Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
272 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
İşin en ironik kısmı bu kitap Roger Garaudy'nin müslüman olmadan önce yazmış olduğu bir kitap. Buna rağmen kitap gerçekten beklediğimden objektifti. Bazı yerlerde müslüman bir kişinin eserini okuyor gibiydim. Müslüman olmadan önce yazmış olduğu eserler Batı basınında ne kadar teveccüh gördüyse Müslüman olduktan sonra yazdığı siyonizm ve filistin davasıyla ilgili yazdığı eserler de bir o kadar da görmedi. Buna karşın bu kitap sebebiyle on binlerce insanın müslüman olduğu bilgisi var ve bu muhteşem bir şey. Kitap bayağı felsefik olduğu için bazı yerlerde takıldım. Anlamadığım, ilgi duymadığım çokça yer oldu. İslama ait bazı nazik konuları çok güzel mantık çerçevesinde inceleyip gayet makul şekilde açıkladığını gördüm. Örneğin cihad bahsi, kadınların hakları, çok eşlilik vs. Açıklamalar gayet düzgün. Müslüman olmayan birinin "Batının insanlığı getirdiği intiharın eşiğinden yalnızca İslamla kurtulunur" anlayışında olmasını da yine bir mucize olarak görüyorum. Her ne kadar ağır ilerleyen bir kitap olsa da Garaudy'yi tanımak için güzel bir fırsattı.
Geleceğimizde İslam Var
Geleceğimizde İslam VarRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 20181,611 okunma
#kuranvekadın
Çok eşlilik Kur'ân'da vardır. Fakat çok kadınla evlenmeyi kurumlaştıran Kur'ân değildir. Daha önce de vardı. Öyleyken Kur'ân'ın bu konuda koyduğu zorunlu şartlar, çok eşliliğe ters düşer. Çünkü Kur'ân kadınlar arasında hem ekonomik, hem sevgi ve hem de cinsel yönden tam bir eşitliğin sağlanmasını ister. Kur'ân'ın bu yöndeki hükümleri harfiyen tatbik edildiğinde ise çok kadınla evlilik imkansız hale gelir.
Reklam
Boşanma hakkını Kur'ân (Bakara, 2/229) ve Hadis (Buhari, 68, 3 ve 68,1133) kadına da tanırken, bu hak da Batı'da ancak on üç asır sonra kabul edilmiştir. Çok eşlilik Kur'ânda vardır. Fakat çok kadınla evlenmeyi kurumlaştıran Kur'ân değildir ki! Daha önce de vardı. Öyleyken Kur'ân'ın bu konuda koyduğu zorunlu şartlar, çok eşliliğe ters düşer. Çünkü Kur'ân kadınlar arasında hem ekonomik, hem sevgi ve hem de cinsel yönden tam bir eşitliğin sağlanmasını ister. Kur'ân'ın bu yöndeki hükümleri harfiyen tatbik edilmek istendiğinde ise çok kadınla evlilik imkânsız hâle gelir.
islam hukuku ve çok eşlilik
1085. Muhammed A.S.S.'ın getirdiği İslam Hukukunda(Şeriat'­ da) kadın, nikah akdi ile hayatını bir erkekle birleştirirken erkeğinki ile eşit ferdi bir hürriyet ve istiklale sahiptir. Bu esasa göre kadın, bu nikah akdi yapılırken poligam bir evliliğe razı olup olmamakta mut­lak bir yetkiye sahiptir. Resulullah Muhammed A.S.S. nikah
Sayfa 667 - ikinci cilt
Çok eşlilik
İslam müfessirlerine göre çok karılı evliliğin sakıncası olmadığı gibi, cemiyetin huzuru için elzemdir bile. İslamcıların beğenip takdir ettiği yazar İsmet Özel, " çok kadınlı evlilik, toplum hayatında sakıncalar doğurmak bir yana, toplumun daha sağlıklı işlemesinin bir zarureti olur." Peki bir kadının üç kocası olsa ne olur? Zinhar olmaz! Kocasına muhtaçtır o; baş kaldırsa ya aç kalır ya da evden cansız bedeni çıkar.
Sayfa 282 - BerfinKitabı okudu
İslam' daki poligami hakkında birkaç kelime söyle­ mek gerekirse: İslam toplumunun pratik hayatında çok küçük ve episodik (dönemsel) öneme sahip olan bu meseleden do­ layı galiba bütün İslam dışındaki dünya endişe içinde­ dir. Avrupalılar tarafından poligaminin kınanınası ayrıca olağandışı bir iki yüzlük durumudur. İslam ülkelerinde
Sayfa 58 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Reklam
SİYASİ, EKONOMİK ÖZGÜRLÜK VE KADIN
Siyasi ve ekonomik özgürlükler azaldıkça, cinsel özgürlük, dengelercesine erkek egemen toplum yönünde artma eğilimi gösterir. İslam kaynaklı çok eşlilik, küçük yaşta kızlarla evlilik toplumda kendisine meşru bir alan bulur. Kadın eğitimden uzaklaştırılır ve sadece cinselliğinden yararlanılan, çocuk doğuran ve kocasına hizmet eden bir köle durumuna indirgenir. Kadın bir de bakar ki birileri, onunla hiç ilgisi olmayan birileri onun için enine boyuna ölçerek hem de bir oyun hazırlarlar ve al derler, yaşa, işte senin hayatın. İslam coğrafyası kadın emeğini yok saydığı için hep bir yanı eksik kalmıştır. Kadının aklından ve enerjisinden yararlanılmamıştır. Toplumun bir yanında erkek varsa, diğer yanında kadın olmalıdır düşüncesi yok sayılmıştır. Kadını okumayan bir ülkenin erkekleri ne kadar okursa okusun o toplumun iflah olamayacağı düşünülmemiştir. Aslında Kadın, Yakındoğu'da da diğer bölgelerde olduğu gibi MÖ 3000'li yıllara dek toplumun baş tacıydı. Sonrasında ise dinlerin ve erkeğin çok yönlü, sistematik çabalarıyla toplumsal üretimin dışına itildi. Anaerkil yapıların yerini almaya çalışan ataerkil sistem, hukuk, din, söylence ve diğer alanlarda kadına karşı yoğun bir etkinlik içindeydi. Sonunda İslam ile de istediğini elde etti; sosyal ve ekonomik yaşamın bütün kilit noktaları erkeğin eline geçmişti, erkek toplumun başının tacı olurken, toplumda çürümüşlüğe, kokuşmuşluğa ve yozlaşmaya doğru hızla yol aldı.
Beççe-i Saka olayı ve Türkistanlılar Kendisini Afgan Kralı ilan eden Amanullah Han, İtalya Hükümeti’nin daveti üzerine, 1927 yılı Aralık ayından itibaren, büyük bir Avrupa turuna çıktı. Sovyetler Birliği de dâhil olmak üzere, birçok Avrupa ülkesini dolaştı . Özellikle Türkiye ziyareti sırasında, Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı reformlardan
125 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.