Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Şeriat; "Kadın fıtrî olarak eksik, erkek tamdır."
İslam'daki bi çok meseleyi tartışan kitap'da ben özellikle çok insafsızca davranılan kadınlarla ilgili kısmından biraz değerlendirme yazmak istedim.
Kur'an'da kadına biçilen rolün erkeğe tabilikten ibaret olduğudur. Bu husus Kur'an'ın kadınlarla ilgili bazı benzetmelerinden de kolayca anlaşılabilir.
Örnek vermek
168 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın içeriğine değinmeden önce yazar hakkında kısa da olsa bilgi vermenin inceleme açısından daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.
Musa Carullah'ı Bigiyef, 1875'te Kazan'da (bugün Rusya topraklarında yer alıyor) dünyaya gelmiştir. Hayatı boyunca gerek eğitim için gerekse farklı siyasi sebepler yüzünden Buhara, Mısır, Hicaz,
Kitabın müellifi Zakir Naik tam olarak İslam davetçisi olarak nitelendirebileceğimiz birisi. Fakat hitap ettiği kitlenin çoğunluğunun gayrimüslimler olduğunu düşünürsek yazıları da buna paralel olarak bizim gündelik hayatta düşünmeye bile gerek duymadan sorgusuz sualsiz kabul ettiğimiz hususlar hakkında gelişmiş. Fakat İslam hakkında tereddütleri olan örneğin vejeteryan beslenme, çok eşlilik, mirasta ve şahitlikte kadın erkek ayrımı gibi konularda aklı karışmış biriyle karşı karşıya geldiğimizde bize kendimizi savunacak pratik cevaplar sunan bi kitap olmuş. Kısacası okunmasını tavsiye edebileceğim tek nefeste okuyup biturebileceğiniz bir kitap. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar
Bu eser 4 bin yıl önce yaşamış Sümerlerin tüm günlük yaşantısını aktarıyor.
çocuklarının okul yaşantıları,ödevlerini yapıp yapmadıkları, tembellikleri ve babalarının verdiği rüşvetlerle sınıf geçmeleri ve ilk kompozisyonlar.
Sargon - Musa hikayesinin benzerliği ve Sargon'un sümeri samilestirmesi yine Sargon ve Hz. Yusuf'un rüyasının
Dikkat spoiler içerir.
Yazardan dini doğmaları eleştiren güzel bir araştırma eseri daha. Burada ABD'nin 1990lı yılların sonunda kurduğu dinlerle ilgili bir işbirliği teşkilatı ve bu teşkilatın raporlarına göre insanlarına dini baskı uygulayan ülkelere siyasi ve ekonomik yaptırımlarda bulunması, Çin'e yapmayıp Sudan, Türkiye gibi devletlere bunu yapması, Merve Kavakçı olayından bahsetmesi ile başlıyor. Fetullah Gülen'in faaliyetleri, okulları, elde ettiği gelirler, dini kaideleri kendilerine göre yorumlamalarından bahsediyor. Bunun haricinde örtünmenin Kuran'da ayet olarak geçmediği, müşrikler zamanında kölelerin başı açık özgür kadınların kapalı gezmesi ve köleler özgürlüğüne kavuşunca kapanmasından dolayı böyle bir algı olduğunu söylüyor. Kıyamet'in ayağa kalkmak demek olduğu, cehennem ile ilgili ayetlerin çoğunun mal mülk biriktirmek, infak etmeyip kenz etmek ile ilgili olarak indiğini söylüyor. Ebu Zer Gıfari, peygamberimizin elinde ne var ne yoksa dağıtması, 2 gün arka arkaya yemek yememesi, ancak günümüzdeki abdestli kapitalistlerin bunlara tabii ki uymamasından bahsediyor. Çok eşlilik ile ilgili olarak da Kuran ayetlerinin yanlış anlaşıldığını belirtiyor. AKP ve ilk kurulmasından sonra yaşananların, İslam dini ile bağdaşmadığından bahsediyor. Kuran içinde çeşitli surelerden örnekler vererek genel olarak mal biriktirmeden kapitalizme yenik düşmeden İslam'ı yaşamak, sadece namaz kılmayıp bunlara da önem vermek gerektiğinden bahsediyor. Okunması gereken kitaplardan biri.
