“Boğaziçi’ne Bizanslılar Bosphoros (Bosfor) derler. Bizim de güya kültürlü görünmek isteyen görgüsüzlerimiz, bugün böyle diyor. Bu ad, Yunanca ‘öküz’ demek olan Boóç ile ‘geçit’ anlamındaki ‘póros’ sözcüğünden türemiştir...”
Yunus Emre'nin hayatının kendi ağzından anlatılması kitapta merak unsurunun uyandırılmasına sebep olmuş.Özellikle Yunus Emre'nin eşine karşı olan naifliği beni çok etkiledi.Bu kitabı okuduktan sonra insan istemsizce kendini sorguluyor.
Roman, Kanuni Sultan Süleyman döneminden başlayıp Tanzimat dönemine kadar geçen dört yüz elli yıllık serüveni, romanda olan herhangi bir karakter değil de L&M kitabının kendi anlatması kitaba özgüllük katmıştır. Olumsuz düşündüğüm yanı ise romanın kurgusu çok zayıf ve çok fazla bilgi yoğunluğu var. Herhangi bir tarihi bilgi sayfalarca anlatılmış. Bu da kitabın okurken oldukça yavaş ilerlemesine neden oluyor. Ama bütünüyle bakıldığında, o döneme ait birçok şeyi ve divan edebiyatını yakından tanıyabiliyorsunuz