Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Biz, millet hayatının temellerine âit neyi muhafaza etmek istediysek, "irtica" damgasını vuran, benliğimizin her parçasını ondan koparıp atmağa azmetmiş, anarşist ve komünist bir hortlak zihniyet karşımıza çıktı.
Sayfa 150 - Türk Milliyetçiler Derneği'nin bir hadiseden dolayı açıklamasıKitabı okudu
Gerilemek ve irtica, yani İslâmiyet ahkâmına, ahlâkına dönmek mânâsıyla "mel'ûn fikir" tâbiri kullanması küre-i arzı titretecek kâfirâne bir iftira olduğu gibi, yalnız Ispartalılara ve Nur talebelerine değil, belki Âlem-i İslâma karşı bir ihanettir. Emirdağ Lâhikası 2
Reklam
Fikir hürriyeti, bir toplumsal mecburiyet olduğu kadar gerçeklik kazanabilen, aksi takdirde yokluğunu kimsenin hissetmediği türden bir hürriyet.
Tatmin yollarımızı acilen öne alırken, İslami tavırlarımızı tehir etmekte hepimizin durumu düşündürücü değil mi?
Sayfa 264 - TİYO YayıncılıkKitabı okudu
Kari Marx’ı Marka, Engels’i Engel yazacak ve okuyacak kadar kendi ideolojilerinin bile yabancısı olan bu zaval­lılar, bu solda sıfırlara göre Çanakkale tahtakale, Na­mık Kemal şişirilmiş bir adam, İstiklâl Marşı şairi yo­ baz ve İstiklâl Harbi kahramanları, şehitler budala idi. Bu yersiz, yurtsuz, vatansız, milliyetsiz kalabalık üste­ lik kendilerini bu milletin kurtarıcıları gibi görüyor, mevcut müesseselerini, ahlâkî telâkkilerini hiçe sayı­ yorlar. Amerikan demokrasisi gibi demokrasilere de “Kokmuş Burjuva demokrasisi” derlerdi. Bunlar ceple­rinde para olunca kapitalist sistemleri kabul ederler, paraları bitince yaman birer proleter olurlar, aç midele­ rin türküsünü çağırırlardı. Şehvetleri gıcıklanınca ser­ best çiftleşme taraftan olurlar. Biraz rahat ve huzura kavuştular mı evlenecekleri, aile kuracakları gelir ve burjuva gençleri gibi (ölünceye kadar ebediyen seni unutmayacağım) gibi âşıklarına mektuplar yazarlardı. Ellerine beş on kuruş geçti mi doğru meyhaneye gider­ ler yahut bir yerde toplanarak bu iffetsizler, şerefsizler güruhu Stalin’in şerefine kadehler kaldırırlar, sonra ayyaş sarhoş sürüler hâlinde caddelere çıkarak asfaltlara burjuva kaldırımı diye, cami duvarlarına irtica yu­vaları diye işerler, akıllarınca burjuva cemiyetinden, dindarlardan intikam alırlardı.
HK
Türkiye'nin gerçekleşmesi muhakkak olan toplum anlayışı İslamcılıkta mukayyettir.
Reklam
Vaktâ ki hürriyet dîvânelikle yâd olunurdu. İstibdâd tımârhâneyi bana mekteb eyledi. Vaktâ ki i‘tidâl, irticâ‘ ile iltibâs olundu; Meşrûtiyet de hapishâneyi bana mekteb yaptı. (Divan-ı Harb-i Örfi)
263 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Herkese merhaba arkadaşlar. Bugün karşınıza Reşat Nuri Güntekin’in “Yeşil Gece” kitabı ile geldim. Kitap,eğitimini medreselerde tamamladıktan sonra aklında ve kalbinde sürekli bir sorgulama ve boşluk oluşmuş ve aklındaki sorulara cevaplar arayan Şahin adında genç bir öğretmenin hayatını anlatıyor. Şahin medresede eğitimini çok parlak bir şekilde
Yeşil Gece
Yeşil GeceReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20183,456 okunma
Irkçılık, plütokrasi ve insan yığınları arasındaki zıtlaşmalar karşısında Islâm’ın teklifleri var. Bu tekliflere ne kulak tıkamak, ne de bu teklifleri görmezlikten gelmek mümkün. Ama insanlığın ancak isyan içinde değerli olduğunu kabul eden ideoloji, Islâm’ın tekliflerini birer tehdit olarak algılıyor. İnsanlık hayra davet edildiği zaman, şeytanlar da, şeytanî duygular da kendilerini tehdit altında hissediyorlar.
