Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İrem Bağcı

Hayattaki farklı tatlar, insanın ufkunu genişletir. Ufuk genişledikçe, insanın bilme açlığı artar. Öğrendikçe, bildikçe, bakış açısı çeşitlenir. Bakış açısı çeşitlendikçe, düşünceleri gelişir. Geliştikçe bilinçlenir, davranışları değişir. Ufuk çizgisi baktığımız yerden bir final çizgisi gibi durur, oraya gidince yeni bir ufuk açılır, aynı zamanda yeni bir ufuk çizgisi oluşur.
Sayfa 129
Reklam
Sonra o kum fırtınası bittiğinde, nasıl olup da onun içinden geçebildiğini, nasıl hayatta kalabildiğini tam olarak anlayamayacaksın. Hayır, o fırtına gerçekten bitti mi bunun bile farkına varamayacaksın. Yalnız, tek bir şeyden emin olacaksın. O fırtınanın içinden geçtikten sonra, fırtınanın içine ayak attığındaki kişi olmayacaksın artık, aynı kişi olmayacaksın. Evet, işte kum fırtınasının anlamı bu.
Sayfa 9
Kıyıya vurmadıkları sürece, balıklar suyun farkında değildirler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendini normal gören insanların, normal olmadığını düşündükleri insanları yargılama merakı vardır.
Nereye gittiğini bilmediğiniz insanlar görüyorsunuz ve nereden geldiğini bilmedikleriniz alıyor onların yerini.
Sayfa 33
Reklam
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Sayfa 69
Kendi uyanış mucizemi burada anlatırken bunu sadece kendim için yapıyorum ve yaşadığım her şeyi kendi sözcüklerimin bana anlatabileceğinden çok daha derinden hissediyorum. O geceden arkadaşlarımdan hiçbirine söz etmedim; içimin bir zamanlar ne kadar ölü olduğunu asla bilmediler, şimdi nasıl çiçek açtığımı da asla anlamayacaklar.
Sayfa 68
Ve şimdi biliyorum ki, kendiyle ilgili durumlar karşısında kayıtsızlaşan herkes (tek çare olarak) bir suç işleyecektir.
Sayfa 67
Beni bırakan insanlar, gelen ve giden kadınlar oldu, her defasında odada oturmuş camın dışındaki yağmuru seyreden biri gibi hissettim kendimi; doğrudan yakınımda olan şeylerle bile aramda camdan bir duvar vardı ve kendi irademle onu yıkacak gücü bulamıyordum.
Sayfa 10
Yaşlılığı tırtılın kelebeğe dönüşmek için koza örmesi gibi geçici bir durum olarak görmen çok şiirsel.
Sayfa 40
Reklam
Ne kadar dönüp dolaşsalar da eninde sonunda hepsi başladıkları yere döneceklerdi. Sürekli ters yöne girmeleri bile gidiş yolundayken dönüşe geçtiklerinin göstergesiydi.
Sayfa 45
Artık onuru korumak için büyük paraların gerektiğini, ama büyük paraların onuru yitirmeden kazanılamayacağını öğrenmiştim.
Sayfa 104
Çevremdeki herşey bana huzur veriyor gibiydi : yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; herşeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama, herşeyden vazgeçme, çevredeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama; bir erkeğe, bir evliliğe, ya da aşka bağlanmadan özgür olma; tüm kural ve yasaların sınırlandırılmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın. Önüne ilk çıkan erkek onu istemezse, ikincisi, üçüncüsü gelecektir. Tek bir adamı bekleme gereksinimi duymayacaktır. O dönmediği zaman üzülmeyecek, birşey beklemeyecek, umutları suya düştüğünde acı çekmeyecektir. Hiçbir şey umut etmeyecektir artık, hiçbir şey arzulamayacaktır. Hiçbir şeyden korkmayacaktır, çünkü onu incitebilecek herşeyi zaten yaşamıştır.
Sayfa 100
"Bedava yapmayacağın hiçbir şeyi para için yapma."
Sayfa 275
Kendi boşluğum içinde dibe vurmak istemiyorsam gözümü yükseklere dikmeliyim. 
Sayfa 116
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.