126 syf.
·
Puan vermedi
İslam toplumunda cariyelik çok eşlilik konularına ışık tutan sohbet havasında yazılmış oldukça sade, yalın bir eser.Kitapta anlatılanların bizzat yazar tarafından yaşanıp aktarılması, okuyucunun Müslümanlar arasında bile anlaşılamayan ön yargıyla yaklaşılan meselelere farklı bakış açıyla bakmasına ve anlamasına olanak sağlıyor.Kitap biraz daha kalın ve detay bilgiler içerse daha istifadeli olurdu ama yine de tavsiye :)
İNSAN, DİNLER, TANRILAR VE TEVRAT-ZEBUR İLE İLGİLİ BİR İNCELEME
Son yıllardaki din ve dindarlık perdesi altında yapılan yağma talanın arkasından gelen ahlaki ve ekonomik çöküşün sebeplerini anlamak amacıyla Sümer, Babil, Mısır tarihi ve tanrılarını, Gılgamış, Herodot Tarih’i, Homeros’un İlyada’sı, İncil ve Tevrat-Zebur’u okudum. Kuran, hadis kitapları ve İmam-ı Gazali’nin İhya-u Ulumid-Din’iyse zaten
Uzun bir süre roman okumamış biri olarak; kitap tam anlamıyla beni razı etmedi. Kitapta her ne kadar bir İslam mücahidinin hayatından bahsetse de diğer kahramanların kullanmış olduğu argo kelimeleri okumak hoşuma gitmedi. Bunlara ek olarak ana karakterin anlattığı derslerde "yarım kadın" ifadesini kullanması uygun değildi. Bunu yer yer birkaç kez daha zikretti. Ayrıca kadının çalışma alanlarının sığ olduğunu bilmekteyim fakat sadece ilk mekteplerde örgü örme vesaire gibi bu tür işlerin öğretmenliğini yapması gerektiğini tavsiye etmesi nazarımca olumsuz bir öneriydi.
Eleştirdiğim bir kısımda, dinimizdeki çok eşlilik sorusuna cevap verirken kullanılan üslup, objektif olmamakla birlikte erkek yanlısıydı. Anlatırken kadının zayıflığı üzerinden değil erkeğin fıtratı üzerinden anlatabilirdi.
Kaynak belirtilmeden kullanılan zayıf hadisler ne kadar anlatımı güçlendirse de bu doğru değildir bu da okuyucunun güvenini sarsar.
Olumlu yönlerine gelecek olursak; ana karakter yani Abdullah tam bir örnek şahsiyettir. Çektiği onca sıkıntıya rağmen bulunduğu her durumda bir hikmet aramış ve her zaman olabildiğinin en iyisi olmaya çalışan bir mücahittir. Kitabın yazarı Hekimoğlu İsmail ise Risale-i Nur okuyan biridir. Dolayısıyla Abdullah'ın ağzıyla çokça Risale-i Nurdan kesitlere yer vermiştir. Bu da anlatımı daha doğrusu romanı bereketli kılmıştır.
Rabbim bizleri de Salih kullarından eylesin.
İslam'ı yaşamayı şiar edinmemizde işimizi kolay kılsın.
Selametle...
İşin en ironik kısmı bu kitap Roger Garaudy'nin müslüman olmadan önce yazmış olduğu bir kitap. Buna rağmen kitap gerçekten beklediğimden objektifti. Bazı yerlerde müslüman bir kişinin eserini okuyor gibiydim. Müslüman olmadan önce yazmış olduğu eserler Batı basınında ne kadar teveccüh gördüyse Müslüman olduktan sonra yazdığı siyonizm ve filistin davasıyla ilgili yazdığı eserler de bir o kadar da görmedi. Buna karşın bu kitap sebebiyle on binlerce insanın müslüman olduğu bilgisi var ve bu muhteşem bir şey. Kitap bayağı felsefik olduğu için bazı yerlerde takıldım. Anlamadığım, ilgi duymadığım çokça yer oldu. İslama ait bazı nazik konuları çok güzel mantık çerçevesinde inceleyip gayet makul şekilde açıkladığını gördüm. Örneğin cihad bahsi, kadınların hakları, çok eşlilik vs. Açıklamalar gayet düzgün. Müslüman olmayan birinin "Batının insanlığı getirdiği intiharın eşiğinden yalnızca İslamla kurtulunur" anlayışında olmasını da yine bir mucize olarak görüyorum. Her ne kadar ağır ilerleyen bir kitap olsa da Garaudy'yi tanımak için güzel bir fırsattı.
