Hellooooğğğ. Aslında inceleme yazmaktan vazgeçmiştim. Ama yapılan incelemelerin en rağbet görenleri bile (hepsi değil) vasat seviyedeydi. Kitaba dair bir şeyler yoksa inceleme diyemeyiz bence (kibarlık ediyorum, evrensel bir gerçek bu). Ya da kitabın son kısmını olduğu gibi kopyala yapıştır yapıp yüzlerce beğeni almak… Yapmayın yahu. Bu nedenle
Yıl 2018...
Yaşasaydı 36 yaşında olacaktı.
1982 yılında Bitlis’te başlayan hayatı 2004 yılının Mart ayında İstanbul’da sonlandırıldı.
Töreye kurban edilmişti. Akrabası tarafından tecavüze uğramış ve hamile kalmıştı. Tecavüz eden kişi teyzesinin oğluydu ve aynı zamanda Güldünya’nın halasının kızıyla evliydi. Aşiret bir araya gelmiş ve
Kütüphanede eğitim fakültesi dekanının bütün öğretmenlik okuyanlara okutulması için kütüphane müdürüne söylemiş ve başka bir kitap alırken bu kitapla tanıştım diyebilirim. Bir öğretmen adayı olarak üniversite üçüncü sınıfta bu kitapla karşılaşmak bana çok iyi geldi gerçekten, öğretmen nedir bunu çok iyi anlıyorsunuz bu kitabı okuyunca. Bir meslek
Meczub'a Sordum: "Dünya nedir?
Dedi ki " Dünya ateştir. Bu ateşte;
Aklını demlersen : Bilgi,
Kalbini demlersen: İrfan,
Ruhunu demlersen: Aşk olur.
Üçü de demliyse: Sen güzelsin."
Kanatlanır yükseklere uçarsın
İlim bilsen,irfan bilsen,iz bilsen
Kara kışta çiçek olur açarsın
Zaman bilsen,zemin bilsen,zor bilsen
Sükut hikmet,sözün hakikat olur
Seni gören saygı,hürmetle durur
Şeref tacı gelir başına konur
Kimi kitaplar okunur, bir kaç bölümü kalır aklda yada sadece bir kaç cümlesi hitap eder okuyucuya. Kimi kitaplar da vardır ki, içinde bulunduğunuz toplumun portresindeki detaylarını sunar size cümle cümle... Gercekleri o kadar güzel anlatır ki, kendinizi yeni baştan sorgulamaktan başka seçeneğiniz kalmaz. O sorgulamada bazı cümleler duvariniza
KİTABIN İLK 3 SAYFASI...
Bir öğretmen işini layıkı ile yapmaya koyulur.
Ve bir köy okuluna yerleşir.
Gitmeden önce bir sürü öğütler alır.
1.öğüt="bit köy için öğretmen, en önemli dinamiktir." sayfa=7 son cümle.
2.öğüt= köylünün inanç ve geleneklerine ters düşen onlardan kaçan ve hayat tarzlarından kopan bir öğretmen o yerde hem
Tanrının tek görevi yaratmak mıdır?
Yoksa Tanrı yarattığı şeyin kaderinden sorumlu mudur? Peki sorumluluklarını reddederse ne olur?
Ya da sadece Tanrı mı yaratabilir?
Bu sorulara herkesin cevabı farklıdır eminim. Yazarımız
Mary Shelley 'de bu sorulara kendi perspektifinden yaklaşmış ve ortaya, içine kendi cevaplarını serpiştirdiği bu eseri
Kitaba başlarken yazarın ilk sözü:
“Eğer bir gün "acı"nın tarihi yazılırsa, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Zonguldak kömür ocaklarında uygulanan "işçi mükellefiyeti"nin, kısaca, "mükellefiyet"in de sözü edilir herhalde.”
Evet, bir gün acının tarihi yazılsa ve oradaki olaylardan bahsedilmese o kitap eksik kalır
"Efendim biz cihat edeceğiz ama engel oluyorlar." diyorlar. Elbette olacaklar. Tarihimizden biliyorlar ki cihat şuurumuz uyanırsa kurdukları batıl düzenleri tamamen yok olacaktır. O zaman nasıl hareket etmeliyiz? Cihat ibadetini en iyi şekilde nasıl yerine getirebiliriz? Bunun için 9 tane "İ" yi çok iyi bileceğiz. Nedir bunlar:
İnanç sahibi olmalıyız; güçlü bir imana sahip olmayan, zorluklar karşısında mücadelesini sürdüremez.
İhlas sahibi olmalıyız; mevki, makam, şan, şöhret
peşinde koşmamalıyız. Riyadan uzak bir şekilde Allah
rızası için çalışmalıyız.
İttika sahibi olmalıyız; Allah'tan başkasından korkmamalı, fikrimiz sorulduğunda çekinmeden doğruyu söylemeliyiz.
İttifak içinde olmalıyız; birlikte olduğumuz arkadaşlarla ihtilafa düşmemeli ve çekişmemeliyiz. Çünkü hoşgörülü olmak kemalattandır.
İyi ahlak sahibi olmalıyız; gıybet, dedikodu, haset, kibir, kin, iftira gibi hasletlerden uzak durmalı ve kulis yapmamalıyız. Bu, nefse esir olmakla değil, nefsi terbiye etmekle mümkündür.
İhsan sahibi olmalıyız; bize verilen görevi en güzel şekilde titizlikle yapmalıyız.
İstişare ile çalışmalıyız; benim dediğim olacak diye tutturmamalıyız. İstişarede fikrimizi söylemeli, irfan sahibi olmalıyız. İrfan, "Benim düşüncem de yanlış olabilir." demekle başlar.
İtaat etmeliyiz; alınan kararları yerine getirme konusunda başkana itaat etmeli, aksaklık göstermemeliyiz.
İstikamet sahibi olmalı, cihat ederken İslam'ın diğer emir ve ibadetlerinin tamamına riayet edip ibadetlerimizi terk etmemeliyiz.
Yazarı ilk defa araştırınca hayli ilginç gelen bir yaşamla karşılaşmıştım. Yazarımız yahudi asıllı bir Türk. Kendisi eğitimci. Gazetede de çalışmış. Aynı zamanda bir Türk milliyetçisi. Bir dönem Chp'den de milletvekilliği yapmış olan birisi. Bu kitabını, önceden yazdığı makalelerden oluşturup birleştirerek yayımlamış. Kitabın adında bir iddia