Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
YAŞLI ADAM : (Sıkıntılı.) Yorgunluk... Şey gibidir. (Durur.) hani bir yerlere gidersin heyecanla; bir şey görürsün, umutla; farklı sanırsın bunların hepsini ve balıklama atlarsın. Yorgunluk, işte, kafaüstü düşerken çıkardığın o sestir.
Sayfa 20 - Mitos Boyut ~ Pdf ~ Birinci SahneKitabı okuyor
Hani "Filistin" filân diyoruz ya, işte bundan fazla bir şey beklemeyin; birtakım kınamalar, resmî kınamalar, âdet yerini bulsun hesabı lâftan ibaret kınamalar... Zaten Filistin'de şurda burda olanlar, bizim adam olamadığımızdan oluyor.
Sayfa 90 - İbda YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"İşin aslı, istisnasız herkes, bir an gelir, birini öldürebilir. Ama bunu bilmez çoğu kimse. Kabullenmek istemez. Ta ki beklenmedik bir hadiseyle gözleri dönene kadar. Ellerini asla kana bulamayacaklarından, kimsenin canını almayacaklarından ne kadar da emindirler. Oysa bir rastlantıya bakar her şey. Bazen sırf birinin kaşı gözü oynadı diye atar bir başkasının tepesinin tası. Pireyi deve yapar, buluttan nem kapar, yok yere kavgaya tutuşurlar. Doğrusu, yanlış zamanda yanlış mekânda olmak bile yeter, altın gibi kalbi olan, temiz, namuslu, nezih insanların içindeki cenabetin birdenbire ortaya çıkmasına. Herkes adam öldürebilir. Ama şu hayatta çok az kimse hiç tanımadığı birini soğukkanlılıkla öldürebilir . İşte orada devreye ben girerim.Vazifeyi ben ifa ederim."
Sayfa 42 - DK YayınlarıKitabı okuyor
Yaralı gönüllere teselli mecmuası :)
Aşk, bir alışkanlık değil, sürekli bir dalaşmadır. Aşk vardır ki sevilme ile ölür. Aşk vardır ki sevilmeye doymaz, her zaman artı ve eksi gönüllerin potaları kaynar. Birbirine çok yakın tabiatlardan hiçbir kıvılcım saçılmaz. İki durgundan ne çıkar? Zıt renkler birbirini açar. İşte o zaman ateş yelpazelenir.
Bir insanı tanımak istediğimizde, onun hayat hikayesi en derin gerçek hikayesi nedir diye sorarız. Çünkü her birimiz bir biyografiden, bir hikayeden ibaretiz. Her birimiz algılarımız, duygularımız, düşünce ve eylemlerimizle, ki bunlara konuşmalarımız, sözlü anlatılarımız da dahildir, bilincinde olmadan içimizde sürekli kişisel bir anlatı kurarız, biz işte o anlatayızdır. Biyolojik ve fizyolojik açıdan birbirbirimizden pek farklı olmasak da tarihsel açıdan, anlatı olarak her birimiz biriciğiz.
Sayfa 133Kitabı okudu
Elinden gelse, kuş olup bulutlara doğru kanat çırpacaksın. Ne var ki, kaldırımlara çakılısın işte.
Reklam
Umut ihtimalse sahicilik düş olabilir. Yahut tam tersi. Tersi de düzü de adam gibi adamdır işte. Silah taşıyorsa çeker vurur, aşk taşıyorsa çeker sever.
Dava örtüde değil, örtüye giren hanımda... Biri var, şahsında örtüyü küçültüyor; biri var, haysiyet veriyor, şahsiyetini bütünlüyor... İşte sakal... Sakal, erkeğin ne kadar tabiî bir güzelliği, onun vakarını bütünleyici bir unsurdur... Ama uzun zamanlar boyunca hep kırık dökük adam görünüşüyle eşleştiği için, adeta iptidaîlik remzi olmuştur... İş sakal bırakmada değil, sakalı bırakan adamda... Demek oluyor ki, doğrudan doğruya insanın hâli tebliğdir. En tabiî alışkanlıklarımıza kadar, bir nezaket, bir zerafet, idrak ve yerinde gözükaralık ve cesaret tütmesi lâzım.)
Sayfa 67 - İbda YayınlarıKitabı okuyor
Hani derler ya; "adam gibi", işte adamın gibisi olmaz. Ya adamdır ya değildir. O yüzden bir kızın sevgilisi olması hayatında bir adam olduğu anlamına gelmez. Belki hayatına giren sadece "gibi"dir.
Karşımızda duranlarla yüzleşecek cesareti bulamadığımızda suçu işte böyle uzaktaki varlıklara yükleriz.
Reklam
Ölelim diyecektim az kalsın. Ölmeyelim. Hiç ölmeyelim Anna. Sarılalım diyecektim az kalsın. İçimden böyle şeyler de geçiyor işte. Sarılalım, dudakların… Tamam sustum.
Profil yayıncılık
Çok uzun zamandır unuttuğum bir şeyi , kadın olduğumu, üstelik arzulanan bir kadın olduğumu hatırlatmıştı bana. Derin duyguların ve anlamların peşinde yitip gitmiş birinin göz ardı ettiği , küçük ama sağaltıcı mutluluklar­dan biriydi işte.
Kuşların yarası geçer de Cahit. Gönül yarası… İşte o biraz zaman alır.
Mobbing Bank Diyor ki;
Atatürk'ün İnsan Adlı Koşuğu Gelenler adamdı, buldukları insandı İnsan yalnız Tanrının yarattığı mâhluk İnsan mâhluktan, adam insandan çıktı. Tanrının insanı yer ve içer. İnsanın adamı düşünür ve yaratır.
Yumuşak Yürekli Adam
"Bana kalırsa Ozan, Oktaygillerin yumuşak yürekli ferdiydi. Böyle diyordum çünkü birinden özür dilemek kolay bir şey değildi. En azından benim için değildi. O, benden özür dilemese de gül gibi yaşayıp giderdi. Ben onun hayatında artık bir yemek kadar bile değer arz etmezken gelip benden özür dilemesi şaşırtıcıydı. İşte ben bunu 'yumuşak yüreklilik müessesesi' ile açıkladım kendime.
Sayfa 163 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.