Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Klasikler Ve Çevirmenler
Not: Bu ileti eserleri orijinalinden ve sonrasında Türkçe çevirilerinden okuyan insanların görüşlerinin derlenmesiyle yazılmıştır. Sonrasında sitedeki okurların katkıları eklenmiştir. Günlerdir çevirmenlerin dünyasına daldım ve haklarında o kadar çok şey okudum ki beynimden dumanlar çıkıyor. Yabancı dilde yazılmış eserlerde en rahatsız olduğum
Okumak
Okumak Ve Tüketmek-1 Hangi kitabı, neden, nasıl, ne sürede okumalıyız soruları, her birimizin zaman zaman zihninde gezinen sorulardır. Çoğumuz tam anlamıyla aç kurtlarız. Hem o kadar açız ki, elimizden gelse, sürahiden süt döker gibi, kafatasımızı açıp içine kitapları aktaracağız. Ama bu mümkün olmadığı için, biz de bari gözümüzü doyuralım diye
Reklam
BİR KADININ SOL YANI Rosida, kendisini ay ışığının aydınlattığı bir gecenin karanlığında yürürken görüyordu.Sokak lambasının yansıttığı bir gölge aniden gözlerinde belirip kayboldu .Hızlı bir refleksle etrafını gözleri ile korku içinde ve uzun uzun süzdü.Kalp atışlarının yükseldiğini göğüsünde hissetti.Sokağın dökük ,çatlak duvarında
Aynı Dili Konuşmak
Baykuş Edebiyat Dergisi Ağustos-Eylül Sayısı/2023 (Yazar Serhat Kaya) Siz hangi taraftasınız? Şimdi bu soruya yanıt verirken önce hayatı boyunca çizgisiyle daima “herkes için ya gerçek bir demokrasi ya da hiç!” diyen hakiki bir insana sarılmak istiyorum müsadenizle… Birazdan o insandan daha çok bahsedeceğiz, Şimdi gelelim size. Kaç yıl yaşasanız
İnsanın olması gereken en zor kişilik, kendisi olmaktır..!
AYLİN SÖZER
Bugün bir kadın akademisyen bir erkek tarafından yakılarak öldürüldü. Ne kadar canice değil mi? Şiddeti meşrulaştırma, kadını metalaştırma durumunun bizi getirdiği durum bu ne yazık ki. Yıl 2020 ve biz her gün artan kadın cinayetleri ile yaşıyoruz. Ne yazık ki eğitim sistemi, adalet sistemi ve toplumun çürümüş zihniyeti bu şiddetin beslenme kaynaklarını oluşturuyor. Bir kadının, bir erkeğin boğazını kestiğini, üzerine yanıcı madde döküp yaktığını görse bu insanlar kıyameti koparırdı. Ama daha birkaç ay önce yine yakılarak katledilen Pınar Gültekin daha öncesinde vahşice öldürülen Özgecan Aslan, Münevver Karabulut... bir anı olmanın ötesine geçemedi. Ses çıkarma işi kadın meclislerine, Feminist örgütlere, öldürülen kadınların ailelerine bırakıldığı sürece bu ülkede bir şey değişmeyecek. Herkes bu konuda farkındalığını arttırmak zorunda. Ne devlet, ne aile size olması gereken bilinç düzeyini aşılamayacak. Bugün Neval El Seddavi'nin kitabını okurken bu cinayetten habersizdim. Şu satırları anlamak çok mu zor: "Bir kadının kendisine önce istekli bakışlar gönderip, sonra onu reddedebileceğini hangi erkeğin aklı alırdı? Böyle bir şeyi kavrayamazdı, çünkü deneme ve seçme hakkının sadece kendisine ait olmasına, kadınınsa sadece onu seçen kişiyi kabul etmesi gerektiğine alışmıştı: Özel bir insandı o; bütün hayatını kendisini, o özel insanın bizzat kendisi olduğuna inandırarak geçiren erkek." Kimse özel değil, kimse üstün değil, kimse kutsal değil. Dayatılan cinsiyet rolleri de bize ait değil. Onları kabul etmeyelim.
Reklam
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun." Birhan Keskin, fakir kene "Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Zaten insanın kendisi gibi büyük bir düşmanı varken etrafımızdakilerin bu kadar acımasız olması anlaşılır gibi değil.
Gıdıl İsmet...
Beni merak ediyorsanız bu resimden bana bakın. dropbox.com/s/josp2eiqbczyc... Üzerimde duran küllük, yeşile çalan taşlı çakmak ve yarım bırakılmış bir Maltepe sigarasından ibaret. Gerisi alabildiğine toz, toprak. Unuttular bizi, işe yarar yanlarımızı söküp bir boş tarlaya çektiler hurdamızı. Şimdi kurda kuşa yuva
Gerçek sevginin tarifi.
Erich Fromm ‘un Sevgi Üzerine Yaptığı 11 Tespit ile "sevginin" ne olduğu ve ne olmadığı hususunda bizleri aydınlatıyor. İnsanın içinde geçen her "isteğin" adını sevgi koyması kadar "ucuz" bir tanım olamaz. Karşınızdaki insana karşı bir duygu barındırıyor olduğunuzda "ben onu seviyorum" triplerine girmeyin.
Reklam
Japon Sineması
Aslında komple Uzakdoğu Sineması başlığı altında inceleyecektim fakat çok geniş bir coğrafya ve kültür alt yapısı olduğu için, düzinelerce metin yazmak gerekebilirdi, bunu ne benim yazmaya zamanım, ne de sizin okumaya zamanınız olmayabilirdi, bu sebeple içlerinden Japon Sinemasını kendime hedef belirleyip, onu işlemeye karar verdim, zaten uzak bir
KADİR GECESİNE DAİR Bu gece Ramazan'ın 27. gecesi. Çoğumuz Kadir gecesi deyince doğrudan 27. geceyi düşünüyoruz. Bu yazıda kadir gecesine ilişkin bazı bilgiler vermeye çalışacağım. 1. ADI NEREDEN GELİYOR? Bu geceye niçin “kadir” adının verildiği konusunda üç farklı görüş vardır: a) “Kadr”, takdir etmek demektir. Allah, ezelde takdir
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.