Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Duyun, duyun
İnsan ıstırabına korkuyla yaklastigimiz her seferinde onun bize öğreteceklerinden mahrum kalıyoruz. Istırap ise duyulmak, isitilmek, anlaşılmak istiyor.
Sayfa 42
Istırap bardağının büyüklüğü herkes için farklıdır.
Sayfa 137
Reklam
Neye kalkışırsak kalkışalım, ne yaparsak yapalım, kalplerimizdeki ıstırap, dudaklarımızdaki yakarış ve kollarımızda kucakladığımız ne olursa olsun, daima yalnız kalacağız.
Sayfa 55 - İthaki Yayınları 1.Baskı Ocak 2017 / Yalnızlık
...sen güldüğüme bakma aslında ben ıstırap çekiyorum.
Sayfa 318 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kolay elde edilmiş bir saadet mi, yoksa insanı yücelten ıstırap mı daha iyidir?
Dünya,ıssız yaslı bir ev gibi görünüyordu gözüme ve ben bağrımda bir acı duyuyordum. Bana göre değildi bu dünya; bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vicdansız, açgözlü içindi; onlar için kurulmuştu bu dünya. Gönlümde düğümlenen bir şeydi bu ıstırap, bu kederli hal; kasırgadan az önceki havayı andırıyordu
Reklam
Dostoyevski
"Size kendim hakkında şunu söylemek istiyorum ki, ben bu zamanın çocuğu değilim, inançsızlığın ve şüphenin çocuğuyum ben ve muhtemelen, hatta bundan eminim, hayatımın sonuna kadar böyle kalacağım,inanca olan özlemim bana ne kadar ıstırap verdi ve hâlâ vermekte, ki ben inancın aleyhine ne kadar çok kanıt bulursam özlemim de o oranda artıyor."
Sayfa 202Kitabı okudu
h.a.y.a.t
✔ Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı.Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı."Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi.Usta kıkırdayarak, çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi.Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu: "Tadı nasıl?" "Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak. "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam, "Hayır" diye cevapladı çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve söyle dedi: "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış."
İster tatlı, ister acı olsun, hatıra insana ıstırap verir. Dostoyevski
Bu acıyı düşünmeme isteği, daha çok düşünmek, daha çok ıstırap çekmek anlamına geliyordu.
Sayfa 259
Reklam
"Kuvvetli bir kafanın sevince çeviremeyeceği ıstırap yoktur..."
"Benim inandığım şey şu dedi Shug: Tanrı senin ve bütün herkesin içinde. Tanrı'yla birlikte geliyorsun dünyaya. Yalnızca kendi içinde arayanlar bulabilir onu. Bazen de sen aramasan bile ya da ne aradığını bilmesen bile gösterir kendini. Bana kalırsa çoğu kimse derde düştü mü bulur onu. Istırap çektiğinde. Kendini bok gibi hissettiğinde."
Sayfa 200Kitabı okudu
""Ben zihnimin telefon hattını her zaman için huzur, sağlık ve aşkın yetkisine vermişimdir. Buna göre şüphe, korku, ıstırap veya vahşet bana telefon ettiklerinde numaram hep meşgul çalıyor ve numaramı da çabucak unutuveriyorlar.""
Istırap insanoğlu için gündelik ekmek, ölümse sadece bir kaderdi, ikisinden de kaçılamazdı. Asıl dava, derin bir şekilde yaşamak ve kendi kendisini gerçekleştirmek, ölümlü hayata şahsi bir çeşni vermekti.
Sayfa 64 - Dergah Yayınları-26.BaskıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.