Sayfa 31 - TİYO, Yeni Edisyon 2. BaskıKitabı okudu
Bazı şeyler hiç değişmiyor sanırım..
Beyefendiler beyefendisi, Atatürk'ten daha büyük Türk, karısının da bulunduğu bir mecliste bir gece kafayı çekip çekip "Arkadaşlar, her ne pahasına olursa olsun, iktidardan düşmeyeceğiz. Hak, hukuk, adalet, demokrasi boş laflar. Muhalefetin ak dediğine kara, kara dediğine ak diyeceğiz. Muhalefet batıl mı dedi? İrtica mı dedi? Biz onların burunladığı her şey gibi bunlara da dört elle sarılıp, halkın hoşuna gitmekten çekinmeyeceğiz. Bizi biz yapan halktır, muhalefet değil. İktidar onların eline yeniden geçse, vallahi tozumuzu attırırlar. Onun için, bizden olmayan herkesi kendimize can düşmanı bileceğiz, vuracağız, kıracağız, yakıp yıkacağız. Ta ki akıllarını başlarına alıp ya bizimle birleşirler ya da mahvolup giderler. Başka çaremiz yok. Vaktiyle onların bize kullandıkları silahı şimdi biz onlara karşı, onlardan da ileri giderek, zerrece acımadan, gözümüzü kırpmadan kullanacağız!"
Reklam
Kadını açıp saçıp meydan padişahları gibi sokağa bırakmak medenîlik (!) Allah emrince örtülere bürümek ve iffetini korumak irtica olursa, böyle bir gecenin hayırlı sabahlara çıkması beklenemez.
31 Mart Vakasının Özeti
Derviş Vahdetî, tarihimizin yüz karası hâdiselerinden olan 31 Mart Vakasıyla ismi özdeşleşmiş bir İngiliz ajanıdır. Akıl hocası ve yardımcısı Yahudi asıllı zamanın Sadrazamı Kâmil Paşadır. Bu hâdise İkinci Abdülhamid'in sonunu hazırlayıp İngilizler lehine tecelli etmekteyken işler tersine dönmüştür. Almanya taraftarlığıyla bilinen İttihatçılar duruma hakim olmuşlardır. Derviş Vahdetî ikbale kavuşmak üzereyken idama gitti. İşin garip tarafı 31 Mart Vakasının faturası hiç alakası olmadığı halde Müslümanlara çıkarılmıştır. Bu hâdise bir irtica hâdisesi olarak resmi tarihe geçmiştir. Derviş Vahdeti yönlendirdiği grupları yayınlamakta olduğu Volkan gazetesindeki İslâmî yazı ve nutuklarıyla tahrik etmiştir. Bu hadise basın ve resmi tarih yalanının olanları nasıl çarpıtabildiğinin tipik bir örneğidir. 31 Mart Vakası, hem Sultan İkinci Abdülhamid'i tahttan indirmek hem de Almanya taraftarı İttihatçıların kuvvetini kırmak için İngilizler tarafından tertiplenmiştir. Ama bu hadiseden Almanlar İngilizlere galebe çalmışlardır.
Sayfa 345 - Akgün Yayıncılık, 1. Baskı, 2008Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.