Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
302 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Aksiyon-Polisiye denince çoğu kişinin aklına neden Grange'in geldiğini bu kitapla anladım. Harika bir kurguya sahip. Kurgunun neredeyse hiçbir bölümünü önceden tahmin edemiyorsunuz. En beğendiğim taraflarından bir tanesi de mekan seçimi. Kitap dünyanın çok farklı yerlerinde geçiyor. Bu yerlerin her biri hakkında da detaylı bilgiler var. Gezi meraklısı olmayan bir okur bile bu yerleri gezmeyi rahatlıkla hayal edebilir. İsviçre, Belçika, Bulgaristan, Türkiye, İsrail, Orta Afrika, Güney Afrika ve Hindistan ülkelerinin her birinde -belki de unuttuğum ülkeler de vardır- geçen olaylar var. Bu ülkeleri kabaca da olsa tanıma fırsatı sunuyor. Özellikle ülkelerdeki insanların, yaşam tarzları, kültürleri hakkında bir ön bilgiye sahip oluyorsunuz. Bunların içinde en çok da Romanlar-Çingeneler anlatılmış. Bunların dışında bir de leylekler var tabi. Leyleklerin göç etmeleri başta olmak üzere bir çok özelliklerini tanıma fırsatı sunuyor. Yukarıda söylediklerim, bu güzel bilgilerin sadece bir kısmı. Kitabın en güzel taraflarından birisi bütün bu bilgileri güzel bir kurguyla yedirmesi. Dolayısıyla okurken hiç sıkılmıyorsunuz. Dili çok güzel. Olaylar kahramanın kendi ağzıyla anlatılıyor. Bence bu okuru daha çok içine çekmeyi sağlıyor. Velhasıl okumanızı şiddetle öneriyorum.
Leyleklerin Uçuşu
Leyleklerin UçuşuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 202010,4bin okunma
Orhan Pamuk İsviçre dergisine konuştu. "Kimse söylemiyor bari ben söyleyeyim, Türkiye'de 30 bin Kürt, 1 milyon Ermeni öldürüldü." dedi. Aslında Kar romanının tanıtım röportajıydı ve bu lafların, romanın içeriğiyle alakası yoktu. Yazdıklarıyla değil, söyledikleriyle şöhret olan dünyadaki tek yazar'dı! (Bu iğnele biraz haksızlık olduğu kanısındayım. Dış ülkelerde belli bir okur kitlesi olduğunu sonradan öğrendim. Yalnız bu demek değildir ki bu sözleriyle tanınırlık oranını katladığı inkar edilemez.) Peki neden onca ülke varken, bu lafı gidip İsviçre'de söylemişti? Çünkü çamur atıp iz bırakmak için ideal adresti...İsviçre'de konuşup "Ermeni soykırımı vardır." demek serbestti, "Ermeni soykırımı yoktur" demek, yasaktı. Herhangi bir Türk'ün Orhan Pamuk'un söylediklerine karşı savunma yapabilmesi, kanunen suçtu. Nitekim... Kısa süre sonra, İsviçre'ye gidip "Ermeni soykırımı yoktur" diyen Türk Tarih Kurumu Başkanı Profesör Yusuf Halaçoğlu hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartıldı. "Edebiyatçı" tarihi suçlarsa, fikir özgürlüğüne giriyordu. "Tarih Profesörü" savunursa, hapse giriyordu. Hadisenin "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu tarafı" da vardı. Bize "soykırımcı" diyen İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Walter Gyger eniştemizdi. Soykırımcı dediği milletten, Türk'le evliydi.
Reklam
404 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Son derece güzel bir polisiye roman. Jennifer March'ın annesi öldürülmüş, kardeşi yatalak kalmış ve babası kaybolmuştur. Bir gün İsviçre'de bir erkek cesedi bulunur ve üzerinden babasının pasaportu çıkar. Jennifer teşhis için İsviçre'ye gider. Bu arada yakın arkadaşı Mark'a CIA ajanı Kelso'dan bir teklif gelir. Jennifer'ı korumak için o da gider. Babasının geçmişi sanılan kadar temiz değildir. Jennifer macera boyunca pek çok kez ölümden döner. Ancak cesedi bulan eleman da öldürülür ve babası Frank ona yardımcı olur maceralarda. Ancak hiç bir şey göründüğü gibi değildir ve her yerde ihanet kol gezmektedir. Acaba Jennifer bu maceradan sağ salim çıkabilecek midir? Soluksuz okunan bir roman.
Buz Kapanı
Buz KapanıGlenn Meade · Doğan Kitap · 2007984 okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Oldukça güzel bir savaş ve macera romanı. 2. Dünya Savaşı sırasında Amerikan olan havacı Albay Ryan yakalanır ve İtalyanların 202 numaralı esir kampına dahil olur. Burada İngiliz albayı olan Fincham'dan esirlerin komutanlığını alan Ryan, esir asker ve subaylar üzerinde ciddi bir otorite kurar. Ancak bir İtalyan binbaşısı yüzünden kamptan kaçma imkanı varken kaçamaz ve Almanlar esirleri Almanya'ya götürmeye başlar. Ancak trenin içinde bile Ryan kafasını kullanmaktadır. Acaba treni ele geçirip Almanya yerine İsviçre'ye kaçabilecek midir? Heyecan dolu ve soluksuz okunan bir roman.
