Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir handikap daha: İslam'ı anlamamak
Müslümanca bakmak nasıl olur? Bu insanın görüşüne feraset kazandıran gizil bir güç mü var? Başka insanlar niçin Müslümanın gördüğünü görmesin? İslam'ın Batı kültürüyle uzlaşmaz durumunu bizzat Batı iyi bilir. Bu nedenle Batı, İslâm kültürünün ve Müslüman insanın enkazına bile tahammül etmekte zorlanır. İşte Müslüman bu durumun farkında olmalı... Bunun farkında olunursa farkında olmayanın göremediğini görebilir. Biz de bu nedenle olup bitenler bize göstermeye çalıştıkları gibi değil fakat nasılsalar öyle görülmelidir, diyoruz. Olup bitenleri gerçek mahiyetiyle değerlendirebilmek için Müslümanca bir konumda bulunmak gerekiyor, diyoruz.
"Ve ahlak da, buradan doğuyor" diye başladım. "Eğer insanlar da bitkiler gibi, hareketlerini emirlere uyarak yapsalardı hiçbir zaman eylemlerinden dolayı suçlanamazlardı. Tercihler yapabildiğimiz için suçlanıyoruz. Ya ahlakın içinde ya da dışındayız!"
Reklam
Merkeze almak; merkez olmak.
Çünkü merkez soyuttur, kaygandır. İktidar için istediği gibi kullanabileceği, içini istediği gibi doldurabileceği bir zırhtır bu.
Sayfa 2 - Davut Yücel
Hayatındaki insanları konumlandırırken, bu halkaları kullanabilirsin. Bazı durumlarda çevremizdeki insanlar bize zarar vermesine rağmen onları hayatımızdan tamamen çıkartmamız mümkün olmayabilir, çünkü bu insanlar kardeşimiz, annemiz veya babamız olabilir. Ama zihinsel anlamda onları has dairede tutmaya devam edersen, çocukken seni nasıl etkiliyorlarsa şu anda da aynı şekilde etkilemeye devam ederler. Bunun için zararlı olduğunu düşündüğün insanları has dairene almamalı, olur da geçmişte bir yerlerde aldıysan onları dış halkalara doğru uzaklaştırmalısın. Bunu fiziksel olarak yapamasan da zihinsel olarak yapman için, o kişilerin tavırlarının kendileriyle ilgili olduğunu, onların anne ya da baba olmalarının her şeyi doğru yapabilecekleri ya da söyledikleri anlamına gelmeyeceğini kendine telkin edebilirsin. Ayrıca, onların sana yaklaşımlarına cevap vermek yerine uzak durarak tuzaklara düşmeyebilirsin. Kendini anlatma ve onlara ispat etme çabasına girmeyerek, onları değiştirmeye çalışmaktan uzaklaşarak zihinsel olarak onları merkezden uzaklaştırabilirsin.
"Rabbin arıya: 'Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin.Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir' diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır."
İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur. Gerçekten akıllı bir adama bakıyorsun, hiç de iyi biri olmadığını görüyorsun.
Reklam
"Teşekkürler Lina." "Ne için?" "Abim sana hediyeyi göstermek için odasına götürdü muhtemelen. Ve sen odasından onu uyutmuş bir şekilde çıktın. Abim, hepimizin hayatını borçlu olduğu ve örnek aldığı bir adam. O başını ne zaman eğse bizim dizimiz bükülüyor."
Sayfa 178 - Deniz Çakırca ve Lina KaraKitabı okuyor
kariyerinizi başka insanların seçi­ miniz hakkında ne düşüneceği üstüne kurmayın. İşin aslı, diğer insanlar sizin hakkınızda o kadar da çok düşünmüyor. Bir şeyden keyif alacağınızı düşünüyorsanız duruma çok fazla kafa yormayın. Yapın, gitsin. Hayal ettiğiniz gibi olmasa da size öğrettikleri için minnettar kalacaksınız.
"Geç abiciğim." "Kaç yaşında adamsınız cam kenarına oturmak için yarış yapıyorsunuz."
Sayfa 139 - Güney ve Deniz ÇakırcaKitabı okuyor
İnsanlar dedim fısıldayarak, taşırlar insanları. kundaktayken ,tabuttayken ..hep taşacak birileri olur. bazıları dostluktan, bazıları cepteki paradan, bazıları da içinde bulundukları sistem bir gün onlara da taşınma sırasının geleceğini söylediği için taşırlar insanı.
Reklam
Bir zamanlar değmeyecek insanlar için kendini yorduğun, hak etmeyen insanlara değer verdiğin, güvenmemen gereken insanlara güvendiğin ve sevmemen gereken insanları sevdiğin, olur olmadık şeyler yüzünden kendini üzüp yıprattığın, almadığın fakat sürekli veren taraf olduğun, bir şeyler olsun diye sürekli tek taraflı uğraştığın, birileri mutlu olsun da, ben mutsuz olsam da olur dediğin için geçmişine dön ve kendinden özür dile. Dile ki aynı hatalara yeniden düşme. Düşme ki kendini bir daha üzme. En çok da kendini affetmelisin. Çünkü bütün bu olanlara sen izin verdin.
Aşk... Bu öyle bir kuvvetti ki bütün diğer kuvvetler, onun elinde adi bir oyuncak ol­ maktan kurtulamaz; insanlığın bütün kanunları bile onun önünde hükümsüz kalırdı. Ve bu, insanlar için hayatta en büyük bir teselliydi. Şimdiye kadar aşksız, heyecansız geçen on senelik hayatında, onu bahtiyar edebilecek şeylere karşı, ebedi bir büsrandan başka ne vardı? Ve bundan sonra da hep böyle devam edecek değil miydi?
''Görüştünüz mü Yedinci Ordudan ayrılırken Mustafa Kemal'le? Ne diyordu olup bitenlere? Nasıl görüyordu geleceği? Bize atıp tuttu mu? ''Hayır. Yola çıkacağı günün gecesi topladı güvendiği arkadaşları...'Yenildik,' dedi. 'Vuruşmayı bıraktık. Vuruşmayı bırakmak, onurlu insanlar olarak yaşamayı hâlâ umut etmektir,' dedi. 'Eğer bu umudu kaybedersek bir daha davranacağız, ölüme kadar çabalamak için...İlk iş, silahların hepsini kaptırmamak... Çünkü milletler için hiçbir yenilgi son yenilgi değildir. Taşıyabildiğimiz silahı memleketin içlerine götürüp saklayacağız!' dedi.''
Sayfa 114 - Ketebe YayınlarıKitabı okuyor
İnsanlar tarafından sevilecek niteliklere sahip olup da gururlanabildiği sürece, yaşamak için bir sebebi vardı ve dünya eğlenceliydi. Bu normal bir durum fakat artık insanlar tarafından "sevilecek nitelikleri" olmasa bile insanları "sevecek nitelikleri" sonsuza kadar geride kalacaktır. İnsanın gerçek alçakgönüllüğünün, sevmenin neşesini bilmek olduğuna inanıyorum.
Sayfa 164Kitabı okudu
Güzel gülen insanlar, çok acı gizler içinde. İçin acı dolu, gülüşün çok güzel...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.