Derdimendim yâ Rasûlâllah, devâ ol derdime,
Destigîr ol, yâ Habiballah, bu âsî mücrime!..
Sen şefâat kânı varken, yalvarâyım ben kime?..
Ben, Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım,
«Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayranıyım!..>
Bûy-i vaslındır, muattar eyleyen sünbülleri,
Nur cemâlinden eserdir, bâğ-ı aşkın gülleri,
Gül cemâlindir Habibim, mesteden bülbülleri,
Ben, Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım,
<Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafa hayranıyım!..>
Cânını cânâne kurban eyliyor pervâneler,
Bezm-i vaslın neş'esinden, gaşyolur mestâneler,
Aşıkın gözyaşlarından, doldu hep peymâneler,
Ben, Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım,
<Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayranıyım!..>
Ermek istersen, O Şah'ın himmet-ü imdadına,
Cân-ü dilden âşık ol sen: İsm-i zât» evrâdına,
Ses verir (Ulvî); melekler, âteşîn feryâdına,
Ben, Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım,
<Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafa hayranıyım!..»