Fedailer Birliği
Fedailer BirliğiDavid Westheimer · Altın Kitaplar · 19676 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
çocukluğumda okuduğum muhteşem kitaplardan biri,Heidinin o isviçre alplerindeki mutlu hayatı benim hayal dünyama çok şeyler katmış olacak ki,bilinç altında öyle bir yerlerde yaşamayı arzulamışım hep,yıllar sonra kendi köyümüzde ormanlarda ,çayırlarda gezerken Heidinin o çocuksu mutluluğunu hissedebiliyorum,çocukluğumda o güzellikleri yaşayabilmeyi çok isterdim,
Heidi
HeidiJohanna Spyri · Arkadya Yayınları · 20164,958 okunma
...Almanya'da naziler iktidara geliyor ve birdenbire çok kaliteli bir grup, işsiz kalıyor.Bunun için Philipp Schwartz önderdeliğinde İsviçre'de bir teşkilat kuruluyor ve işssiz kalan hocalar için dünyanın çeşitli yerlerinde iş aranmaya başlanıyor ve Atatürk'e müracaat ediyorlar.Atatürk, "Alanında en iyi olanları istiyorum." diyor ve Schwartz bir süre sonra bir liste ile Mustafa Kemal'in yanına geliyor. Burada diş hekimliği ile ilgili enterasan bir olay yaşanır.Atatürk'e teslim edilen listede büyük diş hekimi Alfred Kantorowicz'in üstü çizilmiş.Atatürk sebebini soruyor Schwartz, "Efendim, bu arkadaşımız diş hekimliği alanının en iyisidir, fakat ne yazık ki kendisi bir sosyal demokrattır.Şu anda Lichtenburg Konsantrasyon Kampındadır, bunu getiremeyiz.Reich Hükumeti bunu bize teslim etmez.Bu sebeple listenin ikinci sırasında olan arkadaşı size öneriyorum" diyor. Bunun üzerine Atatürk, "Sen onu bana bırak" anlamında bir şey söylüyor ve hemen Almanya'ya bir mektup yazılıyor.Profesör Kantorowicz isteniyor.Bu mektuba iki ay cevap gelmiyor.Schwartz zavallı, elindeki listeyle tekrar geliyor."Ekselans" diyor, "Zat-ı alinize arz ettim, vermezler bu adamı.Arzu ederseniz listenin ikinci sırasındaki arkadaşla irtibata geçelim." diyor.Atatürk, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ı çağırıyor, "Hemen Rich Hükumetine bir nota çek" diyor."İki ay mektubumuza cevap verilmemesi Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti'ne kasıtlı bir hakaret midir?" 48 saat sonra Prefesör Kantoroviç serbest bırakılıyor ve İstanbul'a geliyor. Kantorowicz geliyor ve Türkiye'de diş hekimliğinin kurucusu oluyor.
Reklam
Hal böyleyken... Cumhurbaşkanı Sezer, bileği kırılan eşini Hacettepe'nin acil servisine getiriyor, sıradan vatandaşlarla röntgen kuyruğuna giriyor, gidişte-dönüşte kırmızı ışıkta duruyordu. Davos'a gidip İsviçre'ye cumhurbaşkanı olması daha uygundu, "yeni Türkiye"ye yakışmıyordu.
275 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İsviçre'li , evli bir kadının eşini aldatmasını,sebeplerini anlatıyor... Dört dörtlük bir eşi,iki çocuğu,ekonomisinin iyi olması,bir işi olması ve huzur içinde olmasına rağmen yaşadığı tatminsizlikler ve psikolojik durumu anlatılıyor... Neyse ki sonunda doğru yolu buluyor.Değişik bir Paulo Coelho kitabı...Alışılmışın dışında.
Aldatmak
AldatmakPaulo Coelho · Can Yayınları · 20148bin okunma
576 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tek kelime ile mükemmel bir roman. Robert Langdon, gece gelen bir telefon ile bir uçağa biner ve İsviçre'ye gider. Burası CERN'in merkezidir ve bilim adamı olan Leonardo Vetra, göğsünde İlluminati damgası ile öldürülmüştür. Vetra, karşımaddeyi icat etmiştir ve bu madde çok ciddi bir patlayıcıdır. Sonra Vetra'nin kızı olan Vittoria ile Roma'ya gitmek zorunda kalır. Çünkü İlluminati geri dönmüştür ve Papalık seçimi esnasında 4 kardinali her saat başında öldüreceğini söylemiştir. Ayrıca karşımadde de Vatikan içerisinde bir yerdedir ve gece yarısında patlayacaktır. Bu işi çözmek için Papanın vekili olan Camerlengo ile beraber çalışmaya başlarlar. Vakit kısıtlıdır ve düşman tehlikelidir. Acaba Robert ve Vittoria başarılı olabilecek midir? Camerlengo kiliseyi ayakta tutabilecek midir? İnsanlar göründüğü gibi midir? Mükemmel bir finali olan bu kitap sürprizleri ile beraber mutlaka okunması gerekenlerden.
Melekler ve Şeytanlar
Melekler ve ŞeytanlarDan Brown · Altın Kitaplar · 200436,2bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Ağırlıklı olarak Ermeni Meselesiyle ilgili yazı ve röportajların olduğu bir kitap. Hoca'nın TTK başkanlığı yaptığı dönemdeki açıklamaları ve İsviçre mahkemelerinin kendisi hakkında verdiği tutuklama kararının da gündemi yoğun bir şekilde meşgul ettiği döneme ait bir kitap. Hocayı takip edenlere tavsiye ederim.
Tarih Korkusu
Tarih KorkusuYusuf Halaçoğlu · Babıali Kültür Yayıncılığı · 201413 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.