Kitap Caleb' e sövmelerimle başlamıştı. 'Nasıl böyle sinir bir karakteri bu kadar benimseyip sevdim?' deyip kızdım kendime. Ama sonra 'Olivia' yı çok sevdi, kıskandı her şey o sebeple' diye kendimi teselli ettim.
Okurlarına acı çektirmeyi seven bir yazarla karşı karşıya kalmak ve diğer çok satan romanlara güzel dokundurmalar yapıyor olması ise kesinlikle harika bir detaydı.
Geçmiş ve şimdiki zaman arasında akıp giden hikayeye uyum sağlamaya çalışırken kafayı sıyırmış olabilirim!
Caleb, Olivia senin hastalığındı ve bunu ancak on sene sonra anlayabildin.
"Bir kalp tamir edilemeyecek hâle gelene kadar kaç kere kırılabilirdi? Kaç kere hayatta olmamayı dileyebilirdim? Bir insan, varlığımda nasıl bu kadar çatlağa sebep olabilirdi?
İstiyordum, istiyordum, istiyordum...
Ben Olivia'yı istiyordum."
Değişik bir sonla bitti. Beklentilerimi karşıladı mı? Kesinlikle, fazlasıyla...
Ve bu kitapla da iyice emin oldum; Tarryn kanserli, hasta ruhlu insanlarla yola çıkmayı çok seviyor.
"Bu kadar da abartılmaz," dedi. "İnsan bazen yalnız kalmak isteyebilir. Durulabilir. Robot değiliz ki sonuçta biz. Hepimizin vardır elbet sakladığı bir şeyler. Bu kadar abartmaya gerek yok yani."
Aslında kitap okuyacak zamanı bile zor buluyorum, o yüzden inceleme yazmayı düşünmüyordum ama şiirler... şiirler parmaklarımı klavyeye doğru sürükledi, gerçi şuan bu kitap hakkında bir şeyler yazmaya çalışmayı elimdeki teknolojik aletle yapıyor olmayı da eleştirmedim değil, sanırım kağıt ve kalem daha çok yakışırdı, neyse kendi iç hesaplaşmamı
İnsan 30 yaşından sonra arkadaş yapamıyor kendine.
Koca yapıyor, karı yapıyor, çocuk yapıyor,
arkadaş yapamıyor.
Yapsa da eskiler gibi olmuyor.
Halbuki uykuya dalar gibi arkadaş olurduk okuldayken. Arkadaş olmak için yaratılmış gibiydik.
Bir hafta içinde böbrek verecek hale gelirdik.
Neden olmuyor bu işler 30' undan sonra..
Oysa o ne güzel bir
Tutmaya çalışma senden gitmek isteyeni,
zorlama...
İstiyorsa bırak gitsin.Aşkından öl ama seni istemeyen birinin yanında yaşama.
Kalmak istiyorsa o kendini zorlasın biraz da.O çabalasın,yorulsun...
Kimsenin kolayı olma.
Unutma;kolay kazandığından kolay vazgeçer insan... Okunmaya değer bir kitap ...
#29166379 iletisinde yazılan hikayenin dördüncü kısmıdır. Bu kısmı https://1000kitap.com/muhayyelll_ ve
mithrandir21 yazmıştır.
10.
Profesör Alex'in yaşlı bedeni, daldığı derin uykuda büyük bir patlamayla sarsıldı ve uyku mahmurluğu ile açılan gözleri hızla etrafa bakındı. Saniyeler sonra
Montaigne Cicero gibi insanın kamusal hayatta ,insanların arasında ya da mesleğin icra ederken tam olarak kendisi olmadığını düşünür. İnsan yalnızlıkta, tefekkürde ve okuyarak kendisi olur.
Aylaklık boş olmak değerini yitirerek tembellikle eşanlamlı olmuştur.
Dürüstlük insan ilişkilerinin kurulmasında vaz geçilmez olanıdır.
İnanç, sadakat,