Çox incə bir məsələ.
Mahmud Əsəd Bəy'in "Məlumat" qəzetində yazdığı silsilə məqalələrinə Fatma Aliyə Xanım'ın verdiyi cavabdan ibarət bir əsər. Osmanlıca qələmə alınan bu yazılar dilə çox xoş gəlir. Oxunması adama zövq verir. Anlaşılması üçün kitabın sonunda osmanlıca lüğət də verilib.
Əsəd bəyin yazılarına Fatma xanım bəzi yerlərdə etiraz edir. Ancaq etirazlarında heç bir zaman həddi aşmır. Əsəd bəyi özünə ustad görür. Bu cür çox incə bir mövzuya (çoxarvadlılıq) toxunduğu üçün ona öz təşəkkürlərini bildirir.
Kitab həm də müzakirə necə aparılmalıdır, nələrə riayət edilməlidir onu göstərir. Bir məsələdə məğlub olduqda rəqibin şəxsi mənfi cəhətlərini qabartmamağı tövsiyyə edir. "Hem ne demek? Bize ait bir bahis ile meşgul olup dururken onu terk ederek hasmın fenalığını tadada kalkışmak eser-i zaaf ve mağlubiyet değil midir!"
Mövzu olaraq isə avropa və İslam diyarlarında təkarvadlılıq, çoxarvadlılıq problemi ələ alınıb. Hər nə qədər avropada təkarvadlılıq mövcud olsa da, həqiqətdə onların bunun tam əksini etdikləri, fuhuşla, zina ilə necə iç-içə olduqları ortadadır...
416 syf.
9/10 puan verdi
Müslüman olmayan yazarlardan siyer okuması yapmak insanların ön yargı ile yaklaştıkları bir durum. Haklı da olunabilir belki. Yazarın ismi yabancı olunca veya pencerenin dışından buralara bakınca daha objektif olmuyor bu kişiler. Böyle bir anlayış var ama yanlış. İçeriden birileri yazınca da objektif olmuyor tabi. Objektif eser de yoktur zaten :D
Hz. Muhammed: Bir Batılının Gözünden Son Peygamber'in HayatıKaren Armstrong · Koridor Yayıncılık · 2017126 okunma
muazzam bir eser
Çamlıca Basım'dan muazzam bir kitap. Ahmet Cevdet Paşa tarafından İslam ile müşerref olan kişilere yazılan, İslam ve İmanın hususiyetlerini anlatan mektuplar çok kıymetli. Diğer bölümlerde yer alan İslam'da kölelik, cariye, çok eşlilik, tesettür gibi konularda önemli bilgiler mevcut. Bunları da Cevdet Paşanın oğlu ve kızının kaleminden okuyoruz.
Çamlıca Basım Yayım çok güzel bir eseri okurun istifadesine sunmuş.
Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere MektuplarAhmed Cevdet Paşa · Çamlıca Yayınları · 2021130 okunma
serinin bütün ciltlerini okudum. eski basım 4 ciltten oluşurken, yeniden düzenlenmiş hali (yani bu yeşil kapaklı olanı), 3 ciltten oluşuyor. 4üncü cilt, bu yeşil serinin devamı değil yani. 3 ciltlik yeni seriden okuyabilirsiniz.
evet turan dursun'un kim olduğunu ve nasıl öldürüldüğünü biliyoruz. islam etrafında dönen tartışmada, laik ve ateist
