-Betonlaşan sadece şehirler mi sanırsınız?
Ya kalpler ne olacak?
Kalpler, şehirlerden daha hızlı betonlaşıyor.-
-İnsanın, insanla konuşmadığı,
Arı kovanı gibi kentlerde, ayrık otu gibi yaşadığı,
Savaşın, şiddetin, nefret dilinin ve kötülüğün revaçta olduğu bir çağdayız.
Toprağın altı değil üstü karanlık
Çağımızın insanı, suskun, somurtkan ve mezar taşı gibi soğuk.
-Vefasızlığın adını vakitsizlik koymuşlar.-
Ey insanoğlu…!
Güneş yüzüne değil, biraz da yüreğine vursun ki, içindeki buzullar erisin.-
.
-Ömrümün yarısını insan olmak için,
diğer yarısını da insan kalmak için harcadım.-
.
-İnsan gidecek yolu olduğu için değil, varacak yeri olmadığı için huzursuzdur.-
-Huzur, gönlün gelincik tarlasıdır.-
.
-Huzur, kördüğümün çözülmüş halidir.-
.
-Huzurun yolu,
kendini yontmaktan geçer.-
.
-Huzursuzluğun kaynağı talepkârlıkta huzurun ise kanaatkârlıkta yatar.-
-İnsan insanın kaderidir.-
-Her insan er insan değildir.-
-İnsan olmayı eline yüzüne değil, özüne bulaştıracaksın.-
-İnsan insanın aynısı olamaz,
olsa olsa aynası olur.-
.
-Dağları değil, insanları aşmaktır dünyanın en zor işi.-
-Bozulmuş insan dışında, her şeyin tamiri mümkündür.-
.
-Bazıları o kadar tamahkar ki, iki kişilik mezarım olsun istiyor.-
-Ömrümün yarısını insan olmak için,
diğer yarısını da insan kalmak için harcadım.-
Dilerim bir gün ahlaksızlığın tedavisi bulunur.
Vitamin eksikliği diyoruz vitamin alıyoruz.
Ya insani değer eksikliklerimiz için ne yapıyoruz?
Mesela, bende tevazu, hoşgörü, empati eksikliği var deyip çare arayan var mı?
Merhamet eksikliği var, neden ben vicdanlı birisi değilim diye doktora giden var mı?
Hiç doktor kapısı çaldınız mı, neden aşırı kibirliyim diye?
.
mesela,
-İnsan kinlendikçe, kibirlendikçe kirlenir.-
.
-İnsan yanınızı aç bırakmayın, besleyin.-
Bedeni beslemek kadar ruhu da vicdanı da beslemek gerekir
-Ömrümün yarısını insan olmak için,
diğer yarısını da insan kalmak için harcadım.-
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Hiçbir çocuk kötü olarak dünyaya gelmez. Yetiştirilme biçimi, yaşadıkları, çevresi ve travmaları şekillendirir davranış ve yaşam biçimini. Dolayısıyla, kötü veya suçlu olarak adlandırabileceğimiz insanların büyük bir bölümü bu şekilde gelmez dünyaya. Daha bebekliklerinde bile gelişmeye başlar, ilerleyen süreçte nasıl biri olacağı.
Aile veya kardeşler arasında konumlandırıldığı yer, okul çevresi, sosyal çevresi gibi ikili ve çoklu ilişkileri, kişinin hayatta kalma ve varlığını gösterme biçimini belirler. Kiminin karakteri eksik kalmıştır, kiminin eğitimi. Kiminin doğruları yanlıştır, kimi de yetiştiği karanlıkta kendi karartmıştır doğrularını; hayatta kalmak için.
"İnsan 7 yaşında ne ise, 70 yaşında da odur" Tembelliğini bir kenara bırakırsak, bu kadar çeşitli psikiyatrik ve karakteristik vakayı tek tip bir uygulama ile, yani sadece dört duvar arasında bir süre hapsedip sonra serbest bırakarak düzeltmeye çalışmak ne kadar faydalı? Bence saf kötülüğü temsil ederek müebbet cezayı hak edenler dışındaki suçlular, ceza almanın yanı sıra rehabilite edilmeli. Edilmeli ki tekrar topluma karıştığında ne tehdit olsun, ne de tehdit olarak görülsün.
HER ŞEYİ FAZLASIYLA ANLAMAK BİR HASTALIKTIR.
Edebiyatın psikoloğu olan, çağ açıp çağ kapatan, yeni bir tür oluşturup o türün bir mevsimi olan yazarın koltuğunun karşısındayız. Israrla kaçan aynamızı yüzümüze tutuyor. Bu eser bir tutum olarak, modern Rus toplumunun kaçınılmaz olarak ürettiği türden sorunların bir örneği. Rasyonel egoizm ve diğer
Benim için şimdiye kadar yaptığım en özel inceleme olacak bu, umarım yazmak istediklerimin çeyreğini olsun ifade edebilirim.
Leyla ile Mecnun hayatımda en önemsediğim şeylerden biri. Bir diziye bu kadar anlam yüklemek ne kadar mantıklı tartışılabilir. Ama sitede son zamanlarda denk geliyorum benden yaşça büyük kişilerin yorumlarına;
•
"Bu Cellatlar Çok İyi Yürekli İnsanlar"
spoiler!
Giyotin, kulağa oldukça ürkütücü geliyor ki öyle de olmalı. Bir dakika aynı isimli bir yarışma programı vardı, bir televizyon programı neden bir ölüm makinesi ile anılmak istendi asla anlamadım tıpkı insanların her gün neden daha fazla ölüm istediğini anlamadığım gibi.
Bazı kaynaklar
Tatar Çölü, yalnızlığın, yanlış tercihlerin, alışmanın, vazgeçememenin, beklemenin, umut etmenin, acı çekmenin, özlemenin, yaşamın, ölümün kitabı... Kısacası insan hayatı içerisinde yer alan en gerçek duyguların kitabı.
Yalnızlık ömür boyudur. İnsan ne kadar büyük kalabalıklar içerisinde bulunursa bulunsun yalnızdır. Ne yaparsa yapsın bu uçsuz
Kitap incelemesine başlarken İngilizce aslından çeviren
Levent Cinemre' yi yürekten tebrik etmek isterim. Bana göre kitabın sadece çevirisini yapmakla kalmamış, okuru
Jack London' la tanıştırmak için elinden geleni yapmış. Ayrıca her zaman dediğim gibi aslından çeviri başarılı olmasa, kitabın kendi dilinde olan başarısının ne önemi var ki?
Ben