Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ya yeter artık haberlerde sürekli cinayet haberleri görüyorum yok yere insanlar öldürülüyor. Bu iş çözülsün artık el kaldıranın eli kesilsin. Çindeki gibi vatandaşlık puanı olsun 10 tane suç kaydı olan otobüse bile binemesin yakalanıyor salınıyor bu ne saçma düzen hırsızı katili arsız olmuş herkesin elinde bıçak, silah var. Bu meclis ne iş
Kendiniz gibi olmaktan korkmayın. Hepimizin eksikleri, kusurları ve hataları var. Hayat artılarıyla eksileriyle bir bütün olarak yaşandığında büyülüdür. Sizi siz olduğunuz için seven insanlar da var hayatınızda.
Sayfa 94
Reklam
Thomas Aquinas tarafından sunulmuş tanrının delilleri,
4. Dereceden Kanıt. Dünyadaki şeylerin farklılık gösterdiklerini fark ederiz. Dereceler vardır, örneğin iyiliğin ve mükemmelliğin dereceleri vardır. Fakat bu derecelere, onları yalnızca bir en yüksek dereceyle kıyaslayınca değer biçebiliriz. İnsanlar aynı anda hem iyi hem de kötü olabilirler, öyleyse en yüksek iyilik bizim içimizde bulunuyor olamaz. Bu yüzden mükemmellik standardını saptamak için başka bir en yüksek mükemmellik olmalıdır ve biz bu en yükseğe Tanrı deriz.
Sayfa 111 - Bölüm 3 - Tanrının Varlığı İçin Gösterilen Kanıtlar, Thomas Aquinas “Kanıtları”Kitabı okuyor
Özveri, sadece kör bir çaresizlikle kendimizi öldürmek değildir. Bundan oldukça farklıdır. Özveri, en muhteşem şekilde, sonsuza kadar yaşamaktır. İnsanlar sadece bu saf özveri sayesinde ölümsüz olabilir. Ancak özveri için dış görünüşün bir önemi yoktur. Nasıl göründüğüm hakkında kimseyi kandıramam. Özveri ertelenmez. İnsanların her anı özverili olmak zorunda.
Bazı insanlar dünya beni görsün diye, bazı insanlar ise dünyayı görmek için dağa çıkar.
İnsan bazen Büyük hayallerini küçük insanlar için ziyan eder…
Reklam
Sistemimiz, ihtiyaçlarına uyan insanları oluşturmak zorundadır; sorunsuzca işbirliği yapacak çok sayıda insan yaratmalıdır; daha çok tüketmek isteyen insanlar; zevkleri standartlaştırılmış ve kolayca öngörülüp, etkilenebilen insanlar yaratmalıdır. Kendilerini özgür ve bağımsız hisseden, bir otorite ya da vicdani ilkeye bağlı olmayan ama yine de kendilerinden bekleneni yapmak ve toplumsal makinenin sorunsuzca işleyen bir parçası olabilmek için buyruk almaya istekli insanlara ihtiyacı vardır...
“Haklısın. Sonuçta insanlar birbirlerinin hayatına mutlu etmek için girerler, öldürerek de çıkarlar."
Önce içindeki, yüreğindeki zinciri kopar, başkaldır. Sonra dünyanın bütün zincirlerini kır, tekmil kötülüklere başkaldır, iyilik getir. Getirdiğin iyilikler de, belki bir gün insanlar için kötülük olur, kendi iyiliğine de başkaldır. Eeeeey, insanoğlu, sen solucan, sen karınca, sen böcek değilsin. Allah seni bir tek şey, bir tek, bir tek şey için yarattı, başkaldırman için yarattı. Allah sana büyük bir hazinesini, tek kıymetli varlığını armağan etti, yüreğindeki umudu verdi sana… Başkaldırman için umuttan daha değerli bir şey, bir silah veremezdi sana. Onun verdiği umutla, sen eğer başkaldırmayı öğrenseydin, ölümü bile yenerdin.”
Tüm servetimize rağmen yoksuluz çünkü çok şeyimiz var ama biz küçüğüz Sonuçta, ortalama bir insan kendini güvensiz, yalnız, bunalımlı hisseder ve bolluk içinde mutsuzluk çeker. Onun için hayatın anlamı yoktur; hayatın anlamının sadece bir "tüketici" olmaktan ibaret olamayacağının belli belirsiz farkındadır. Eğer sistem ona, hayatta değerli olan her şeyi giderek daha çok kaybettiğini unutmasını sağlayan, televizyondan sakinleştiricilere kadar uzanan sayısız kaçış yollarını sunmasaydı, hayatın anlamsızlığına dayanamazdı. Tersine sloganlara rağmen, iyi beslenmiş, iyi bakılmış, insanlıktan uzaklaştırılmış, bunalmış sıradan insanı yöneten bürokratların irade ettiği bir topluma doğru hızla yaklaşıyoruz. İnsana benzeyen makineler ve makineye benzeyen insanlar yaratıyoruz. Elli yıl önce, sosyalizme yapılan en büyük eleştiri - tekdüzeliğe, bürokratikleşmeye, merkezileşmeye ve ruhsuz materyalizme yol açacağı eleştirisi - günümüz kapitalizminin bir gerçeği.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.