Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendinden yüceye baglanma(irtibat-rabıta) ihtiyacı, insanın yaratılış itibariyle aşkınlığının, kabına/ gönlüne sıgmamasının bir sonucudur.
İnsanın bağ kurma ve ilişki ihtiyacı en temel ihtiyaçlarından, hatta fazla yalnız kalınca diğer insanlara bağlanma ihtiyacı artar ve hiç olmadık bağlar ve platonik aşklar, kafada kurmalar başlar. O halde neden en yakın elde olan insanlarla bağları kuvvetlendirmeyi demiyoruz?
Reklam
Erkeklerin en vasatı kadınlarla kıyaslanınca kendini yarı tanrı zannediyor. … Ayrı olduğumuz için her şeyi bize ayırıyor; birbirimize bağlanma çabamız bile. … Eğer kadınlarla erkekler gerçekten eşit olsaydı, toplum büsbütün altüst olurdu. … Özgürleştikleri noktada, kadınların kendi tarihlerini yazmaya ihtiyacı vardır. … Kadın, hiçbir zaman değişmezdi ama günün birinde, bir fiskede un ufak olacaktı. … Sadece bir tane iyi var. O da, insanın vicdanının sesine göre hareket etmesidir. … Yalnızca bir kadın, kadın gibi hissetmenin kadın olmanın ne olduğunu yazabilir.
Sayfa 17 - Zeplin Kitap
İnsanın tek ihtiyacı, doğal iletişimle varlığına saygı duyulmasıdır.
Benliğin bütünlüğünü tesise çalışmanın nihai hedefi, güzel, onaylanabilir, kendi kendisiyle arkadaş olabilecek bir benlik oluşturmaktır. İnsanın kendisiyle arkadaş olabilmesi, benliğinin içindeki zıt taraflara alan açabilmesine bağlıdır. Bu da, çatışan tarafları sürdürülebilir bir ilişki içinde tutmayı, ideal durumda onları kâh birinin kâh diğerinin öne çıktığı fakat hiçbirinin tek başına baskın olmadığı gerilimli bir ahengin zembereğinde tutmayı gerektirir: Sadece bedenle ruhu ve düşünceyle duyguyu değil, aynı zamanda korku ve merak gibi, umut ve hayal kırıklığı gibi, aşk ve nefret gibi, rikkat ve hiddet gibi, hükümranlık ve ürkeklik gibi, özgürlük itkisi ve bağlanma ihtiyacı gibi birbirleriyle çatışan dü- şünce ve duyguları da. Insanın kendiyle arkadaş olmasının iyi bir idmanı, bertaraf edemeyeceği ruh hali dalgalanmalarıyla arkadaş olmasıdir: Bu ruh halleri, anlık düşüncelerin, duyguların, arzuların ve korkuların ifadesidir, her biri ayrı bir Ben olarak tüm benliği tek başına hakimiyeti altına almak ister. Bunun nedenlerini kovuşturmaya kalkmanın bir anlamı yoktur, tek bir saat, tek bir gündür söz konusu olan. İçimizdeki bu iktidar oyununu tek bir kudretli sözle sona erdirmeye kalkmanın bir etkisi olmaz, insanın her gün sabit kalacak bir ruh halinde olması mümkün değildir. Ruh hallerimize ihtiyaç duydukları alanı açmak ve onların gündelik değişimleriyle birlikte yaşamak daha etkili bir yol olabilir.
"Çoğumuz bir kişiye veya bir fikre bağlanınca artık ondan ayrılmak istemeyiz. İnsanın daima çok güçlü bir aidiyet ve bağlanma ihtiyacı var. Çünkü doğaya aykırı olduğunu içimizden bilsek de aşkların, evliliklerin, ailelerin, devletlerin hatta yaşadığımız gezegenin bile sonsuza kadar sürekliliğini arzularız."
Sayfa 21 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
Rüyaların Yorumu
Rüyaların Yorumu ❁ ❈ ❁ ❈ Ruhsal boşluğun ızdırabı, hayatın her vaktinde sürekli devam eder. Ta ki ruhun varlığının anlamı olan Allah'ı tüm benliğinde yaşayana kadar. Ruhun varlığı bu dünyadan öte aleme yolculuğu ve sonsuzluğu muhakkaktır. Ruhun bu yolculuğunda konumu ve içinde bulunacağı durum, Allah’ı tanıma ve anlamını
Çağrı ve Yankı
Çağrı ve YankıLlewellyn Vaughan-Lee · İnsan Yayınları · 20034 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Duygusallar giremez yazmalıydın kapağa :)
Bir nefeste aralıksız okuduğum ikinci kitap oldun. Çoktandır merak ettiğim bir kitaptı aslında hediye olarak aldım sonradan. Öncelikle duygusal olmayan bir insanın bile gözyaşına hakim olamayacağını düşünüyorum. İçerisi duygu seli:) Yıllardan beri süregelen Kürt/Türk dayatması, kültür çatışması ve tabii ki ön yargıların insan hayatına nasıl etki
Bir Kürt Sevdim
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,710 okunma
Erkek ve kadın kelimelerini mümkün olduğunca tırnak içine almak ve insanın özünden bahsetmek; temelde herkesin ihtiyacı olan sevme, güvenme, bağlanma, özgürlük, güçlü hissetme gibi kavramları cinsiyetsiz tanımlamak önemliydi.
