaki karamsar görüşlerini, ruhunun derinliklerini, yalnızlığını, anlaşılamamasını, varoluş sancılarını, topluma yabancılaşması sonucu yalnızlığını ve iç sesi
Bir kitabın en mühim görevi bana göre okura sorular sordurması. Bu yüzden görevini layıkıyla yerine getiren Ada’nın bende bıraktığı izleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Zihnimde onlarca cümle uçuşup birbirine karışırken, bu salgın döneminde, sosyal bağlarımızın ne kadar önemli olduğunu da anlamaya müsait ruh halimle, kitap hedefini 12’den vurdu
İnsan, kendisini dahi anlamıyorken, anlaşılmayı bekleyen bir varlık. Binlerce kitap yazılıdır kendisi hakkında, binlerce çıkmaza girer yine. Gerçek anlamda anlaşılmak bizi mutlu edecek mi, tatmin edecek mi bu bile belli değildir. Belkide anlaşılmamak bizi tatmin ediyor. "Anlaşılmamak nasıl tatmin eder?!" diye düşünenler olabilir. Tatmin
24 Nisan 2021 Cumartesi
Kupa bardakta Türk Kahvesi içen tek ben miyim acaba? Fincanda içmenin olumlu yanı: otantik geldiği için insana, köklü bir geçmişin mirasından pay sahibi hissettirmesi. Fincanda içmenin olumsuz yanı: çabuk bitmesi. Ağır ateşte pişmesini, bilhassa cezveden taşmamasını beklemek sadece iki içimlik bir sıvı için mi diye
Toplum sözleşmesi’de J. J. Rousseau “Seninle öyle bir sözleşme yapacağım ki, hep benim iyiliğime ve senin zararına olacak; keyfim istediği sürece ben uyacağım, yine keyfim istediği sürece sen uyacaksın ona” der. Yapıyı oluşturan sözleşmenin tek taraflı okduğu çok barizdir. Bir feda sistemi sayesinde toplumsal sözleşme yapabiliriz. İktidar kazanan
AŞK MAHKUMU
Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi.
Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir