Ön yargıyla yaklaştığım bir kitaptı doğrusunu söylemek gerekirse. Neden, bilmiyorum ama öyleydi işte... ( Belki de yıllar önce okuduğum Pinhan'ın bende bir etki bırakmamış olmasıydı sebep... )
Sonra elime aldım ve biraz başlayayım, bir haftaya bitiririm diye düşündüm. Ama bence mükemmel bir kurgusu var ve çok üst düzey bir eser. Hakikaten çok beğendim. İki gün içinde bitti, epeyce yer etti içimde.
Kitaba ismini veren kişi İskender'se de hikaye sadece onun değil onun büyük ailesinin hikayesi aslında. 1950'li yıllarda Fırat Nehri kenarındaki bir köyde başlayan ve İstanbul'a, daha çok da Londra'ya kadar uzanan bir aile hikayesi. İskender'in annesi Pembe ile onun ikiz kardeşi Cemile... Baba Adem, Adem'in sarhoş babası ile annesi Ayşe ve kardeşleri Tarık... İskender'in kardeşleri Yunus ve Esma. Roxana ve Elias... Biraz karışık gibi görünse de son derece başarılı bir roman. Bana kısmen Midak Sokağı'nı hatırlattığı yerler de oldu olay örgüsü bakımından. Çok beğendim, tavsiye ederim...