155 syf.
8/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Yaşamak için bir neden’i olan insan her türlü nasıl'a dayanabilir.
Yüz binlerce insan, adı hayatta anlam bulma arayışına ilişkin bir şeyler vadeden bir kitabı alıyorsa, bu sorunu saç diplerine kadar hissediyor demektir. • 𝑉𝑖𝑘𝑡𝑜𝑟 𝐸. 𝐹𝑟𝑎𝑛𝑘𝑙 İşte bu kitap sizlere Psikoterapi yöntemlerinden logoterapinin yani "Yaşamak için hayatta bir anlam bulma, bir nedene bağlanma" felsefesinin özünü ve metodlarını
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,3bin okunma
Reklam
Erken dönem ilişkileri ve anneye bağlanma biçimleri, âdeta çocuğun sonraki ruhsal hayatına mührünü vuruyor. Öteki tarafından tanınmakla kendimizi tanımaya başlıyoruz. Öteki bizi sadece aynalamakla kalmaz , biz de kendimizi ötekinde tanırız. İnsanın en temel ihtiyacı belki de almak değil vermektir. Sevgi vermek. Anne babalarımızla kurduğumuz ilişkide eksik bırakılan neyse onu tamamlamaya yöneliriz ileriki hayatımızda. Sevgi almamıza izin verilmediyse bir sevgi alma açlığı, sevgiyi göstermemize izin verilmediyse doymak bilmeyen bir sevgi verme açlığı. Kalbi kırıklar birbirini bulur. Belki hayatının belaları yağarken aynı saçak altlarına sığındıklarından, belki yüzlerindeki bir işaretten..."
Sayfa 151Kitabı okudu
_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
Genel Kültür, İdealizm, Materyalizm…
_Evrimsel Psikoloji_ _Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor. _Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
Önerme, Totoloji, Antikahraman
_Önerme (Görüş, düşünce, fikir)_ _Mantıkta, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir ifadelere denir. En az iki terimden oluşan, içinde en az bir yargı ve bir doğruluk değeri taşıyan cümlelerdir. Soru ve emir tümceleri önerme olamaz çünkü bir soru ve emir doğruluk ifade etmez. Önermeler bir yargı bildirmelidir. _Önerme Türleri_ _1- Nitelik bakımından:
84 syf.
·
Puan vermedi
BAĞLANAMAMAYIŞIMIZA...
İnsanın insana ihtiyacı bu kadar güzel anlatılabilirdi. Bağlanma, Nuri Pakdil’in Fethi Gemuhluoğlu anısına yazdığı bir eser. Kitapta Fethi Gemuhluoğlu'ndan ve insanı nasıl ele aldığından bahsediliyor. Birçok kişiyi etkileyen Nuri Pakdil'e; insanları sevmekle yaraların kapatılacağını söyleyen, iç dünyasına bakım yapan ve insan iç dünyasına bakım yaptığı müddetçe yıllar ne kadar geçerse geçsin asla eskimeyeceğini ona hatırlatan bir dostun Nuri Pakdil'de bıraktığı izler var kitapta. Kitapta verilen mesajlar çok etkileyici ve takdire şayan. Maalesef böyle güzel insanlara, böyle güzel muhabbetlere hasret yaşıyoruz. Hep sevip - sevilmek, iyileşmek - iyileştirebilmek ve güzel dostlarla yola devam edebilmek duasıyla. Kitabın arka kapağından; "Dostluk, karşılıklı birbirine bakmak değil, aynı yöne birlikte bakmaktır." der Exupery. Yapayalnız dolaşıyor bu çağın insanı. Çünkü birlikte yürüyecek kadar güvenmiyor kimse birbirine. İnsanları birbirine sevdirmek gerekiyor öncelikle bunun için...
Bağlanma
BağlanmaNuri Pakdil · Edebiyat Dergisi Yayınları · 20121,907 okunma
126 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.